meb'in lgs'ye girmeyin okulun başarısı düşüyor açıklaması

kırıkkale il milli eğitim müdürlüğü, ilde bulunan okul müdürlerine "sınavda herhangi bir hedefi olmayan öğrencilerin lgs'ye katılmamasını sağlayın” mesajı gönderdi.

kırıkkale il milli eğitim müdür yardımcısı hamza aygün tarafından gönderilen yazıda şöyle denildi:

"kıymetli ortaokul müdürlerimiz biliyorsunuz ki önümüzdeki hafta sonunda lgs sınavı var. daha önce de paylaştığımız gibi bu sınavda herhangi bir hedefi olmayan ya da ders durumu istenmeyen durumda olan öğrencilerimizin velileri ile istişare edilerek sınava katılmamaları yönünde yönlendirme çalışmalarımızı ivedilikle takip edelim, çünkü sene boyu verilen emekler hedefsiz öğrencilerimizin sınava katılımı ile ortalamalarınız oldukça aşağılara düşmektedir. bundan dolayı 8. sınıf öğrenci sayımız ve bu konu ile ilgili görüş yapılan öğrenci veli görüşmelerinin her okul müdürümüz tarafından hassasiyet ile üzerinde durulması ve bir liste halinde tarafımıza bildirilmesi hususunda gereğini bilgilerinize rica ederim.”

eğitim-sen: öğrencileri gözden çıkarmışlar
il milli eğitim müdür yardımcısı aygün'ün yazısına eğitim-sen genel merkezi tarafından yapılan açıklamayla da tepki gösterildi. eğitim-sen açıklamasında şöyle denildi:

"görevi eğitimin niteliğini arttırmak ve öğrencilerin eğitim hizmetine eşitçe erişimini sağlamak olması gereken bir yöneticinin, “sınavda herhangi bir hedefi olmayan öğrencilerin sınava katılmamasını sağlamak” olarak kendine ve okul müdürlerine biçtiği görev açıkça suçtur!

hamza aygün’ün hedefi, acil uzaktan öğretimin sorunlarını gizlemek ve liselere geçiş sistemi’nin amacına uygun biçimde yoksul ailelerin çocuklarını imam hatip, meslek lisesi ve açık liselere yönlendirmektir. hamza aygün’ün sözleri, siyasi iktidar ve kadrolarının, yarınlarına güvenle bakamayan öğrencileri nasıl gözden çıkardığının resmidir!

eğitim sen olarak meb’e çağrımız, hamza aygün hakkında gerekli yasal işlemleri derhal başlatmasıdır. öğrencilerimizin eğitim hakkı için, gençlerimizin yarınlara güvenle bakabilmeleri için tüm örgütlü gücümüzle mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir."

buradan

rezalet bir açıklamadır. zaten nitelikli okul sınav sistemi de bir rezalettir. yüz kişiden doksanını hayal kırıklığına uğratan sistemin nesi iyi olabilir ki?

yuh, yani gerçekten yuh. başka ne diyebilirim bilmiyorum. bu aptal açıklamada emeği geçen kim varsa umarım görevlerinden uzaklaştırılırlar.

çocuğunu lgs'ye sokmayan veliye ceza önereceğine çocuğu ve geleceğini mal veliye mahkum etmek için öğretmene talimat vermektir. öğretmenlerin çoğunun bu talimata uyduğunu sanmıyorum.

nice arkadaşlarımı "okutmam" diyen ana babasına rağmen türlü uğraşlarla topluma kazandırmış olan eski öğretmenlerimizi hatırladım. bunların öğretmen düşmanlığını her fırsatta körüklemesinin nedeni de bu olsa gerek. istiyorlar ki gençler ana babalarının güdümünde, mahalle kültürüyle büyüsün. muhafazakarlığa halel gelmesin falan. iki sokak ötedeki liseye gitsin gelsin tüm çocukları mahallenin. bir tane farklı sınıf arkadaşı olmasın ki kindar nesil olabilsinler. okul dediğinin içi kendi gibilerle dolu olsun da bir tane ufuk edinemesin; dünyaya kendilerinden farklı bakan kimseyi tanımasın gençler. okul değil mahalle mektebi istiyorlar.

meb'in değil, il mem'in açıklamasıdır. o başlık hatalı.
il mem'in kendince il başarısını yükseltmek için yaptığı işgüzarlıktır, yanlıştır ve soruşturulmalıdır.
ve ayrıca ;
öncelikle sınav sisteminin, tercih sürecinin nasıl ilerlediğini bilmeyenlerin atıp tutmamasını rica ediyorum.
sınava katılan, katılmayan herkes doğru tercih ile bir liseye yerleşiyor. yanlış tercih yapanlar, danışmanları dinlemeyip burnunun dikine gidenler, veli/öğrenciyi yanlış yönlendirenler elbette ki açıkta kalıyor ve açık liseye yerleşiyor.
sınavda düşük puan alan öğrenciler isteğe göre meslek lisesi veya imam hatip lisesi tutturabiliyor ya da okul diploma puanı ile evine yakın liselerden (anadolu, meslek, imam hatip) tercihte bulunabiliyor.
özetle, %10-15lik dilime giren öğrenciler nitelikli liselere yerleştirilirken, diğerleri genelde evine yakın liselere yerleşiyor. velilerin bu olayı hala anlamamış olmasından kaynaklı ya da öğrencinin başarı düzeyini kabul etmemesinden kaynaklı çocukları sınava sokuyorlar. sistem yanlış ama doğru olmasa da açıkta kalmak zor.

özel okul taktikleriydi bunlar. devlete de sıçramış.
çift karne durumu da var mı acaba diye düşündürtür.

ülkede, ilde, ilçede okulların sürekli sıralanmasından kaynaklı olan ve bu uğurda notların şişirilmesi talimatlarıyla bomboş öğrencilerin 98 ortalamayla mezun olduğunu bilmeyenlerce şaşırılmış durumdur. siz daha öğretmenleri suçlamaya devam edin, ne saçmalıklara maruz kaldıklarını bilmeden. tahminimce uygulanmıştır da, daha neler yapılmıyor ki.

saçmalıktır. sı***tık sıvıyoruz kafasıyla yapılmış bir açıklamadan başka bir şey göremiyorum ne yazık ki. sosyal medyada gördüğümüz çocukların boyları kadar çözülen, çalışılan test ve ders kitaplarından gördüğümüz kadarıyla, çocukların zaten bu sınavdan korktukları belliydi ve emekleri ziyan edildi. üstün kötü bir üslupla bakıldığında dahi anlaşıyor bu durum. eğitim cidden saçmalalıyor.

hem çocuğu eğitememiş, hem diyor ‘girip sonuncu falan olup bizi rezil etmeyin.’ arsızlığa bak, böyle bir rezillik dünyanın neresinde gözlemlenebilir acaba başka?
bütün ümidim gençliktedir’den nerelere.
hakikaten nereden nereye…

hedefsiz öğrenciler senin eserin öğrenci ne alıyorsa sen de o notu alıyorsun. bu ne vizyon eksikliği gerçekten anlamak mümkün değil.

2000-2001 eğitim döneminde beni de sokmamışlardı o yıl olan sınava. başarısız bir öğrenci boşuna vakit kaybetmesin denmiş anneme. insanın (özellikle ergenlik dönemindeki bir çocuğun) ağırına gidiyor. senden bir halt olmaz boşuna uğraşma ne demek ya! işiniz ne arkadaş.
eğitim vermekle yükümlü bir kurumun facia açıklaması.

bizim zamanımızda ygs-lys vardı. okulun verdiği ucube diploma puanı yüzünden sıralamam 6 bin gerilemişti. neyse ki istediğim bölüme yerleşebildim.

eğitimde dibine kadar entelektüel elitizmi savunuyorum ancak bu kadar da olmaz. liselerimizin kalitesini arttıralım çocuklara adam gibi eğitim verelim diyeceğinize söylediğiniz şeyin saçmalığına bak.

eğitimin zorunlu olduğu bir ülkede yaşanan skandaldır. lgs sistemi de nitelikli okul kavramını ortaya koyarak yeni "anadolu lisesi" olarak nitelikli diye nitelendirilen okulları devam ettiren sistemdir. bu sistemde bu yeni anadolu liseleri eskiden olduğundan daha az sayıdadır, bunun tek sebebi ise, arada kalan başarılı ama çok başarılı olmayan öğrenciler özel okullara gitmek zorunda kalsın diye özel okulların yararına kullanılmaktadır. ülkede zaten aynı sistemle başlayıp aynı sistemle mezun olan öğremci olmadığı gibi gelecekleri de partili kişilerin para açlığı uğruna harcanıyor. dünyadan realiteden uzak, türkmenistan, zimbabwe seviyesindeki bu düzeni siz yarattınız.