#müteahhitleryargılansın

bu ülkede böyle şeyler olmaz göstermelik 2 kişi yargılanır millet bunu yer olur biter..

yalandan bir kurban seçip yalandan yargılayıp üç beş yıl ceza verecekler.

arkadaşlar bir şeytan yaratıp tüm suçu ona yükleyerek hiçbir yere varamazsınız. siz de o müteahhit kadar cahilsiniz, hiç kusura bakmayın. sistem tamamen hatalı.

bunu düzeltmenin tek yolu da, evet klişe ama eğitim. yüksek notlar değil, matematik değil, okuldaki eğitim değil.

hayattaki eğitim.

öğrenmeyi değer gören, bakın bilmeyi değil, öğrenmeyi değer gören bir toplum olmak.

daha önce yazmıştım, tekrarlayayım: bizim halkımız müteahhite mütayit der. kadın argosuna göre mütayit muhabbet tellalının adıdır. yani açık deyişle p.zevenk.
şimdi, türkiye bir mütayit cennetidir. ülkede 330bin civarı mütayit varmış. tüm avrupa'da olanların 12 13 katı. eskiden "hiçbir şey olamazsam taksi şoförü olurum" denirdi. şimdi mütayit de oluyorlar. bu kadar çok taksi şoförü ve mütayit olunca ülke yönetiminde söz sahibi olmaları kaçınılmaz. hem de ne söz.
1999 depreminin faturasını tek bir mütayite çıkardı devlet. veli göçer. bütün marmara bölgesini o inşa etmişti ya. iki üç yıl yattı çıktı.
sonra mütayitler iktidara geldi.
çok safsınız arkadaşlar. adamlara "mütayitleri yargılayın" derken kendinizi yargılayın diyorsunuz. kim yapar bunu? yahu adamlar bu sözler söylenmesin diye olağanüstü hal ilan ettiler. yarın anası babası çocuğu enkaz altında ölen kadın, erkek, bu binanın enkazını kaldırtmam, önce incelenecek, sonra kaldırılacak diye isyan bayrağını açarsa çekip vurmak için o olağanüstü hal.
bir an önce kalkacak enkaz ki, mütayitlerin yargılanmasının önüne geçilsin.
hem sonra reyiz bir an önce yeni binaların inşasına başlanacak diye müjde de verdi.

(bkz: imar barışı)

müteahhitler bu ülkede hiçbir zaman asli kusurlu değildir.

bu ülkede son imar barışından sekiz milyon dokuz yüz bin kişi yararlandı.
sekiz. milyon. dokuz. yüz. bin.

ne dedik? imar barışı yapalım evin değeri artsın, yapalım rahat rahat kiraya verelim.

kimse dedi mi ya ben burayı yapı kayıt belgesiyle tescilleyeceğim ama burayı alan kişinin, kiraya verirsem kiracımın yarın öbür gün başına yıkılır diye?

ya da uğraşmadık mı kiracıları sokağa atalım, 2 katı 3 katı fiyata verelim diye?

evler yıkıldı, sokağa atılmak istenen kiracılar sokakta kaldı, şimdi mi müteahhitleri yargılamak akla geldi? o vicdan dün neredeydi?

bir güruhu, bir şahsı, bir partiyi, bir kurumu günah keçisi yapıp keyfimize bakamayız.

biz türk toplumu, konu para olunca sapıtan ve ahlaksız bir toplumuz. önce bunu kabul edip çuvaldızı kendimize batırmamız lazım.

müteahhitlerin yargılanmasından da bir cacık olmaz.

verilecek tavan cezanın kapalıda yatarı 3-4 sene. kanun belli. biz bu kanunu değiştirecek siyasi erki bile başımıza getiremiyoruz. sabaha kadar yargıla.

herkes suçlu. suçundan arınmak isteyen vatandaşlarımız akılları varsa biraz sorgulasınlar. diyeceklerim bu kadar. sabaha kadar konuşsanız da bir şey değişmeyecek çünkü. zaten bu ülkede sözcükler, ifade hürriyeti değil siz hüküm giyerseniz. o yüzden bırakın sorgulasınlar.

(bkz: eski cumhuriyet savcısı ali özgündüz'ün önemli açıklamaları)

<buraya birkaç kat daha çıkayım, biraz daha genişleteyim, nasıl olsa seçim zamanı af çıkar> işte böyle bir devlet-halk ilişkisi olduğu sürece isterlerse tüm müteahhitler yargılansın yine de hiçbir şey değişmez. her türlü imar affının anayasada yasaklanması lazım ama ben bu ülkede 20 tane daha yıkıcı deprem olsa hiçbir şeyin değişeceğini sanmıyorum. böyle gelmiş böyle gider. kaderci şarklılık çok kötü bi durum.

kaynak: show haber

arkadaşlar boşuna yorulmayın. onlar halkın sorgulama isteyeceğini biliyorlardı zaten. ocağın altını yavaş yavaş açıyorlar bizleri de bir fare misali görüyorlar. nerede olduğumuzun farkına varıp unutmayalım bugünleri ve unutturmayalım.

tüm işi müteahhitlere yıkmak yapılacak en büyük hatalardan biri. bir mimar olarak söylüyorum müteahhitlerden önce en büyük suçlu iskan verenlerdir, doğru düzgün işini yapmayan yapı denetimlerdir, onlardan sonra müteahhitlere sıra gelir. çünkü müteahhit malesef ülkemizde teknik bilgisi olmak zorunda olan insanlar değil ama teknik elemanlar bu yüzden var. müteahhitler, hesaplarda sorun varsa mühendisler (gerekirse mimarlar da yargılanmalı ama mimari hatalar değil mühendislik hataları yıkıma neden olur), şantiye şefleri, beton firmaları, yapı denetimler, belediye başkanına kadar tapuda görevli tüm belediye çalışanları hepsi hepsi yargılanmalı. tabi kimin yargılanacağına karar vermeden önce yıkılan enkazlardan mutlaka örnekler alınmalı. ama her şeyden önce biz kendimizi düzeltmeliyiz. depremden 3 gün önce hala imar affı talep eden milletvekilleri vardı, insanların işine geldi bu kanun düzenlemeleri. konuşulacak çok konu var ama işi bilenler konuşmalı halk kendine doğru gelene destek vermeli. yurt dışında insanlar projelere bakıp bir priz dahi eksik olsa almazlar bu bilince sahip olmayız. biz herkesten daha kıymetliyiz. söylemek istediğim çok şey var ama ne söylesem yetmiyor. yalnız bırakıldık. her zaman olduğu gibi. ama bundan sonra ses çıkarmalıyız hakkımızı aramalıyız.

müteahhitlerden önce yargılanması gereken kişiler var: