meşrubat edebiyatı

en çok çay ve kahve üzerinden yapılan edebiyattır.
çay bardağını kavrar gibi kavradım ince belini, içim adeta yeni demlenmiş bir bardak çay gibi yanıyordu, dudakları dudaklarıma dokununca çay aromasını iliklerime kadar hissettim.
çay içen insandan zarar gelmez, kahve içenden hayır gelmez.
kahve içen insan gelir geçer, çay içen insan bakidir.

kutu ayran ile yapılmayandır.

çalkalanan küçük ayran misali
yüreğim avuçlarındaydı.
homojendim artık belki,
ama eski ben değildim. *

misal; 'çay meşrubat-ı umumi içersinde, iksir-i azamdır'

(bkz: çay edebiyatı)

tamamen saçmalık, özellikle rakı masası, rakı adabı, rakı zıkkımı olduğu gibi aptalca ve avam işi bir kavram.

oturup bir bardak çay söyledim,
o an aklıma takıldı acaba çay kaç para
olsa olsa kaç lira olacak canım dedim içimden
peki ya yanıma tanıdık birileri gelip oturursa
mecburen ne ısmarlıyım diye sorarsam
ya tost kola dondurma isterlerse
cüzdana da hiç bakmadım
sen zengin değilsin emre kendine gel
pardon bakarmısın çay kalsın bi işim çıktı da .