normal sözlük'ün sakin bir kasaba gibi olması

istatistiklerden de fark ettiğimiz durumdur.

sessizlik, sakinlik de iyidir ancak bu kadarı da huzursuz ediyor sanki.
köyüme gittiğimde de böyle hissederim. köyün içinde kimseyi göremediğim zaman terk edilmiş hissi verir.
daha kötüsü bu durum normal sözlük için "acaba miadı doldu mu, yakında bitecek mi?" diye düşündürüyor.
ya bunca yazılan şey, bunları burada sahipsiz bırakmak da zor alıp gitmek de.
hele adı değiştikten sonra endişelerim daha da artmaya başladı. ben resmen adı için gelmiştim bu sözlüğe.
ilk defa duyan birisi için "normal sözlük" ismi ne kadar cazibeli olabilir?
bir insan "normal sözlük" ismindeki bir sözlüğe neden kaydolsun?
yani demem o ki, isim değişikliğinde tarihi bir hata yapıldı. bu bir dönüm noktasıdır.
yazık...

sakin kasaba olmasına katılıyorum. ayrıca isim ne alaka ya. ben beğeniyorum ne olcak şimdi. sen beğenmiyorsun ben beğeniyorum. o beğenmiyor şu beğeniyor. kaç ay geçti geçelim şu isim ayaklarını bence.

sakin kasaba olması hoşuma gidiyor. sakin ve huzurlu. ayrıca bakma sakin olduğuna arka odalarda ne olaylar dönüyor.

yazın hıncahınç dolu ve fıkır fıkır, capcanlı (başka ?) olan kasabamız,aktif tatilcilerin gidişiyle normal kışlık düzenine yani emekli kasabası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

geri dön tülaaaay!

normal karşılıyorum zira sözlük eski ortamına sahip değil. her başlıkta aynı 5-10 kişinin entrysi hakim. yeni açılan başlıkların da birçoğu dil bilgisinden bihaber şekilde açılıyor ya da tamamen trol amaçlı. sözlüğün ilk birkaç ayına denk gelenler bilir, böyle değildi buralar. bi' bozdu yani. eskiden her gün bilgisayarı açtığımda girdiğim ilk yerdi ancak şimdilerde haftada bir ziyaret eder oldum. yazık.

"normal sözlük kasabası" şeklinde başlık açacakken, bu saptamanın çok daha önce yapılmış olabileceğini düşünerek kendi düşüncemi girmeye geldim.
z kuşağını falan bilemem de, önceki kuşaklardan olan yazarlar için buranın ege kasabası havası var. çoğunluk beyaz yakalı ve başından beri sosyal medyada aktif olmuşlar*. ben facebook'a davetle çağırılarak hesap açmıştım yani düşünün. sosyal medyanın her döneminde plaza sayılabilecek mecralarda varolduk yazdık çizdik. oralar çok kalabalıklaşıp kontrolden çıkıp keyif vermez olunca daha sakin, samimi, ufak yerlere göçme isteği ağır bastı. sakin ege kasabası arayışı başladı. yeni oluşumların, ufak grupların, normal insanların verdiği rahatlık sıcaklık ağır bastı. kimisi malı mülkü sattı, kimisi devretti, kimisi kapadı, kimisi rölantiye aldı, kimisi de arada uğrayıp kontrol edip varlığını sürdürmeye karar verdi. böylelikle sanal hayatın büyük kısmı bu kasabada geçmeye başladı.
bazen, burayı büyütelim geliştirelim falan filan başlıkları oluyor ya gerek yok. bu hali iyi. tabii ki daha iyiye gitsin ama büyümek her zaman iyi değildir. çoğunlukla varolanı iyileştirerek koruyabilmek daha önemlidir.

tam anadolu kasabası gibi. kimin eli kimin cebinde belli değil.

rastladığım kaoslardan sonra bu sakin kasabada çok fazla entrika döndüğüne şahit oldum.
edit: biriniz de uyarmadınız anlam bozukluğu var diye, pü!

siz dün gece görecektiniz, diken öbeklerinin uça uça gittiği ıssız bir çöl gibiydi.
bilin bakalım bahtsız bedevi kimdi.
*

buranın sessiz olması benide huzursuz ediyor. etkileşim yok ve çoğu yazar birbirinden bi haber. önceden herkes etkileşimdeydi. çoğu yazar birbirini tanırdı. şimdi sadece başlık açmak için başlık açılır oldu. buradaki dostluklar kayboldu. eski hesabı unuttum ve tekrar kayot oldum ama eski tadı yok be abi...

tam bir vampir köylü oyunu gibi. çeşit çeşit oyun,hile,duzenbazlik var. arka sokaklarda insanin bobregini alirlar burda. hey gidi.

edit: cüzdanımi kim caldi lan.

aynen aynen bu yüzden burada yabancıları severiz sjsjsjsj

konyada bir kasaba olduğunu düşünüyorum.