ölmez otu (yazar)

ekşi'den buraya sırf beni daha yakından stalklamak için geldiğine yemin edebilirim dediğim çaylak / yazar. .*
ama ne kadar yakın, o kadar iyi.

dün ölmez otu'nu benimle tanıştırdı, güzel nick olur bundan dedik, sonra bu sabah sürpriz.
ölmez otu'nun yunancada έλιχρυσο αριάνιο gibi bir anlamı var, yani "herdemyeşil çiçek".
tabii ki yunan çiçekçilere sorsak öyle demezler ama bu hali çok hoşuma gitti.
nickin sahibi gibi.

hoş geldin hayatım, burada hakkımda duyacağın her şey yalan, iftira, oldu ki ispat ettiler o zaman da sarhoştum hatırlamıyorum.

teşekkür ederim. *

feykimdir silebilirsiniz.

hoş geldiniz.
haydi o zaman, çok bekletmiştiniz... *

göğe bakma davetlerini bir mıknatıs gibi üzerine çekmeyi başaracağı yetmezmiş gibi sözlüğü yunan dramalarından kurtarma adına kökten çözüm bulacağına da inandığım bu kutlu günde aramıza katılması pek sevindirici.

bol bol yazsın dilerim.
hoş gelmiş. *

#3572431

cingeni kral yapmışlar ilk işi babasını astırmak olmuş mskks
daha yazarlığının ilk günü be aşkım, giydirmesen mi nazlı yarine? mxmx

merhaba efendim hoşgeldiniz. at yarışlarına veyahut binicilik sporlarına ilgi duyuyorsanız bir meşaj kadar yakınınizdayim. ayrıca siz de bana nasıl böyle bir yanılgıya düştüğünüzu anlatirsiniz. olmaz mı otu?
saygılar, sevgiler.

#3580202

ya şimdi bişi derdim de neyse, herkes tarafından takdir gören efendi sözlük yazarı çizgimi bozmak istemiyorum.
tek bir soru ama, eben sağ mı? *
kendin yap ya püreni, bana ne? ahahs

delisin ve bu harika..

hop, ihtimallerin dahilinde gelecekteki bütün 29'lar bizim olsun mu?*

evimin direği, mutfağımın masası hanım birey.
masa da masa ha!*

#3599235

ciddi misin ya?
çıka çıka bu mu çıktı?
dayıoğlu paintte mi yaptı? ahahas

αναρωτιέμαι πια κι εγώ κι εσένανε ρωτάω
νύχτεσ πωσ ξελογιάζομαι στ' όνειρο σεργιανάω
νόμιζα πωσ στο πουθενά φωλιάζει η αλήθεια
μα χιόνισε κι αρχίσαμε ξανά τα παραμύθια
πάνω στη μούρλα τη γλυκιά και στο τρελό μεθύσι
όλα να ‘ρθούνε ποιο κοντά και ο πόνοσ να λυγίσει

en güzel mavi 'm.

bir sabah asılmıştı kapımıza, diğer ve geçmiş tüm sabahların aksine gecenin tüm yıldız tozları ve günün yola çıkmaya hazırlanan tüm umutları pırıl pırıl yapmıştı o sabahı, toprağa dokundum sol elimle, toprak titredi, zeytin ağacına dokundum sağ elimle, en üstteki taze yapraklarından kadifeler silkelendi, aniden yolumuz oldu, mavi zaten halihazırda bekliyordu, yeşil huzurlu bir "acelemiz var" elbisesi giymiş yanımızda yer almak için güne koşuyordu, sen çok güzeldin, ben senin yanına yakışmaya çalışıyordum..

ve sonra duyuldu şarkımız, duyuldu tüm şarkılar ardından, yüzün bir kez daha güldü, ben bir kez daha varlığınla sınandım.

yolun yolum oldu, belki benim balıkçım cevat abi, belki senin balıkçın sait abi, belki de ikisi birden aynı anda "vira bismillah" dedi.

ve içim, ve canım, "canım hoş geldin, bir yere kaybolma" dedi canına.

#3650347
yenge hanım allah rızası için herifine mukayyet ol. rica ediyorum senden. koy tepkini ya o ya ben de ya. ya da dur tam olarak öyle deme. onu unutmam için bana biraz daha zaman ver.

bu dünyanın en şanslı dingili olduğumu ispatlayan yazar, kadın.

ilk başlarda aramızda bir şaka yapardık, birimizin sevip öbürümüzün sevmediği bir şey olursa "ayrıldık" derdik.
mesela o hellim peynirini çok sever ben ağzıma koymam, bunu anladığımız anda ben "ayrıldık" yazardım, sonra işte hayatta başarılar, kendine iyi bak, sonra kahkahalar..

şimdi şaka bile olsa "ayrıldık" yazamıyorum kolay kolay artık, ayrılma, ayrı kalma, onsuz bir hayat, dünya, artık her ne boksa ayrılık düşüncesi beni delirtiyor.

beni öyle seviyor ki, bunu öyle gösteriyor ki, hissettiriyor ki, o klişe muhabbet yani "keşke daha önceden karşılaşsaydık" muhabbeti kafamda günde bilmem kaç kere ciddi ciddi dönüp duruyor.

müteşekkirim sana.
giderayak güzel, iyi, sakin, neşeli, huzurlu olan ne varsa yoluma çıkardığın ve en başta "gel" dediğin için.

bunu atınca oooo, danalarım var atınca aaaaa... mis gibi şarkı işte ikisi de?
parçaladın minicik saf kalbimi kadın..

*

bununla mı başladı?
ya da başladık, bir daha da bitmesin diye güldü yüzümüz beraber, kıpırtısız bir deniz, arka planda bir şarkı, önünde sen, bana uzanan bir el, uzattığım eli tutan bir el, baharlara ve badem dallarına verilmiş adı konulmamış yeminler, mavi bir taş, senelerin közü, közün canlandırdığı iç yangını,
şükür!

#3680149

ruslar ikinci dünya savaşında berlin'e girdiklerinde sağlam kalan evlerin birinde bu kahve makinesinin aynısı varmış. jsjsj

çok güzel ama, o ayrı!

ahahhahahhhahhahahahhahah

teşekkürler fenerbahçe!

ahahhahhhahahahahhha