1.
ibrahim tatlıses ve hülya avşar'ın başrolde olduğu türk filmi olup ayrılığı konu edinir.
filmin sonunda çalan leylim ley şarkısı ve severek ayrılan kişinin birinin başka bir kadınla evlenmesi filme son noktayı koyar ve balyoz etkisi yaratır.
filmin sonunda çalan leylim ley şarkısı ve severek ayrılan kişinin birinin başka bir kadınla evlenmesi filme son noktayı koyar ve balyoz etkisi yaratır.
devamını gör...
2.
o filmden aklımdan kalan bırakın gitsin kilbidir. film içinde klip çekmişler resmen. ama şarkı da delici...
devamını gör...
3.
son sahnesi ağlatacak seviyede olan ibrahim tatlıses ve hülya avşar'ın başrolde olduğu 1985 yapımlı türk filmidir;
senaryosu ibrahim tatlıses imzası taşır iken yönetmen koltuğunda da kendisi oturur.
minibüs şoförü kerim ile zengin kız sibel arasındaki aşkı ve ayrılığı konu edindiği söylenebilir.
film hakkında kişisel fikrimi belirtmem gerekirse; oldukça duygusal bir film olduğu için izlerken etkilenmemek olanaksız, dönemin yaşantısı, yoksul ve zengin olanın arasındaki sınıfsal uçurum farkı, aşk, gururu kırılan adamın en sonunda yürekten sevdiği sibel ile değil de başka biriyle evlenmesi, filmi duygusal kılıyor.
ibrahim tatlıses'in filmde yoksul ama gururlu tavrı, hülya avşar'ın filmde zengin ama yoksul adama aşkı, en sonunda sevdiği adamın nikahını ağlayarak izlemesi filmi can alıcı kılıyor.
filmin en can alıcı sahnesinin ise en son sahne olduğunu söylemek mümkün, sevdiği adam başkasıyla evlenen genç kadın yıkımı yaşar ve ağlayarak onları izler, ibrahim tatlıses ona bakarak " evet" der ve sonunda önünden geçip giderler.
en trajik film sonlarından biri olduğu açıkça görülmektedir.
film bize şunu da soruyor;
son pişmanlık neye yarar?
senaryosu ibrahim tatlıses imzası taşır iken yönetmen koltuğunda da kendisi oturur.
minibüs şoförü kerim ile zengin kız sibel arasındaki aşkı ve ayrılığı konu edindiği söylenebilir.
film hakkında kişisel fikrimi belirtmem gerekirse; oldukça duygusal bir film olduğu için izlerken etkilenmemek olanaksız, dönemin yaşantısı, yoksul ve zengin olanın arasındaki sınıfsal uçurum farkı, aşk, gururu kırılan adamın en sonunda yürekten sevdiği sibel ile değil de başka biriyle evlenmesi, filmi duygusal kılıyor.
ibrahim tatlıses'in filmde yoksul ama gururlu tavrı, hülya avşar'ın filmde zengin ama yoksul adama aşkı, en sonunda sevdiği adamın nikahını ağlayarak izlemesi filmi can alıcı kılıyor.
filmin en can alıcı sahnesinin ise en son sahne olduğunu söylemek mümkün, sevdiği adam başkasıyla evlenen genç kadın yıkımı yaşar ve ağlayarak onları izler, ibrahim tatlıses ona bakarak " evet" der ve sonunda önünden geçip giderler.
en trajik film sonlarından biri olduğu açıkça görülmektedir.
film bize şunu da soruyor;
son pişmanlık neye yarar?
devamını gör...
4.
bin kere duydum belki, istemsizce karşılaştığım bile oldu.. direnişim sürecek..
bu denli itici iki tipi, sistem bana izletemeyecek.. ben kazanacağım. (izleyip sevenleri bağışlasınlar. ben onlara karışmıyorum onlar da anlayışlı olabilmeli.)
bu denli itici iki tipi, sistem bana izletemeyecek.. ben kazanacağım. (izleyip sevenleri bağışlasınlar. ben onlara karışmıyorum onlar da anlayışlı olabilmeli.)
devamını gör...