müsadere

haksız kazançla zengin olmuş görevlilerin mallarına istendiği vakit el koyabilmesi yetkisi. osmanlı'da vardı.

devletin bir kişinin parasına güvenlik tehditi gerekçesiyle gasp etmesi. bakın el koyması değil, el koyma geçici bir şey burada kişinin malını devletin hazinesine geçiriyorlar direkt. tc anayasası'nda yeri yoktur ancak osmanlı devletinde bu sistem yaygındı. bu yüzden osmanlı'da burjuvazi gelişmedi.

osmanlı'da ilk fatih sultan mehmet döneminde çandarlı halil paşa'nın mallarına el koyulmuş, 2. mahmut zamanında da kaldırılmıştır. halktan kaldırılması süreci ise tanzimat fermanı'yla gerçekleşmiştir.

sözlük anlamı zoralım olan hukuki tabir. osmanlı'da kasa tamtakır olunca bazı gayrımüslüm aileler sabah uyandıklarında terörist olduklarını öğrenirlerdi. tüm malları mülkleri belli kılıflarla haksız kazanç ilan edilirdi. ve gelsin ballı müsadere. anlayacağınız bir çökme işlemidir.

1915 ten sonra iş münferit olmaktan çıkmıştır. nüfusun yüzde yirmiden fazlasını oluşturan tüm ermeni nüfusun mallarına değişik kılıflarla uygulanacaktır. bunun ekmeğini cumhuriyet de yiyecektir elbet.
sayısız örneği vardır ama en sembolünü söyleyeyim. bugünkü aksaray'a kaçak diyoruz da çankaya köşkünün tapusu kimdedir?

cumhuriyet yıllarında tarihin en büyük insanlık dramlarından olan mübadele çerçevesinde tekrar yürürlüğe girmiştir. sonraları değişik tarihlerde varlık vergisi adı altında "gavur yağması" devam etmiştir.

bu yüzyılda çökecek "gavur" da bırakmadık haliyle. en son örneği gülen cemaati mensuplarının mallarına yapılandı. tabii bunun içine uzanlar ve aydın doğan ailesine yapılanlarda benzer olarak katılabilir. "fetö borsasına" hiç girmiyorum bile.

uzan, doğan aileleri ve gülen cemaati mensuplarının mallarının haksız kazanç olduğuna şüphe yok. peki onlar piyasadan silinince bugün kamu malları hangi cemaat ve çetelere peşkeş çekiliyor? devletin tüm bakanlıklarının bile metrekare metrekare bu yapılara taşere edildiği konuşulmakta.

devletin son müsadere balyozu da adana kebapçıların başına inecek gibi görünüyor. allah hepimizi korusun.

tarihimize kara çalınan başlıktır.
öncelikle farklı birçok konuyu aynı potaya koymak doğru değildir.
ayrıca müsadere sadece gayrımüslimlere uygulanmamış.
biraz arşiv okunursa analiz edilsin.

suçta kullanılan yahut suçtan kaynaklı elde edilen eşya veya kazancı devletin zorla alması olayıdır. aynı zamanda üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alınması ve satılması yasak olan eşyanın da müsaderesine karar verilebilir.
müsaderede aslolan zorla alınan eşya veya kazancın suçtan kaynaklı olarak elde edilmiş olması veya bulundurulmasının direkt olarak suç teşkil ediyor olmasıdır. genel müsadereden bu yönüyle ayrılır.

çankaya köşkü


vehbi koç ve ankara araştırmaları merkezi

yasal olarak elde edilmemiş veya elde edilemez olduğu halde, edinilmiş ve elde bulundurulduğu anlaşılan mallara, yasal olarak el konularak zoralımına müsadere denilir. (örneğin, hırsızlık, kaçakçılık, dolandırıcılık, tefecilik, şantaj, tehdit vb yollarla edinilmiş -kaynağı belirsiz- servetler, yargı kararı ile müsadere olunur, el konur. yani kamu bütçesine katılır. keza, ticarete konu edinilmesi mümkün sayılmayan şeyler için de -örn: silah, uyuşturucu madde, tarihi eser veya her tür ürün- el konulacaklar arasındadır. yine, bir suçun işlenmesinde kullanılan mallar da -otomobil, silah, b.sayar, telefon vd. ürünler de elkonulacaklar arasındadır. yargılama süresince tedbiren ve geçici, kesinleşen hükümle birlikte de kesin olarak müsadere olunurlar. müsadere sonucunda ayrıca, söz konusu olan şeylerin aynen mi, nakde çevrilmek suretiyle mi kamu bütçesine katılacağı, yoksa imha edilmelerine mi karar verileceği ayrıca hükme bağlanır. bedelinin kısmen ya da tamemen ödenmesi suretiyle, yahut bedelsiz olarak kamuya katılması öngörülen kamulaştırma ise, müsadereden farklı bir elkoyuş biçimidir birbirine karıştımamak gerekir.)