murder is murder - open letter all soldiers
başlık "muck the system" tarafından 01.07.2021 22:15 tarihinde açılmıştır.
1.
britanyalı sendikalist tom mann tarafından birinci dünya savaşı sırasında askerlere yazılmış açık mektup. bu mektup sebebiyle 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.
arkadaşlar! yoldaşlar! kardeşler!
siz artık ordu'dasınız.
ve biz de. siz, yıkım ordusunda. biz, sanayi'de veya inşaat ordusunda.
biz madende, değirmende, demirci atölyesinde veya limanda çalışıyoruz; insanların yaşamalarını mümkün kılan tüm malları, giysileri, maddeleri vb.'ini üretiyor ve dağıtıyoruz.
siz emekçi insanların oğulları.
sizin babalarınızın, annelerinizin, erkek kardeşlerinizin, kız kardeşlerinizin nasibi de olan kendi nasibimiz için biz mücadele ederken, siz subaylarınız tarafından bizi öldürmek için çağırılıyorsunuz.
yapmayın bunu!
hep süregelenin nasıl olduğunu biliyorsunuz. biz durabildiğimiz kadarıyla karşı duruyoruz. sonra bizim (ve sizin) sorumsuz erkek kardeşlerimizden ya da kız kardeşlerimizden birisi, sevdiklerinin sefaleti ve açlığını görerek ve düşünerek kızıyor; [ve] mülkiyet üzerinde bir suç işliyor. hemen akabinde size bizi öldürme emri veriliyor.
delikanlılar, ... yapmayın bunu!
[kutsal] kitap "öldürmeyeceksin" der.
bunu unutma!
[kitap] size "üstünüzde üniforma olmadıkça" [öldürmeyeceksin] demiyor.
hayır! ister kızgınlık ateşi ile sevdiği bir kişiye karşı yapılmış olsun, isterse bir asker tarafından tüfekle yapılmış olsun; cinayet cinayettir!
delikanlılar, ... yapmayın bunu!
arkadaşlar harekete geçin! kardeşler harekete geçin! insanoğulları harekete geçin!
mülkiyet tekrar yerine konabilir!. insan hayatı ise asla. size sahip olan ve emir veren aylak zengin sınıf, bize de sahiptir ve bize de emir veriyor. onlar ve onların arkadaşları, yeryüzü topraklarına ve yaşam araçlarına sahipler.
siz değilsiniz. biz değiliz. biz tekmeyi attığımızda, size bizi öldürme emri veriliyor. siz tekmeyi attığınızda, askeri mahkemeye ve hücrelere gidiyorsunuz. sizin kavganız bizim kavgamızdır. birbirimize karşı savaşacağımıza, biz birbirimizle biraraya gelerek beraber savaşmalıyız.
bizim rahmimizden, bizim yaşamımızdan, bizim evlerimizden; siz geldiniz.
efendi sınıfın gönüllü aletleri olmaya devam ederek; ebeveynlerinizin, sınıfınızın yüzünü kızartmayın.
siz, bizim gibi, köle sınıf'tansınız. biz yükseldiğimizde, siz yükselirsiniz; biz düştüğümüzde, belki de sizin kurşunlarınızla. siz de düşersiniz.
verimli vadileri ve engebeli tepeleri ile, maden kaynakları ile, denizi ile; yeryüzü bize çağların bıraktığı bir miras.
siz hiç şüphesiz ki yoksulluk yüzünden ordu'ya katıldınız.
biz yoksulluğumuz yüzünden, ağır işlerde ufak ücretlerle uzun saatler boyunca çalışıyoruz. ve hem sizin, hem de bizim yoksulluğumuzun sebebi ise, tüm kaynaklarıyla yeryüzü'nün sadece birkaç kişiye ait olmasıdır.
yeryüzü'ne sahip olan bu birkaç kişi, bizim işlerimizin de sahibidirler.
bizim işlerimize sahip olarak, onlar bizzat yaşamlarımıza sahip oluyorlar.
