1.
sosyal bilimlere merakı olan herkesin okuması gereken bir toplum bilimcidir. protestan ahlakı ve kapitalizmin ruhu isimli kitabın yazarıdır.
devamını gör...
2.
sosyolojinin en önemli düşünürlerindendir.
karl marx sosyal sınıfları sadece ekonomik açıdan değerlendiriken, weber amca daha karmaşık bir şekilde sınıf, statü ve siyasi gücün üçlü yapısında açıklar.
karl marx sosyal sınıfları sadece ekonomik açıdan değerlendiriken, weber amca daha karmaşık bir şekilde sınıf, statü ve siyasi gücün üçlü yapısında açıklar.
devamını gör...
3.
4.
"toplumların kültürel boşluğa düştüğü zamanlarda, toplumsal kurumları, değişen kültürel değerlere uydurmayı başaran kişi karizmatik liderdir." sözünün sahibi alman sosyolog.
modern sosyolojinin kurucusu olarak bilinir. en bilinen çalışmaları bürokrasi üzerine yaptığı çalışmalardır. weber'e göre bürokrasi, rasyonel bir örgüt biçimidir ve diğer örgüt biçimlerinden üstündür.
modern sosyolojinin kurucusu olarak bilinir. en bilinen çalışmaları bürokrasi üzerine yaptığı çalışmalardır. weber'e göre bürokrasi, rasyonel bir örgüt biçimidir ve diğer örgüt biçimlerinden üstündür.
devamını gör...
5.
kamu yönetimi bölümlerinde adından sıkça bahsettiren, örgütlenme kuramının ve klasik dönem bürokrasi kuramının kurucusu olan alman düşünür, sosyolog ve ekonomist.
devamını gör...
6.
sosyoloji bölümünde adı sıkça duyulan bir isim.
devamını gör...
7.
alman düşünür,sosyolog,ekonomi uzmanıdır.
devamını gör...
8.
alman düşünür, sosyolog, ekonomi ve politika uzmanıdır.
modern antipozitivistik sosyoloji incelemesinin babası olduğu düşünülür. sosyolojiyi metodolojik olgunluğa eriştirmiştir. weber, siyaset sosyolojisi ve eğitim sosyolojisi alanında yaptığı araştırmalarıyla da tanınır.
modern antipozitivistik sosyoloji incelemesinin babası olduğu düşünülür. sosyolojiyi metodolojik olgunluğa eriştirmiştir. weber, siyaset sosyolojisi ve eğitim sosyolojisi alanında yaptığı araştırmalarıyla da tanınır.
devamını gör...
9.
alman sosyolog, düşünür ve ekonomist. karl marx ve immanuel kantın görüşlerinden etkilenmiş ancak onlara karşı görüş belirtmiş bir kişidir.
en önemli kitabı olan “protestan ahlakı ve kapitalizmin ruhu” üzerinden biraz weber’e dokunalım. kapitalizm üzerine marx’ın görüşünü biliriz. kısaca marx, toplumu burjuva ve proleterya olarak sınıflandırır. burjuva, emeği satın alan mülkiyetçi bir sınıf, proleterya emeğini satan işçi sınıfıdır. kapitalizme bakışını sömürenler ve sömürülenler üzerinden ekonomik temelli olarak ortaya koyar. toplumsal değişimi, insanların doğa üzerinde hakimiyet kurması ve ardından üretim araçlarına sahip olmasıyla açıklar. konu uzun detayları için “kapitalizm” kitabı okunmalı.
weber bu görüşe karşıdır. bu kitabı ile kapitalizm ile din arasında ilinti kurar. dinin katı kurallarından kurtulan ve sekülerleşen insanlığın ibadet etmek yerine, üreten toplumun kapitalizmi ateşlediğini belirtir. weber’in yaptığı birçok tespit doğrudur. bürokrasi, toplumsal değişimin sadece ekonomik temelli değil, rasyonalist bakış ile açıklanması gibi. ancak weber bu kitabıyla ciddi anlamda katolik yapıyı eleştirir ve protestanlığa göz kırpar. demokrasinin gelişimini batı dünyasının sağladığını savunurken, doğuyu gömer. sermaye birikimi açıklaması da bana göre tutarsızdır. bu konu da çok detaylıdır, kitabını okumanızı öneriyorum.
son cümle olarak, sosyoloji alanında yaptığı çalışmalarla çok önemli bir isimdir weber. kapitalizm üzerine iki düşünür farklı görüş ortaya koysalar da, bana göre karşı değil birbirini tamamlayan görüşlerdir.
yazımızı bir sözü ile bitirelim.
“dinlerin kaba yanları da vardır ve kaba olduklarından dolayı da en güçlü biçimde etkili olmuşlardır.”
bitirdim.
en önemli kitabı olan “protestan ahlakı ve kapitalizmin ruhu” üzerinden biraz weber’e dokunalım. kapitalizm üzerine marx’ın görüşünü biliriz. kısaca marx, toplumu burjuva ve proleterya olarak sınıflandırır. burjuva, emeği satın alan mülkiyetçi bir sınıf, proleterya emeğini satan işçi sınıfıdır. kapitalizme bakışını sömürenler ve sömürülenler üzerinden ekonomik temelli olarak ortaya koyar. toplumsal değişimi, insanların doğa üzerinde hakimiyet kurması ve ardından üretim araçlarına sahip olmasıyla açıklar. konu uzun detayları için “kapitalizm” kitabı okunmalı.
