seneler önce yazdığım bir tane:

— şemsi paşa pasajı'ndaki şahane şemsiyeleri şaşaalı şansölyemize şatafatı şiar edinip şölenle şey edelim.
— ney edelim efendim?
— şukulayalım.
— efendim?
— seni şövalye ilan ediyorum. bir de şaşı bak şaşır.
— seni gidi beni bilmez şam şeytanı!
— kendine gel, sesi büzüşesice köle. benimle nasıl böyle konuşursun?
— artık şövalyeyim, asıl sen rütbeni bil.
devamını gör...
bu diyaloğun ilk kısmı gerçekte başıma geldi; kuşadasılı olan kısmı ve sonrasını uyduracağım.

arkadaşım: selam özgür. nasılsın, nerelerdesin?
ben: selam abi, iyilik sağlık, noolsun. davutlar'dayım. senden naber?
arkadaşım: davut kim?
ben: kaldığım beldenin adı davutlar.

buraya kadarı gerçekti, gerisi uydurmasyon.

arkadaşım: orası nereye bağlı?
ben: kuşadası'na.
arkadaşım: hmm, hangi tür kuşlar var orada?
ben: kuşadası da yer adı. aydın?
arkadaşım: kuşum aydın mı?
ben: yok, balık ayhan.
arkadaşım: senle bi rakı-balık yapma zamanımız gelmiş eski dost.
ben: telefonu daha zeki birine verir misin?
devamını gör...
a kişisi: deniz suyunun tuzlu olması ne acı değil mi rüknettin?

b kişisi: evet şükufe. ama senin böyle yüzünü ekşitmen de çok tatlı.
devamını gör...
geliyor gelmekte olan

edit: gerçi monolog oldu ama anladınız siz
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarından uydurma diyaloglar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim