1.
ya o çok sevdiğiniz kitapların içinde kaybolsaydınız? ya da okuduğunuz kitaptaki karakterler birden salonunuzda bitiverseydi?
özellikle kitaplarla yatıp kalkan bir çocukken hep hayal ettiğim şeyi böylesine güzel ele alan bir hikayeyi okurken ben elbette ki çok eğlendim.
hikayemizin ana karakteri meggie’nin babası, meggie henüz bebekken ona yüksek sesle mürekkep yürek isimli kitabı okur. bu esnada artık bir yetenek mi yoksa lanet mi demenin daha uygun olacağını bilmediğimiz bir özelliği ortaya çıkar. kendisinin sesli okuduğu kitapların kahramanları dünyamıza geçerek varlık kazanırlar. ancak toka koka bebeğim! onların yerine meggie'nin annesi kaybolmuştur.
kitapların, kütüphanelerin, ciltçilerin, koleksiyonerlerin (ve elbetteki kötü adamların, ateş ustalarının ve boynuzlu sansarların) eksik olmadığı bir macera sunuyor yazar. her bölümün kült kitaplardan alıntılanmış (o bölümdeki olaylarla bağlantılı) paragraflarla başlaması ise benim hoşuma giden şeylerden sadece biri idi.
serinin ilk kitabı olan mürekkep yürek, mürekkep dünya ile devam ediyor ve mürekkep ölüm kitabı ile nihayetleniyor. yüzeyde oldukça naif bir macera gibi görünmesine rağmen aslında insanların hırsları, arzuları, iyilik, kötülük, ilişkiler, yaşam ve elbette kitaplarla ilgili pek çok konu hakkında sorgulamalar yapıyor.
cornelia funketarafından kaleme alınmış bu hikaye gençlik edebiyatı olarak geçse de yetişkinlerin de okurken oldukça keyif alacağını düşünüyorum. hem bizim ruhumuz genç!
kitap aynı zamanda filme de çevrildi ancak oldukça vasat bir uyarlama. (bkz: inkheart)
kitabı okumak gibi bir niyetiniz varsa hiç izleyip tadını kaçırmayın.
seri ülkemizde iki farklı yayınevinden bulunabiliyor. ben açıkçası arkadaş yayınları'dan çıkan serinin kapak tasarımlarını çok daha fazla beğeniyorum. evet kapak önemli.
özellikle kitaplarla yatıp kalkan bir çocukken hep hayal ettiğim şeyi böylesine güzel ele alan bir hikayeyi okurken ben elbette ki çok eğlendim.
hikayemizin ana karakteri meggie’nin babası, meggie henüz bebekken ona yüksek sesle mürekkep yürek isimli kitabı okur. bu esnada artık bir yetenek mi yoksa lanet mi demenin daha uygun olacağını bilmediğimiz bir özelliği ortaya çıkar. kendisinin sesli okuduğu kitapların kahramanları dünyamıza geçerek varlık kazanırlar. ancak toka koka bebeğim! onların yerine meggie'nin annesi kaybolmuştur.
kitapların, kütüphanelerin, ciltçilerin, koleksiyonerlerin (ve elbetteki kötü adamların, ateş ustalarının ve boynuzlu sansarların) eksik olmadığı bir macera sunuyor yazar. her bölümün kült kitaplardan alıntılanmış (o bölümdeki olaylarla bağlantılı) paragraflarla başlaması ise benim hoşuma giden şeylerden sadece biri idi.
serinin ilk kitabı olan mürekkep yürek, mürekkep dünya ile devam ediyor ve mürekkep ölüm kitabı ile nihayetleniyor. yüzeyde oldukça naif bir macera gibi görünmesine rağmen aslında insanların hırsları, arzuları, iyilik, kötülük, ilişkiler, yaşam ve elbette kitaplarla ilgili pek çok konu hakkında sorgulamalar yapıyor.
cornelia funketarafından kaleme alınmış bu hikaye gençlik edebiyatı olarak geçse de yetişkinlerin de okurken oldukça keyif alacağını düşünüyorum. hem bizim ruhumuz genç!
kitap aynı zamanda filme de çevrildi ancak oldukça vasat bir uyarlama. (bkz: inkheart)
kitabı okumak gibi bir niyetiniz varsa hiç izleyip tadını kaçırmayın.
seri ülkemizde iki farklı yayınevinden bulunabiliyor. ben açıkçası arkadaş yayınları'dan çıkan serinin kapak tasarımlarını çok daha fazla beğeniyorum. evet kapak önemli.
devamını gör...