weber bu görüşe karşıdır. bu kitabı ile kapitalizm ile din arasında ilinti kurar. dinin katı kurallarından kurtulan ve sekülerleşen insanlığın ibadet etmek yerine, üreten toplumun kapitalizmi ateşlediğini belirtir. weber’in yaptığı birçok tespit doğrudur. bürokrasi, toplumsal değişimin sadece ekonomik temelli değil, rasyonalist bakış ile açıklanması gibi. ancak weber bu kitabıyla ciddi anlamda katolik yapıyı eleştirir ve protestanlığa göz kırpar. demokrasinin gelişimini batı dünyasının sağladığını savunurken, doğuyu gömer. sermaye birikimi açıklaması da bana göre tutarsızdır. bu konu da çok detaylıdır, kitabını okumanızı öneriyorum.
son cümle olarak, sosyoloji alanında yaptığı çalışmalarla çok önemli bir isimdir weber. kapitalizm üzerine iki düşünür farklı görüş ortaya koysalar da, bana göre karşı değil birbirini tamamlayan görüşlerdir.
yazımızı bir sözü ile bitirelim.
“dinlerin kaba yanları da vardır ve kaba olduklarından dolayı da en güçlü biçimde etkili olmuşlardır.”
bitirdim.
devamını gör...
10.
aslında bir yandan marks'ın görüşlerine zıt bir dünya görüşü ortaya koyar, diğer yandan da marks'a bir alternatif sunar. itinayla marks'ın karşısında yer almamaya çalışmıştır fakat dediğim gibi bir şekilde de karşı tez geliştirmiştir. marks'a göre kapitalizmi doğuran sonuç mutlak bir şekilde insanın üretimde oynadığı roldür. bunun için, herhangi bir dine ya da ideolojiye gerek yok, kapitalizm üretimin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. teknolojiyle birleştiğinde, devasa bir ekonomik sistem olmuştur. weber ise yukarıda az çok degildiği gibi, kapitalizmin altında yatan gücün, protestan düşüncesi olduğunu belirtir. bilinen o meşhur kitabında, katoliklerin ve protestanların yönelimini inceler. örneğin, 10 katolik ve 10 protestan alır, bunlar varlıklı ailelerin eğitimli çocukları olsun. katoliklerin bir çoğu kariyerine, manastırlarda devam ederken, protestanların birçoğu ticarete atılır. aynı zamanda, katolik aileler çocuklarını klise hiyerarşisinde bir noktaya gelmesi için çabalarken, protestanlar pek bu durumu sallamaz.
ticaret konusunda katolikler sıkı kurallara daha bağlıyken protestanlar daha esnektir. bunun gibi bircok örnek üzerinden kapitalizmin gelişmesinde mezhep anlayışının rolüne dikkat çeker. aslında ıngiltere ve hollanda örneği üzerinden weber'in ortaya attığı tezler, teorik olmasa da az çok biliniyordu. çünkü iki protestan devlet, ıngiltere ve hollanda muazzam bir ekonomik büyüme göstermişti ki, köken olarak sanayi kapitalizmi değil, ticaret kapitalizmi üzerinden ilk atılımlarını gerçekleştirdiler.
weber üstü kapalı bir şekilde, katolikle doğu arasında da bir bağ kurar. çünkü doğu üzerine söylediği statik değerlendirmeleri daha önce katolikler için dile getirmişti. haliyle bu yönüyle marks'ın tam karşısında yer alır. çünkü marks, kapitalizmin ortaya çıkmasında coğrafi koşulları kesinlikle dikkate almaz, ıngiltere'deki gelişmeler türkiye'de olsa, kapitalizm türkiye'de de ortaya çıkardı. weber için bu çok doğru değil. örneğin osmanlı'da weber'e göre patrimonyalizm vardır, bu üretim ilişkileriyle kolay kolay degisicek bir şey değildir. çünkü bu olgu, üretim ilişkilerin değişmesine izin vermez.
bunun gibi gibi.
ticaret konusunda katolikler sıkı kurallara daha bağlıyken protestanlar daha esnektir. bunun gibi bircok örnek üzerinden kapitalizmin gelişmesinde mezhep anlayışının rolüne dikkat çeker. aslında ıngiltere ve hollanda örneği üzerinden weber'in ortaya attığı tezler, teorik olmasa da az çok biliniyordu. çünkü iki protestan devlet, ıngiltere ve hollanda muazzam bir ekonomik büyüme göstermişti ki, köken olarak sanayi kapitalizmi değil, ticaret kapitalizmi üzerinden ilk atılımlarını gerçekleştirdiler.
weber üstü kapalı bir şekilde, katolikle doğu arasında da bir bağ kurar. çünkü doğu üzerine söylediği statik değerlendirmeleri daha önce katolikler için dile getirmişti. haliyle bu yönüyle marks'ın tam karşısında yer alır. çünkü marks, kapitalizmin ortaya çıkmasında coğrafi koşulları kesinlikle dikkate almaz, ıngiltere'deki gelişmeler türkiye'de olsa, kapitalizm türkiye'de de ortaya çıkardı. weber için bu çok doğru değil. örneğin osmanlı'da weber'e göre patrimonyalizm vardır, bu üretim ilişkileriyle kolay kolay degisicek bir şey değildir. çünkü bu olgu, üretim ilişkilerin değişmesine izin vermez.
bunun gibi gibi.
devamını gör...
11.