masterchef

otuz aşçının birbirine daldığı; hayatta kalanınsa bir muhabbet kuşunu boğazladıktan sonra yirmi otel, otuz restoranın başına geçirildiği süper orijinal bir yarışma formatıdır. acun işini biliyor.

benim için kategori: dram imdb: 10

yurdum insanımın baya büyük bir çoğunluğunun yiyemeyeceği, evine girmeyecek olan yemeklerin yapılışını izleyip yalanarak bir süre dünyevi dertlerden beyni uzaklaştırdığı fakir uyuşturucusu diyebileceğimiz program. ister abartıyorsun deyin veya duyar kasıyorsun deyin veyahut da beni pesimist ilan edin ama benim fikrim böyle.

hiç izlememiştim ta ki dün tunahan'ı görene kadar 19 yaşında şapşal komiklik var üstünde nedense kahkahalarla gülüyorum kendisine kültürsüz diyen olmuş saygısız diyen olmuş ama bazen insanlar boş şeylere gülmek istemiyor muyuz ya? tek ben olamam bu?

valla mehmet şef denen adam insanı yemek yemekten soğutur öyle bir şey.

bir de netflixte final table diye bir yarışma var onu izleyin michelin yıldızlı aşçıları dünyanın en iyi aşçıları yorumluyor ve nezakete bakın.

final table dan sonra bu yarışma eyfel meydanından kasımpaşa ya düşmek gibi.

ha akşamları eşimle vakit geçirtmekten başka işe yaramiyor.

ablam yüzünden bulaştığım yarışma... muhakkak rol ve replik veriliyordur diye tahmin ediyorum.

sergen barzosun, dilara çenen kilitlensin inşallah, görkem ittir git, hasan ağır sinsisin, araz etkisiz elemansın.

favorim eren.

hasan ve sergen nasıl sona kalıyor anlamış olmadığım yarışma.

evet izliyorum, özetleri youtube dan iyi oluyoe. amaç zaten yemek programı değil. öyle olsa netflix te mi bı yerde michelin yıldızlı şeflerin yarıştığı bir yarışma vardı onu izlerim tekrar. bu bildiğin reality şov işte.

ulan ben iş için sınavlara hazırlanırken her gece saatlerce ütopya izlemiş adamım. bu bildiğin beyin masturbasyonudur, boşalınca rahatlar bilgiyi daha iyi hazmeder.

bu yıl katılmayı düşündüğüm program. yeni keşfettim, feci bir el inceliğim var. allah izin verirse bunu somer şefe de söyleyeceğim. aslında daha önce de düşünmüştüm fakat biraz kabadayı bir tipim, programa gider mi diye tereddüte düşmüştüm. umarım türk halkı beni sever.

bence kazanan ilk üç yarışmacı, gelecek yılın jürisi olmalı. bu dinozorlardan gına geldi harbiden. sanki yemek yapmak çok zor bir şeymiş gibi lanse ediyorlar. ulan soğan doğrayan adamsın alt tarafı ağzımı bozacağım susayım en iyisi.

bir chef ve eğitmen bir chef adayı olarak diyorum uzaktan yakından gastronomi ile alakası olmayan şov programı. gerçek mutfakta şefin sözünün üstüne söz söylenemezken ikili münakaşaların havada uçuştuğu,gastronomiye giriş yemeklerinin sanki aşırı zor ürünlermiş gibi yansıtıldığı ve nedense her sene acıklı hikayelerini döken,drama kasan,küçük dağları ben yarattım egosuyla giriş yapıp elemeleri geçip de şak diye elenen tiplerin olduğu bir kurgular diyarı.ha bizim halk sever gözyaşını veya kendini üstün görüp de gerixe kalan herkesi ezeni orası ayrı.mutfak disiplini,mesleğin etik kurallarını uygularsalar zaten izlenmez. o yüzden devam geçen sene başıma bu geldi vs zırvalıklarına. .d

her nedense hep oy birliği ile çıkan kararlarla hatırlayacağım yarışmadır. birbirine yakın tabaklarda dahi ''oy birliği'' esası hiç zedelenmiyor. insan, objektiflik adına, arada bir ''oy çokluğu'' ile verilebilen kararları da görmek istiyor.

bu sene her gelen yarışmacının bonfile ve kuşkonmaz yaptığı tv8 programı.

kuşkonmaz ve bonfileden ne kadar sıkıldılarsa şefler, ümit özdağ'ın mültecileri mancınıkla fırlattığı gibi yarışmacıları da ülke sınırına fırlatacaklardı.

şefler aynı kıyafetle 6-7 bölüm çekmişler. mehmet şefin soğanla karışık üzerine sinen yemek kokusu, danilo şefin kaliteli parfüm kokusu ve somer şefin vücut kokusuyla harmanlanmış ne bulursa yediği yemeklerin kokusu ekrandan burnuma geliyor. koku filmindeki jean-baptiste g. işine bak kardeşim*

mehmet şef her zamanki gibi yine çok gergin. her an kuşkonmaz kostümü giyip bir yarışmacıyı s*kecek diye bekliyorum. öyle psikolojik baskı yapıyor ki yarışmacılara çoğu çift tadımdan eve yollanıyor. mehmet şef yanına yaklaşınca parmağını bilerek kesip kan kaybından giden de var...

danilo şefin de eski neşesi yok. arada güzel kız görürse sulanır gibi yapıyor. sonra mehmet şef "olum düzgün dur lan az yarışmacılarla arana mesafe koy yoksa italya'ya kadar kovalarım seni" der gibi bakınca, "tamam abijiiim, eheheh abijiim. 3-2-1 kaldırın kutularıaaağhh" *

somer şefi seviyorum. fakat tadım esnasında dellendiriyor beni. diğerleri kaşığın ucuyla yerken o kepçe ile yiyor sanki. hele ilk somer şef tadarsa diğerlerine yemek kalmayacak diye geriliyorum ekran başında. somer şef 2 kez tatmazsa o yemekten keli parlıyor herifin. vücut bi error veriyor. alıp kaseyi kafasına dikecek diye korkuyorum hayır yapar da.

bu seneki yarışmacılarda iş yok. ne hijyen var, ne ürün kullanma bilgisi, ne şefleri dinliyorlar ne de malzemeleri kullanabiliyorlar. o gün 3 hatun 1 tane ekler yapamadı. tavuğa tecavüz eden mi dersin, sos tavasında pilav yapan mı dersin, lavaş yerine omlet yapan mı dersin, ölü balığı sıcak suya sokup canlı çıkartan mı dersin, 20 kiloluk ciğerin zarını çıkartmaya çalışırken ciğeri 5 kuruş etmeyecek hale getiren mi dersin...
"s*ktirin gidin!! nolduu tavada kuşkonmaz yapmaya benzemiyor bu işler" diyerek postaladı çoğunu mehmet şef. adam haklı abi. hiçbir şey bilmeden gelmeyin yarışmaya. hiçbir şey yapamıyorsanız açın geçen seneki bölümleri, masterclass'ları izleyin.

kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlar. geçen senelerde dikiş makinası fizikli walison vardı. adam yakışıklı diye almışlardı yarışmaya. bu sene yemek yapamasa da gönlümüzün, gözümün açılacağı, iştahımızın açılacağı yarışmacı ay yemek yok * reyting getirecek yarışmacıları da eliyorlar.

şu yarışmacıyı tutuyorum bu kazansın diyebileceğim bir yarışmacı da yok. düşünün aklımda kalan iki şey var biri kuşkonmaz, diğeri bonfile.

programın konsepti çok iyi aslında. yemek yapmak gibi avam bir olay yerine, çeşitli el becerisine sahip insanları görmek güzel olurdu. ülkenin yetenekli heykeltraşlarını, ressamlarını izlemek isterdim.

yemek yapmak deyince aklıma çiğ köfte yoğuran ibrahim tatlıses geliyor. umarım acun alıcalı sesimi duyar.

canı kaymak isteyen cebinde manda taşır, bulguru yağı bulan corbasin kaynatir. bulamayan gariban omzunu oynatır. duyar falan değil söylediğim fukara dünkü ekmeği topluyor, unutma, unutturma! bu şimbilliler gecenin körüne kadar gözüne sokuyor. yaratıcılık bilmem ne?

havuçlu tarçınlı kek ve her yemeğin içine kekikle başlayan bu rezillik bitsin artık. babamın evinin önünde her pazartesi semt pazarı kuruluyor akşam o çöpleri karıştıran insanların sayısını görseniz pazardan kalabalık.

diyeceksin illaki izlemesin kardeşim madem. ulan herkes bunu ve benzerini konusuyorken tek imkanı da buysa ne yapacak?

ya da beter olun ne diyeyim. her halk hakkettiği gibi yönetilir. sıkıldım artık iyi tarafından bakmaya çalışmaktan. holiganca siyasetten saçma sapan yasaklardan bi bitmediniz awm! ananaslı kol böreği yapsınlar ekrana bana bana izleyin. öf be!

aşçı olduğumuz için yapılan yöntemleri yemekleri izlemek hoşuma gidiyor. annemle izliyorum seni de orada görmek istiyorum diyor keşke anneme hayır deseydim bu aşçılık okuluna geldiğimden beri ilerleme kat etmedim, okulun beni eğittiğini sanıyor ona pilav makarna yapıyorum üzülmesini istemiyorum

buradaki jüri ekibini anlamıyorum. bir disiplin takıntısı falan. olm kuru fasulye yapma ustasısınız alt tarafı lan. katılığınız da zenginlere yemeği tam zamanında ve kıvamında yetiştirebilme gayretinden geliyor. tövbe estağfirullah yahu.

ülkemizde ilk defa galiba 2011’de show tv’de yayınlandı batuhan piatti vardı masterchefte.2018 yılından beri tv8’de yayınlanıyor heyecan verici programdır özellikle de kaos çıkarsa.

2018'in eylülünde hakkında facebook hesabımdan şunları yazdığım yarışma programıdır.



bu aralar da tam aşağı inip bir şeyler yeme saatlerime denk gelen programdır. yani aşağıda tv'de açık oluyor ve günde 5-10 dakika bakıyorum.

eskisi gibi aşağılamıyorlar yarışmacıları galiba o kadar.

ama şimdi de... "yarışma programı" ancak zamanla yarışma programı gibi olmuş diye gözlemledim. böyle şef yetiştirilmez ki? yarışmacılar güzel bir yemek çıkarmaktan ziyade iki ayakları bir pabuca girmiş şekilde alelacele yemek yapıyorlar. ben de eğitmenlik/öğretmenlik yaptım. bir işi süratle yapmayı öğretmek kesinlikle gereklidir. yani bu kazanım elbette çok önemlidir. ama tüm yarışmayı buna yaslarsanız ben bazı şeylerden şüphe ederim. yani seyirci heyecanlansın diye böyle yapılıyor bence bu, masterchef'te. yani amaçları iyi aşçı yetiştirmek falan değil. yarışmacılar zamanla yarışsın da seyirci heyecanla seyretsin...

hiç öyle elit melit havalarını bana yediremezler. tamamen popülist bir yarışma programı.

bu programda da bir gay olmazsa olmaz sanırım. şimdi erim denilen efemine tip bir yarışmacı atmışlar. elemana direkt gay diyemem ama hiç erkeksi durmuyor. beyza bile daha erkek duruyor.