mırra

mırra, arap coğrafyasına özgü, birkaç kez demlenerek hazırlanan acı kahvedir. ismi, arapça acı anlamına gelen مر murdan türemiştir. çok acı ve koyu olması nedeniyle ufak fincanda içilir. türkiye'de de adana, gaziantep, mardin, mersin, şanlıurfa gibi arap kültüründen etkilenen güney ve sınır bölgelerinde tüketilen bir içecektir.

mırra için özel bir kahve çekirdeği yoktur. kahve çekirdekleri kavrulup dibek adlı havan benzeri kaba alınır ve taneleri çok inceltilmeden dövülür. dövme işlemi için günümüzde değirmenler ve kahve makineleri de kullanılmaktadır.mırranın hazırlanmasında en önemli kısım kaynatma evresidir. kaynama süresi, bilinen yöntemlere göre çok uzundur, belli aşamalarda kahvenin telvesi ayrılıp karışıma su eklendikten sonra devam edilir. çekilmiş kahve üzerine su eklenerek kaynatılır, belli bir kıvama geldikten sonra tortusundan ayırmak amacıyla mutbak adlı özel kaba süzülür. elde edilen karışıma tekrar kahve ve su eklenir. bir iki defa daha süzme, kahve ve su ekleme işlemi gören kahve, tortusundan ayrıldıktan sonra kahve katılmadan sadece su eklenerek bir iki kere daha mutbaktan geçirilir.
mırraya tat vermesi amacıyla karışıma kakule katılabilir. şekersiz içildiği için hazırlanırken tatlandırılmamaktadır.

büyüktür espresso.

acı kahvedir.
içildiğinde tek seferde olması tavsiye edilir. ülkemizin doğu bölgelerinde yaygın olan içecektir.

arka arkaya 7 cezveden kaynatılarak elde edilen kahve özütüdür, çok sert olup en yoğun şekilde cafein içerir. ilk cezbvede kaynayan kahvenin sıvı kısmı , ikinci cezveye, daha sonra her cezvedeki suvu faz en sonuncu 7. cezvede toplanır, aslında bir tür kimyasal olarak bakıldığında 7 aşamalı kahvenin distilasyonudur.
istenen sıradan kahve alınarakta içilebilir, illaki son cezveyi içmek zorunda değilsiniz. eğer bir ara fazdaki kahveyyi şıklama ile pılverize ederseniz, nescaf türevleri kahve elde edersiniz, içine aromalar eklerseniz, çoğu senteil aromalardır, size aromalı kahve diue satarlar,
nestcafe ve diğer tüm kahveler mırra özütünden üretilirler; kahve selçıklı ve osmanlılar döneminde çok ayaygın bir içecek olmuş ve osmanlı döneminde de batıya taşınmıştır, batılı kaynaklar boğazlardan doğusunu hep arap sandıklarından da kaynaklarda hep araplar tarafından denilmiştir; araplarla da aslında ilişkisi yoktur,

ortadoğuya özgü kahve.

kalmadı şöyle karşılıklı mırra içilecek bayanlar. evet. vayt çaklıt moka için siz anca.

kocaman bir kazanda kaynatılır.
özel minik shot fincanı vardır, bu fincanın kulpu bulunmaz.
her zaman içilmez. düğünlerde cenazelerde vs içilir. adabı olan bir kahvedir mırra.
en ilginç adabını söyleyeyim. bu haltı yemiş biri olarak. yani napayım söyleselerdi dimi ama.. neyse.

efendim mırrayı tek seferde dikeceksiniz, burada bir problem yok, diktikten sonra kesinlikle fincanı masaya bırakamazsınız. bırakırsanız mırrayı servis eden kişiyle evlenmeniz gerekiyor. fincanı altınla doldurmak gerekiyor da diyorlar ama evlenme fikri bir korkutmadı değil hani.. zebellah gibi bir adam ikram etmişt bana çünkü. fincanı masaya koyduğum gibi kurdelemi kestiler.. tanrım ne gündü. inanın bu adamla evlenmen lazım adabı böyle dediklerinde hamster gibi baktığıma eminim.

orta doğu'nun okkalı kahvesi. demleme yöntemiyle yapılanı daha güzel, uyarıcı etkisi yüksek olan kahve. tecrübelerime göre katar ve lübnanlılar daha güzel yapıyor. mardin, urfa, antep vs yörelerinde yapılan mırra ile alakası yok kesinlikle. araplar kakule ve karanfil ekledikleri için daha aromatik tada sahip.

hatay'da arada sırada yapıp içtiğimiz kahvedir. tadı fazla kaynatılmasından dolayı çok sert olur. nusayrilerin içtiği normal pişirilen kahve de zaten serttir bu yüzden gittikleri cafelere yanlarında kendi kahveleri ile giderler.

tok içimli acı kahve. içerken insanın yüzünü gözünü yamultuyor. ne gerek var böyle bir işkenceye. safi boş iş.

isminin hakkını veren, benim gibi kahve sevmezler için double shot sevimsiz kahve. düğün, cenaze ve önemli toplantılarda sırayla servis edilir ve tek yudumda içilir*.