nefret edilen sorular

insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde 'neşeyle' hatrınızı sorup "iyiyim" demenizi beklediği "nasılsın?" sorusu.

"naptın?"

o kadar ucu açık bir soru ki.. neyi ne yaptım bi ipucu verseydin keşke.

evlilik yok mu?
okul daha bitmedi mi?
bulamıyorsan biz bulalım mı sana birini?
bir derdin mi var? ( sanki söylesem derdime derman olacakmış gibi soruyorlar.)

2 yıllık mı dört yıllık mı ?
eee ne olucan bunu bitirince ?
kpss’den ne yaptın?
ee konuştuğun , görüştüğün var mı ?
avukatlık mı , hakimlik mi okuyorsun ?

sınavda aldığı notla karşılaştırma yapamak için sınıf arkadaşınızın sorduğu sınavdan kaç aldın sorusu.*

-okul bitince ne yapacaksın?
+tarihi eser kaçakçısı olacağım diyorum. pat bozuluyorlar hemen. sanane kardeşim ? seninle birlikte mi okudum ben bu okulu? seni ne ilgilendirir bitince ne yapacağım.

-bir şey sorabilir miyim?
+sor.
-niye bu kadar güzelsin?
+senin soracağın soruya da sana da... zaten bir şey sorabilir miyim ? diyorsa biri direkt engelleyin. soracak adam lafi gevelemeden sorar zaten.

-eee hala yok mu hayatında biri? biraz dalgavari soruyor. dalgavari de güzel kelime oldu.
cevabı vermem için önce sakinleşmem gerekiyor.

t: karşı tarafın bazen patavatsızca, bazen kasten bazen de sırf merakından sorduğu sorulardır.

genelde terslerim ki aynı soruyu bir daha sormaya cesaret edemesin.

telefonu neden açmadın?

oruç tutacak mısın, cumaya gelmiyor musun?

mezun olunca ne yapacaksın?.

nefret ettiğim birinin sorduğu her soru.

sorulan kişinin soran kişiye içinden envai çeşit küfürler hayal edip sonrasında istenilen cevabı verdiği soru biçimidir.
örnek:
-sen hala atanamadın mı?
+(içinde yaşadığım ülke koşullarını idare etmeye çalışan bu a......) önümüzdeki yıl inşallah...

evlilik ne zaman? hala yalnızsın, sorun sende olabilir mi?

ne iş yapıyosun?

günaydın mesajına kibarlık edip cevap verdiğimde direkt peşisıra bunu soranlara bir tane yabıştırasım gelir.

oraya nasıl gittin?

uçarak, kaçarak, yürüyerek! az önce ordaydım, şimdi burdayım moron...

beni şuraya bırakır mısın?

1555 soruluk ehliyet sınavını seni bi yerlere götürmek için aldım zaten ben, tabii lafı bile olmaz. biraz kılçık biriyim galiba, ya sağ koltuğun boş kalmasına alışkanlığımdan ya da yalnızlıktan beslendiğim için midir artık bilemiyorum, sinir oluyorum.

misafirliğe sana gelelim mi?

- gelme otur evinde.

eeee çocuk ne zaman yapacaksınız?

ne zaaman atanacaksın? ne zaman evleniyorsun?
kilo mu aldın?

geldin mi?
uyandım mı?
kalktın mı? gibi sorular
yok hayali olarak geldim aslında ben yoğum.

oruç tutuyor musun ?
x namazını kıldın mı ?
ödevlerini yaptın mı ?
gibi kendine sorman gereken soruların başkası tarafından sorulması.

sen kilo mu aldın?

komünist olduğum için çok kez pkklı mısın diye soran oldu. bu geri zekalılar cidden beni deli ediyor. kürtleri savunurum, kürtçü müsün diye soran andavalları da yerin dibine gömmek istiyorum mesela. manyak dolu tabi ülkede anasını satıyım.

"en sevdiğin renk hangisi?" cümlesi örnek teşkil edebilir. bu konuda tamamen tarafsız olduğumu, sadece gözlemci olmaya çalıştığımı belirtmekten yoruldum.