müzik seti

çıkarılabilir medya ortamlarından ses çalmaya yarayan ve özellikle 80'li 90'lı yıllarda son derece yaygın kullanılan alet. bazılarında radyo, pikap hatta televizyon bile olurdu.

gelişen teknoloji ile beraber bu aletler de yavaş yavaş tarihe gömülüyor:

3 cd konulabilen müzik setimiz vardı, cd yuvası baya genişti. cd bölümünün açılması ve kapanışı o zaman ne kadar teknolojik olduğunu gösteriyordu ama şimdi bakınca aslında basitmiş. o zaman gider bol bol çektirirdim ve çok hoşuma giderdi, cdleri gün içinde saatlerce dinlemek. şimdi lg xboom om4560 kullanıyorum, bilgisayara bağlı oradan dinliyorum, bilgisayarda olmayınca bluetooth ile bağlanıyorum.

hastasiyim bu deli şeylerin. letgo'dan bir tane sony fh b 700 buldum. tam bir canavar. kimseyi dokundurmam, odunc isteyen kimseye vermem, kolay bulunmuyor bu yakisikli.

ilkokul yıllarım 4-5 ve ortaokulun ilk senesi bu aletin dibinde geçti.

galatasaray'ı takip etmek adına radyodan maçlarını dinler, hülyalara dalmak, içimdeki çocuksu aşkı alevlendirmek ya da aşkıma merhem olmasını sağlamak için de ilhan irem, erkin koray, feridun düzağaç dinlerdim.

haluk levent'in kral çıplak kasedini almıştım groseri'den. aşkın mapushane coverını çok severdim. sonra biraz duman'landım ben yine bu müzik seti önünde.

konser albümüydü sanıyorum, gurbet'i halen ara ara duman'dan dinlerim.

internetten buldum, size 3-4 yıllık yoldaşımı takdim ediyorum:



şimdi yine o yıllara dönüp, salonun kapısını kapatıp, bir kış vakti, halıya uzanmayı ve erkin koray'ın tek başına konser cd'sini çalmayı isterdim. binlerce kez dinledim o konser kaydını binler.

sonra gelişen teknolojiyle evlerimizden atıldı ya da tozlanacağı bir yere kaldırıldı bu aletler...

aşağıdaki arkadaş müziğe harcadığım paranın ilk basamağı. sene 97... bu aleti mersinde bulamadım. bugünün rahat 10 bini. bastım trenle adana bit pazarına gittim. adamla bir pazarlık, bir pazarlık, cebimde sadece mersin tren parası kaldı. abi dedim ben gara gideceğim bari taksi parası ver, neyse adam beni taksiye bindirdi, (aletin kutusu devasa). neyse trene bindim, öğrenci bileti aldım oturdum, önümde dev gibi bir kutu, kondüktör huylandı, cepte beş para yok öğrenci bileti almışım ve önümde hayvan gibi bir şey...bu ne dedi? müzik seti dedim, faturasını göster dedi,
amnk bit pazarında ne faturası... inince dedi seni polise teslim edeceğim dedi. et dedim. iner inmez evi aradım gardan bizimkiler geldi, kondüktörün ağzına sıçtılar, özür mözür. bu aleti ben 5 sene malatya mersin arası taşıdım. hala taş gibi, çalışmayan hiç bir yeri yok. ağlıyacam lannn...