yoldaşlar, biz boşu boşuna mı çağrıldık? enine boyuna düşünün, ve artık kız kardeşlerinizi ve erkek kardeşlerinizi öldürmeyi reddedin. işçiler ve yoksullar için, dünya'yı geri almamızda bize yardım edin.
arkadaşlar! yoldaşlar! kardeşler!
siz artık ordu'dasınız.
ve biz de. siz, yıkım ordusunda. biz, sanayi'de veya inşaat ordusunda.
biz madende, değirmende, demirci atölyesinde veya limanda çalışıyoruz; insanların yaşamalarını mümkün kılan tüm malları, giysileri, maddeleri vb.'ini üretiyor ve dağıtıyoruz.
siz emekçi insanların oğulları.
sizin babalarınızın, annelerinizin, erkek kardeşlerinizin, kız kardeşlerinizin nasibi de olan kendi nasibimiz için biz mücadele ederken, siz subaylarınız tarafından bizi öldürmek için çağırılıyorsunuz.
yapmayın bunu!
hep süregelenin nasıl olduğunu biliyorsunuz. biz durabildiğimiz kadarıyla karşı duruyoruz. sonra bizim (ve sizin) sorumsuz erkek kardeşlerimizden ya da kız kardeşlerimizden birisi, sevdiklerinin sefaleti ve açlığını görerek ve düşünerek kızıyor; [ve] mülkiyet üzerinde bir suç işliyor. hemen akabinde size bizi öldürme emri veriliyor.
delikanlılar, ... yapmayın bunu!
[kutsal] kitap "öldürmeyeceksin" der.
bunu unutma!
[kitap] size "üstünüzde üniforma olmadıkça" [öldürmeyeceksin] demiyor.
hayır! ister kızgınlık ateşi ile sevdiği bir kişiye karşı yapılmış olsun, isterse bir asker tarafından tüfekle yapılmış olsun; cinayet cinayettir!
delikanlılar, ... yapmayın bunu!
arkadaşlar harekete geçin! kardeşler harekete geçin! insanoğulları harekete geçin!
mülkiyet tekrar yerine konabilir!. insan hayatı ise asla. size sahip olan ve emir veren aylak zengin sınıf, bize de sahiptir ve bize de emir veriyor. onlar ve onların arkadaşları, yeryüzü topraklarına ve yaşam araçlarına sahipler.
siz değilsiniz. biz değiliz. biz tekmeyi attığımızda, size bizi öldürme emri veriliyor. siz tekmeyi attığınızda, askeri mahkemeye ve hücrelere gidiyorsunuz. sizin kavganız bizim kavgamızdır. birbirimize karşı savaşacağımıza, biz birbirimizle biraraya gelerek beraber savaşmalıyız.
bizim rahmimizden, bizim yaşamımızdan, bizim evlerimizden; siz geldiniz.
efendi sınıfın gönüllü aletleri olmaya devam ederek; ebeveynlerinizin, sınıfınızın yüzünü kızartmayın.
siz, bizim gibi, köle sınıf'tansınız. biz yükseldiğimizde, siz yükselirsiniz; biz düştüğümüzde, belki de sizin kurşunlarınızla. siz de düşersiniz.
verimli vadileri ve engebeli tepeleri ile, maden kaynakları ile, denizi ile; yeryüzü bize çağların bıraktığı bir miras.
siz hiç şüphesiz ki yoksulluk yüzünden ordu'ya katıldınız.
biz yoksulluğumuz yüzünden, ağır işlerde ufak ücretlerle uzun saatler boyunca çalışıyoruz. ve hem sizin, hem de bizim yoksulluğumuzun sebebi ise, tüm kaynaklarıyla yeryüzü'nün sadece birkaç kişiye ait olmasıdır.
yeryüzü'ne sahip olan bu birkaç kişi, bizim işlerimizin de sahibidirler.
bizim işlerimize sahip olarak, onlar bizzat yaşamlarımıza sahip oluyorlar.
yoldaşlar, biz boşu boşuna mı çağrıldık? enine boyuna düşünün, ve artık kız kardeşlerinizi ve erkek kardeşlerinizi öldürmeyi reddedin. işçiler ve yoksullar için, dünya'yı geri almamızda bize yardım edin.
devamını gör...