mücevher takmamıştı ama gözleri vardı
başlık "insan olun biraz" tarafından 30.01.2022 15:03 tarihinde açılmıştır.
1.
metin eroğlu’nun zamanın manzarası isimli kitabının açılış cümlesidir.
kitabı ilk okuduğum zaman da dikkatimi çekmişti ama son birkaç aydır daha iyi anladım cümleyi. zamanın manzarası önümden alıp giderken daha çok anlamaya başladım, her şeyi olduğu gibi bu cümleyi de.
çok insanla karşılaştım hayatım boyunca. nefret ettiğim insan pek olmadı, önemsememekle yettindim. aşık oldum elbette ama mücevher takmayan bir kadınla hiç karşılaşmamıştım aslında hala da karşılaşmış sayılmam. bir düş hikayesi yazıyorum pazar pazar, belki ölü toprağını kaldırmak için birkaç küçük kürek atışı.
varlığının maddi değerini artırmak için mücevher takan insanlara karşı bir tavırda değilim. kimsenin hayatına karışacak kadar zamanım ve sabrım yok. benim derdim sadece gözleriyle değerli olabilen insanla.
dert dediysem hemen yanlış anlaşılmasın. filtreli dertlere gark olmak değil kastım. bir insanın sadece gözlerinin yetmesinden bahsetme hevesindeyim ama konuya gitmeyi başaramıyorum. peyniri bulmaktan ümidini kesip labirentin bir köşesinde soluklanmaya çalışan fare gibiyim tam da şu an.
yani aslında mücevher taksa da fark edilmez gözlerinin ışıltısından. o zaman takmasına gerek yok. arabeskin kıyısında dolaşmak ruhumda var. o yüzden gözleri yeter.
şeytanın ilhamı ile yazdığını söyler metin eroğlu bu cümleyi. ruhunu sunduğu şeytan bunu hediyeyi kabul etmese de. o da ruhunu bir çift göze kurban olarak adamıştır. bilmem onunki kabul olundu mu.
bazen gözlerim dalar gider. hep bir yere kilitli izlerim karşımda ne olduğundan bağımsız. o günler geride kalacak belki de. mücevhersiz gözler gemlik’e doğru giderken bir anda karşımıza çıkınca şaşırmamız gereken denizin kıyısında.
deniz kıyısında mücevhere ihtiyaç bırakmayan gözler. ukdemdir.
kitabı ilk okuduğum zaman da dikkatimi çekmişti ama son birkaç aydır daha iyi anladım cümleyi. zamanın manzarası önümden alıp giderken daha çok anlamaya başladım, her şeyi olduğu gibi bu cümleyi de.
çok insanla karşılaştım hayatım boyunca. nefret ettiğim insan pek olmadı, önemsememekle yettindim. aşık oldum elbette ama mücevher takmayan bir kadınla hiç karşılaşmamıştım aslında hala da karşılaşmış sayılmam. bir düş hikayesi yazıyorum pazar pazar, belki ölü toprağını kaldırmak için birkaç küçük kürek atışı.
varlığının maddi değerini artırmak için mücevher takan insanlara karşı bir tavırda değilim. kimsenin hayatına karışacak kadar zamanım ve sabrım yok. benim derdim sadece gözleriyle değerli olabilen insanla.
dert dediysem hemen yanlış anlaşılmasın. filtreli dertlere gark olmak değil kastım. bir insanın sadece gözlerinin yetmesinden bahsetme hevesindeyim ama konuya gitmeyi başaramıyorum. peyniri bulmaktan ümidini kesip labirentin bir köşesinde soluklanmaya çalışan fare gibiyim tam da şu an.
yani aslında mücevher taksa da fark edilmez gözlerinin ışıltısından. o zaman takmasına gerek yok. arabeskin kıyısında dolaşmak ruhumda var. o yüzden gözleri yeter.
şeytanın ilhamı ile yazdığını söyler metin eroğlu bu cümleyi. ruhunu sunduğu şeytan bunu hediyeyi kabul etmese de. o da ruhunu bir çift göze kurban olarak adamıştır. bilmem onunki kabul olundu mu.
bazen gözlerim dalar gider. hep bir yere kilitli izlerim karşımda ne olduğundan bağımsız. o günler geride kalacak belki de. mücevhersiz gözler gemlik’e doğru giderken bir anda karşımıza çıkınca şaşırmamız gereken denizin kıyısında.
deniz kıyısında mücevhere ihtiyaç bırakmayan gözler. ukdemdir.
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
(bkz: msn dönemi iltifatları)
devamını gör...
"mücevher takmamıştı ama gözleri vardı" ile benzer başlıklar
mücevher
1