sürgün ülkeden başkentler başkentine
başlık "ebu profen" tarafından 03.01.2021 01:43 tarihinde açılmıştır.
1.
sezai karakoç'un adeta ilmek ilmek işlediği şiiri.
gerçekten bu şiir için yazılmış kelimesi hafif kalıyor işlenmiş bu şiir. sezai karakoç' un ne kadar yetenekli olduğunu tek başına anlatan şiirdir.
bölümlerden oluşan şiirin son bölümü en çok bilinen kısmıdır.
şiirde geçen beni çok etkileyen bir kısım.
-senin kalbinden sürgün oldum ilkin
bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği.
gerçekten bu şiir için yazılmış kelimesi hafif kalıyor işlenmiş bu şiir. sezai karakoç' un ne kadar yetenekli olduğunu tek başına anlatan şiirdir.
bölümlerden oluşan şiirin son bölümü en çok bilinen kısmıdır.
şiirde geçen beni çok etkileyen bir kısım.
-senin kalbinden sürgün oldum ilkin
bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği.
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
dünya görüşüm sezai karakoç ile hiç uymasa da çok sevdiğim bir şiir. keşke siyasallaşmamış olsaydı bu şiir. mitinglerde kullanılmamış olsaydı. ciddiyeti daha fazla olurdu.
devamını gör...
4.
hüzünlendiğim akşamlarda içinde kulaç atmaktan zevk aldığım mükemmel bir his deryası.
devamını gör...
5.
sezai karakoçun çok sevdiğim bir şiiri
şair şiirin her bölümünü
"sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim" diye bitiriyor.
~~~~~
senin kalbinden sürgün oldum ilkin
bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layık olmasam da
uzatma dünya sürgünümü benim
güneşi bahardan koparıp
aşkın bu en onulmazından koparıp
bir tuz bulutu gibi
savuran yüreğime
ah uzatma dünya sürgünümü benim
nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
ayaklarımdan belli
lambalar eğri
aynalar akrep meleği
zaman çarpılmış atın son hayali
ev miras değil mirasın hayaleti
ey gönlümün doğurduğu
büyüttüğü emzirdiği
kuş tüyünden
ve kuş sütünden
geceler ve gündüzlerde
insanlığa anıt gibi yükselttiği
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim
bütün şiirlerde söylediğim sensin
suna dedimse sen leyla dedimse sensin
seni saklamak için görüntülerinden faydalandım salome'nin belkıs'ın
boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
ey gönüllerin en yumuşağı en derini
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim
yıllar geçti saban olumsuz iz bıraktı toprakta
yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
çatı katlarında bodrum katlarında
gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
hep kanlıca'da emirgan'da
kandilli'nin kurşuni şafaklarında
seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layık olmasam da
ey çağdaş kudüs (meryem)
ey sırrını gönlünde taşıyan mısır (züleyha)
ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim
dağların yıkılışını gördüm bir venüs bardağında
köle gibi satıldım pazarlar pazarında
güneşin sarardığını gördüm konstantin duvarında
senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
verilmemiş hesapların korkusuyla
sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layık olmasam da
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim
ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
yoktan da vardan da ötede bir var vardır
hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
o şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
sevgili
en sevgili
ey sevgili
şair şiirin her bölümünü
"sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim" diye bitiriyor.
~~~~~
senin kalbinden sürgün oldum ilkin
bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layık olmasam da
uzatma dünya sürgünümü benim
güneşi bahardan koparıp
aşkın bu en onulmazından koparıp
bir tuz bulutu gibi
savuran yüreğime
ah uzatma dünya sürgünümü benim
nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
ayaklarımdan belli
lambalar eğri
aynalar akrep meleği
zaman çarpılmış atın son hayali
ev miras değil mirasın hayaleti
ey gönlümün doğurduğu
büyüttüğü emzirdiği
kuş tüyünden
ve kuş sütünden
geceler ve gündüzlerde
insanlığa anıt gibi yükselttiği
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim
bütün şiirlerde söylediğim sensin
suna dedimse sen leyla dedimse sensin
seni saklamak için görüntülerinden faydalandım salome'nin belkıs'ın
boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
ey gönüllerin en yumuşağı en derini
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim
yıllar geçti saban olumsuz iz bıraktı toprakta
yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
çatı katlarında bodrum katlarında
gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
hep kanlıca'da emirgan'da
kandilli'nin kurşuni şafaklarında
seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layık olmasam da
ey çağdaş kudüs (meryem)
ey sırrını gönlünde taşıyan mısır (züleyha)
ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim
dağların yıkılışını gördüm bir venüs bardağında
köle gibi satıldım pazarlar pazarında
güneşin sarardığını gördüm konstantin duvarında
senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
verilmemiş hesapların korkusuyla
sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layık olmasam da
sevgili
en sevgili
ey sevgili
uzatma dünya sürgünümü benim
ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
yoktan da vardan da ötede bir var vardır
hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
o şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
sevgili
en sevgili
ey sevgili
devamını gör...
6.
allah'ın şairleri vardır.
devamını gör...
7.
bu şiir pek bilinmeyen 4 parçadan oluşur. ülkendeki kuşlardan ne haber vardır şeklindeki hemen herkesçe bilinen versiyonu "sürgün ülkeden başkentler başkentine" adlı şiirin dördüncü yani son parçasıdır. ilginçtir ki diğer 3 parça da hemen hemen bu dördüncü kadar güzel ve muhteşem dizelere sahip olmasına rağmen pek bilinmemiştir. şiiri ı, ıı, ııı ve ıv şeklinde bir bütün halinde ne metin olarak ne de seslendirme olarak bulmak zor biraz. hatta bazı bilinen şiir yorum sayfalarında bile rastlamadım. şiir, dört parçasıyla bir bütün olarak küçük bir youtube sayfasında mevcut. hem de gayet güzel hazırlanmış, müzik ve içerik ile hoş bir harmoni oluşturulmuş. şuraya linkini bırakıyorum efendim merak edenler için:
devamını gör...
8.
paslanmış demir bir kapı açılır,
küf tutmuş kilitler gıcırdarken.
ta karanlıklar içinde birden;
bir türkü gibi yükselirsin sen.
fısıldarım sana yıllarca içimde biriken,
söyleyemediğim ateşten kelimeleri.
şuuraltım patlamış bir bomba gibi
saçar ortalığa zamanın,
ağaran saçın toz toprağını.
küf tutmuş kilitler gıcırdarken.
ta karanlıklar içinde birden;
bir türkü gibi yükselirsin sen.
fısıldarım sana yıllarca içimde biriken,
söyleyemediğim ateşten kelimeleri.
şuuraltım patlamış bir bomba gibi
saçar ortalığa zamanın,
ağaran saçın toz toprağını.
devamını gör...
9.
"sürgün ülkeden başkentler başkentine" ile benzer başlıklar
sürgün
20