sizin hayatınızda sadece mum vardı gaz lambası vardı

siyasal islam iktidarının akpli cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın birilerini eleştirmek için kullandığı cümle.

"birileri" dedim zira tam olarak bu eleştirinin hedefi kim bilemedim. türkiye cumhuriyeti'nin gördüğü son chp iktidarında evlerde elektrik vardı çünkü. belki de osmanlı'nın son dönemlerini eleştirmiştir kendisi.

twitter.com/YolTV/status/14...

en azından bir ışık vardı, siz onu da aldınız elimizden cevabını tokat gibi yüze vurmalık söylem.

yok reis daha ateş bulunmamıştı. hayvan derisi örtüp gece yıldızlardan korkuyorduk.

(bkz: bu biraz bana abartılı geldi)

yalanciyi?

ulan adama bak ya iyice kafayı yedi. yok bigbang ida sen yaptın.

altına imza atılası reis söylemi. ergenler tabi ki bilmez, 80'li yıllarda dahi gaz lambası ile mumla aydınlanıyordu, türkiyenin neredeyse % 80'i. zira haftanın en az 5 günü elektrik kesintileri olurdu.

üstelik uzun süreli kesintilerdi bunlar. ak parti iktidarı ile doğal gazlı, sıcacık evinden "okopo ostofo, olkoyo no holo gotordolor yhoo" diye tweet atıp, entry giren ergenler bilmez, üstte de bahsettiğimiz gibi.

atıyor inanmayın. biz 2001 yılında neolitik devirden çıktık.* 2001'den önce mum veya gaz lambası icat edilmemişti.

şu söylemleri duymaktan artık bık-tım. gerçekten...

reis haklı, bunun klibi bile var gaz yağı alamadığğhghh

(bkz: ceape döneminde yer kabuğunun soğumamış olması)

(bkz: yaw he he)

kendisinden önce ki halimiz için.

sen yoktun huzur vardı

şimdi elektrik düğmesine dokunmaya korkuyoz be kımıl zararlısı bey

fatura öyle bir geliyor ki

arkamız fena ağrıyor

öyle karanlık karanlık oturuyoz bea.

çok şey yazıp sildim. ne diyeceğimi artık bilmiyorum. allah destekleyenlere beyin ihsan eyler umarım.

bizi kimler yönetiyor böyle ya arkadaş.

1954 doğumlu olduğundan çocukluğuna dönmüş olabilir. daha önce de buzdolabı çamaşır makinası falan yoktu demişti. "reklam arası" olarak adlandırdıkları dönemi sanırım hiç izlememişler.
şimdi ona kaybolan yıllarının verilmesi gerek bence.

saçma sapan tayyip erdoğan açıklamalarında ilk beşe bile girmez. çok saçma bir açıklama ama daha saçmalarını yaptı.

düşünün durumun vahimliğini.

ülkeyi hep sağ partilerin yönetip, suçu sola atmaları ne kadar ilginç değil mi?

bir cumhurbaşkanının değil aklı başında hiçbir insanın söylememesi gereken bir yalandır. ama ülkenin partili cumhurbaşkanı rahatça bu yalanı söyleyebilmekte ve tuhaftır ki bazı insanlar bu yalanlara ya aptallıklarından ya da kötü niyetlerinden dolayı inanmaktadırlar.
1) 1950 yılından aqop'nin iktidar olduğu 42 yılda chp kısıtlı dönemler dışında iktidar olamadı. geri kalan tüm zamanlarda ülke aqop'nin selefleri diyebileceğimiz dp, akp, selamet, fazilet ve faşist askeri cuntalar tarafından yönetildi. bir not olarak demirel denilen mel'un 1963 yılından ölünceye kadar ülke yönetiminde öyle ya da böyle söz sahibiydi. bu cebinizde bulunsun.
2) sanıyorum ilk hes trabzon'da ışıklar hes'i. 1929 yılında yapılmış ve sanırım hâlâ aynı makinelerle aktif. sonra hirfanlı hes, bende özel bir yeri olan gökçekaya hes, keban hes gibi onlarca hes ve ambarlı termik, afşin elbistan termik gibi bir dizi de termik santral yapılmış. ambarlı bir facia gerçi ama yapılmış.
3) başlangıçta etibank bünyesinde olan elektrik üretimi ve iletimi 1970 yılında kurulan türkiye elektrik kurumuna (tek) devredilmiştir. kuruluşundan itibaren tek bünyesindeki mühendislerin, teknikerlerin, teknisyenlerin hayatları pahasına, büyük olanaksızlıklarla yaptıkları çalışmalarla (direk tepesinde yanmak, direkten düşmek, çekilmekte olan tel tarafından kesilmek, şantiyeye giderken trafik kazasında ölmek, koruması olmayan trafonun, kesicini patlaması sonucu yanmak, karda buzda donmak hep bu insanların başına gelmiştir.) 1980 yılına gelindiğinde türkiye'de elektriğin ulaşmadığı il neredeyse kalmamıştır.
4) ancak köy ve küçük ilçe elektrifikasyonu eksik kalmıştır. buna da özal el atmış ve türkiye'de elektriğin gitmediği köy hemen hemen hiç kalmamıştır. eksiklikler elbette vardır. personel kalitesi düşmüştür ama 2000 yılına gelindiğinde bizim elektrifikasyonumuz abd'den daha iyiydi. filmlerden bilirsiniz, abd'de tel yere düşer, çatır çutur kıvılcım saçar. yani tel hâlâ canlıdır. çünkü koruma sistemi nuhtan kalmadır. bizde böyle bir olay hemen hiç olmaz.
bunlar bu işin gerçekleri. cumhurbaşkanına birisinin güzelce anlatması gereken gerçekleri. ama dinler mi? sanmam.

bakın bu durum tam olarak (bkz: mitomani) hastalığıdır işte.

kimse de artık dur demiyor kendisine. yavaş yavaş kendisini bitirmesini izliyorlar. ee ne de olsa yaşattığını yaşamadan ölen yok bu dünyada. inansanız da inanmasanız da.

nereden nereye görmek isteyenler için
buradan