nasreddin hoca'nın aslında köylünün cahilliğine ironi yapıyor olması

nasreddin hoca fıkralarının özeti budur.
kimi saf olan kimi kurnaz geçinen ama ortak noktaları cahillikleri olan insanların cahilliğinden doğan ağlanacak haline güldürerek ironi yapmaktadır.
örn:
hoca elinde bakraçla göl kenarında göle karşı yoğurt yerken yaşlılığında etkisiyle elindeki bakracı kazara göle düşürür ve düşen bakracı sudan almaya çalışır, uzaktan bu durumu gören bir köylünün hocam napıyorsun sorusuna elinin körünü yapıyorum anlamında: göle yoğurt çalıyorum demesi ve köylünün bu cevabı ciddiye alması...

birden çok nasrettin hoca olduğu ve hoca'ya atfedilen öykülerin temalarının çok farklı olması yüzünden katılamadığım düşünce. bir bakarsınız hınzır biri, bir bakarsınız çapkın bir erkek, bir bakarsınız sofu bir ihtiyar, kadılık yapar, çerçilik yapar, çift sürer, şehrin bilgesidir, gider. merhametlidir ama bir yandan da kadın düşmanıdır, kadınlardan da korkar tabi.
pek az kişinin bildiği bir şey, nasrettin hoca'nın fıkralarının, ya da öykülerinin pek çoğu aşikar biçimde seks üstünedir. bazen eşcinsel ilişkiyi de över.
bu konuda başeser pertev naili boratav'ın nasrettin hoca adlı büyük eserini okuyabilirsiniz. ilk yayınlandığında yapılan ağır eleştiriler yüzünden (politikacılar üzerinden yapılan karalamalar) kendisi toplatmış kitapları ama daha sonra ya işbankası ya da yapı kredi yayınları tekrar yayınlamıştı. şu anda benim edindiğim gibi nadir kitap veya benzeri bir siteden edinilebiliniyor ancak