yazar: halikarnas balıkçısı
yayım tarihi: 1961
halikarnas balıkçısı olarak da bilinen cevat şakir kabaağaçlı idamı eleştiren bir yazı yazdıktan sonra bodrum'a sürülür. bu kitap yazarın bodrum'daki anılarından oluşmaktadır.
yayım tarihi: 1961
halikarnas balıkçısı olarak da bilinen cevat şakir kabaağaçlı idamı eleştiren bir yazı yazdıktan sonra bodrum'a sürülür. bu kitap yazarın bodrum'daki anılarından oluşmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "urlalı" tarafından 23.02.2021 16:01 tarihinde açılmıştır.
1.
cevat şakir kabaağaçlı yani daha çok bilinen adı ile halikarnas balıkçısı'nın en güzel kitaplarından biri, bana göre en güzeli..
hayatımın birçok noktasında çıkış kapım, rehberim olarak gördüğüm bu kitapta istanbul'da yaşarken asker kaçakları üzerine gazetede yayınlanan bir yazısı sebebi ile istiklal mahkemesinde yargılanan yazarın bodrum'da kalebent' liğe mahkum edilmesi sonucunda yaşadığı serüven anlatılır.
mahkeme öncesindeki rutin hayatı ile başlar, bodrum'da kendini bulması ile biter.
bodrum daha kimselerin bilmediği küçücük bir balıkçı / süngerci kasabası iken onu tanıtan, geliştiren, mavi yolculuk diye bir kavramı tanıtan aslında bu kitaptır, balıkçıdır.
merhaba'sı kendi kadar ünlü olan bu büyük adam arşipel, ege, mitoloji, deniz, botanik, insanlık, kendisi ile hesaplaşma adına bildiği ne varsa bu kitapta bize sunar, iyi ki!
hayatımın birçok noktasında çıkış kapım, rehberim olarak gördüğüm bu kitapta istanbul'da yaşarken asker kaçakları üzerine gazetede yayınlanan bir yazısı sebebi ile istiklal mahkemesinde yargılanan yazarın bodrum'da kalebent' liğe mahkum edilmesi sonucunda yaşadığı serüven anlatılır.
mahkeme öncesindeki rutin hayatı ile başlar, bodrum'da kendini bulması ile biter.
bodrum daha kimselerin bilmediği küçücük bir balıkçı / süngerci kasabası iken onu tanıtan, geliştiren, mavi yolculuk diye bir kavramı tanıtan aslında bu kitaptır, balıkçıdır.
merhaba'sı kendi kadar ünlü olan bu büyük adam arşipel, ege, mitoloji, deniz, botanik, insanlık, kendisi ile hesaplaşma adına bildiği ne varsa bu kitapta bize sunar, iyi ki!
devamını gör...
2.
yazar, tarih araştırmacısı, botanik uzmanı (ve daha birçok uzmanlığa sahip) halikarnas balıkçısı'nın öz yaşamını anlattığı harika kitap.
yazar, asker kaçakları ile ilgili dramatik bir öykü yazdığı için 1925 yılında istiklal mahkemesi'ne çıkarılır. niyeti bu olmamasına rağmen rejimi yıkmaya teşebbüs etmekle itham edilir. mahkeme başkanının verdiği idam kararı daha sonra sürgün cezasına çevrilir ve o günler için ücra bir anadolu kasabası olan bodrum'a gönderilir.
idam korkusuyla geçen hapishane günleri, sıkıntılı mahkeme süreci, istanbul'dan ankara'ya, oradan bodrum'a uzanan yolculuğu samimi bir dille aktarılmış. hem yazarın ruhi ve bedenî durumuna tanık oluyoruz, hem de 1920'ler türkiyesi'nden insan manzaraları seyrediyoruz.
bodrum'a geldikten sonra kendini burayı mamur etmeye adar. sürgün cezası bitmesine rağmen ayrılmaz ve ağaçlandırma, antik yerleri keşfetme, yeni tarım ürünleri getirtme gibi sayısız hizmetlerde bulunur. nihayetinde bodrum'la öyle özdeşleşir ki, asıl adı unutulup kasabanın antik ismi halikarnas ile anılır.
kalabalık cezaevi koğuşları, uzak mesafelere sürgün, trenle, atla ve yaya yolculuklar, tahtakurulu kışlalarda konaklama, ıssız bir kasabada geçmek bilmeyen zaman, balıkçılarla yoldaşlık, yöre halkıyla kaynaşma.. bu kitap anlatmakla bitmez, okuyun derim.
yazar, asker kaçakları ile ilgili dramatik bir öykü yazdığı için 1925 yılında istiklal mahkemesi'ne çıkarılır. niyeti bu olmamasına rağmen rejimi yıkmaya teşebbüs etmekle itham edilir. mahkeme başkanının verdiği idam kararı daha sonra sürgün cezasına çevrilir ve o günler için ücra bir anadolu kasabası olan bodrum'a gönderilir.
idam korkusuyla geçen hapishane günleri, sıkıntılı mahkeme süreci, istanbul'dan ankara'ya, oradan bodrum'a uzanan yolculuğu samimi bir dille aktarılmış. hem yazarın ruhi ve bedenî durumuna tanık oluyoruz, hem de 1920'ler türkiyesi'nden insan manzaraları seyrediyoruz.
bodrum'a geldikten sonra kendini burayı mamur etmeye adar. sürgün cezası bitmesine rağmen ayrılmaz ve ağaçlandırma, antik yerleri keşfetme, yeni tarım ürünleri getirtme gibi sayısız hizmetlerde bulunur. nihayetinde bodrum'la öyle özdeşleşir ki, asıl adı unutulup kasabanın antik ismi halikarnas ile anılır.
kalabalık cezaevi koğuşları, uzak mesafelere sürgün, trenle, atla ve yaya yolculuklar, tahtakurulu kışlalarda konaklama, ıssız bir kasabada geçmek bilmeyen zaman, balıkçılarla yoldaşlık, yöre halkıyla kaynaşma.. bu kitap anlatmakla bitmez, okuyun derim.
devamını gör...