yazar: erhan bener
yayım yılı: 1983
farklı kültürlerden gelen ama yalnızlıkları birbirine benzeyen iki insanın arkadaşlığı ile örülen bir romandır.
yayım yılı: 1983
farklı kültürlerden gelen ama yalnızlıkları birbirine benzeyen iki insanın arkadaşlığı ile örülen bir romandır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "emine pir zola" tarafından 01.03.2024 14:25 tarihinde açılmıştır.
1.
erhan bener'in everest yayınları tarafından basılan 310 sayfalık romanı. romanın ölü bir deniz (film) aynı adla çekilmiş bir filmi de var. ama film yazarı pek memnun etmemiş. üzülmüş adamcağız, ben izlesem ben de beğenmem diye düşünüyorum. çünkü kitap sadece bir aşk romanı değil. filmler karakterlerin ruhsal durumlarını tam olarak yansıtamıyor. ayrıca yazarın bu kadar kolay okunurken bu kadar az kişi tarafından bilinmesi ve okunması da beni üzdü. keşke daha çok okunsa.
kitap kentte büyümüş, çalışan, ayakları üzerinde duran, bir bankada yüksek bir mevki sahibi bir kadın ile taşrada öğretmenlik yapmış ve emekli olmuş bir adamın bir tatil beldesinde tanışıp yaşadıkları aşkı anlatıyor. ne var bu konuda derseniz haklısınız. ama u karakterler ilerlemiş yaşlarına rağmen, evli olmalarına rağmen aşkı bulduklarına inanıyorlar. belki sadece bir inanç da değil bu, gerçek. ama ne var ki insanın başına milyonda gelen bu aşk için çok geç kalmışlar. adnan refik ne kadar ailesini terk edip, her şeyden kaçıp bu sahil kenarına yerleşse de yüksel'in onu ezen ve ha deyip arkasını dönemeyeceği sorumlulukları var.
iki yalnız insanın, hayatları boyunca sanki bir rolü oynuyormuş gibi yaşayan iki insanın, gerçek bir şeyler yaşamamışken bu yoğun aşka düğmeleri onları da serseme dönüştürüyor.
çok güzel bir kitap. erhan bener'i çok sevdim. anlatımı da çok akıcı, 2 günde bitti. yazarı okumaya devam edeceğim.
kitap kentte büyümüş, çalışan, ayakları üzerinde duran, bir bankada yüksek bir mevki sahibi bir kadın ile taşrada öğretmenlik yapmış ve emekli olmuş bir adamın bir tatil beldesinde tanışıp yaşadıkları aşkı anlatıyor. ne var bu konuda derseniz haklısınız. ama u karakterler ilerlemiş yaşlarına rağmen, evli olmalarına rağmen aşkı bulduklarına inanıyorlar. belki sadece bir inanç da değil bu, gerçek. ama ne var ki insanın başına milyonda gelen bu aşk için çok geç kalmışlar. adnan refik ne kadar ailesini terk edip, her şeyden kaçıp bu sahil kenarına yerleşse de yüksel'in onu ezen ve ha deyip arkasını dönemeyeceği sorumlulukları var.
iki yalnız insanın, hayatları boyunca sanki bir rolü oynuyormuş gibi yaşayan iki insanın, gerçek bir şeyler yaşamamışken bu yoğun aşka düğmeleri onları da serseme dönüştürüyor.
çok güzel bir kitap. erhan bener'i çok sevdim. anlatımı da çok akıcı, 2 günde bitti. yazarı okumaya devam edeceğim.
devamını gör...