mg3

mg3,mg42 nin modernize edilmiş halidir.1954 te modernize edilen tüfeğin uzerinde birkaç ufak değişiklik yapılmıştır.
en önemli farklılık mermi ve namludur.
7.62x51 nato mermisi kullanır çünkü 2.dünya savaşından sonra 7.92x57 mauser mermisini terk etmiştir. dakikada 1300 mermi atabilir.1000 metre etkili 3000 metre azami mesafeye sahiptir.sehpada ve elde kullanılabilir.15 ve 20 kg arası kiloya ulaşabilir.tsk da ismi kara yılan olarak geçer.

kurmadan emniyete alınamama özelliğine sahip seri atış yapan silahtır.

askerdeyken kullandığım silahtı. hele ki acemi birliğinde iki ay omzumu çürütmüştü. şekil olarak kallavidir ancak yine de bir bixi bitiriciliği ve kolaylığı yoktur.

askerin cep kitapçığındaki tanımı şu şekildedir;
7.62 mm çapında, barut gazının geri tepmesi, icra yayının ileri yitmesiyle tam otomatik çalışabilen, darbeli ve sürekli atış yapabilen, şerit ile beslenip, hava ile soğuyan piyadenin muharebedeki destek silahıdır.
evet arkadaşlar askerde hmt nişancısı olanlar bunu taşımasının acısını bilir. çatal ayakla birlikte 11,5 kg civarı ağırlığı vardır, dakikada 1200 mermi atabilir. bu silahla atış yapmanın zevki kaliteli bir sekse eş değerdir.

namı diğer karayılan. bana sorarsanız bu silah savunma silahı. özellikle sınır karakollarında oluşacak handikaplar için g3 ve türevlerine nazaran caydırıcı özelliği var. 11 kilo olması, mühimmat sandigiyla ve çatal ayağıyla birlikte taşınmasıni güçleştirir.

mg-3 genel maksat için üretilen makineli tüfek; diğer nato standardı piyade tüfeklerinde olduğu gibi 7.62x51 mühimmat kullanmaktadır. yani özel bir mühimmata ihtiyaç duymaz. silah bu mühimmatı; şeride dizilerek ya da kutudan alarak kullanabilmektedir. tsk genelde şeritle kullanmaktadır. bu ekilde silah daha az tutukluk yapar. genelde bir nişancı, bir de nişancı yardımcısı olmak üzere iki kişi tarafından kullanılır. kaideye monteli, araç üstü, sabit, seyyar... her şekilde kullanılabilir.

500-600 atışta bir namlu değişimi önerilir. bu da çok basittir. kolu çeker, eldivenle namluyu çıkartır, diğerini takar, çıkardığınızı soğumaya bırakır, 500-600 atış sonra tekrar takarsınız.

ağırdır. zaten bu klasmandaki hemen hemen tüm silahlar ağırdır. askerlik de ağırdır. askerlik de zaten genel olarak, ağır hizmettir. tankçı, topçu falan da en az 20-25 kiloluk topları taşırlar. canınızın yanmasına, yorulmaya, uykusuzluğa, yeri gelir açlığa ve susuzluğa, hastalıklara alışırsınız. neyse, geçelim.

bu silah atışa başladığında, genelde diğer silahlar susar. seleflerinden farkı, tahrip gücüdür. kayaları falan parçalayıp geçen bir kuvvete sahiptir.

teknik verileri wikipediden bile öğrenebilirsiniz.


edit: silahlar hakkında merak ettiğiniz bir şey varsa, elimden geldiğince yazarım. link atmanız yeterli.

bulunulan iklime göre bakım çeşidinin değişmesi şerhiyle; haftalık, aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık periyodik bakımlarının yapılması gibi, atış öncesi ve atış sonrası bakımı da önem arz etmektedir.

bu süreçte, inter alia,

1. dipçik içerisinde yayın da bakımı ihmal edilmemeli,
2. seri numaraları uyumlu -beraber dökülen- orjinal yedek namlu yanda bulundurulmalı.