ölünce sevemezsem seni

bir karacaoğlan şiiridir. aynı zamanda ayna grubu bu şiirden güzel bir şarkı çıkarmıştır.
"ölünce sevemezsem seni" çok saçma söz değil mi la? diyenleri duyuyorum. bildiğim kadar bu sözü açıklayacağım.
cümlede kafa karıştıran yapı 'ölünce' sözcüğünde bulunmaktadır. bilindiği üzere -ınca, -ince zarf-fiil eki eylemi yaptıktan sonraki zamanı belirtir. tabii bu günümüzde öyledir. örneğin; 'eve varınca ara beni'. buradaki örnekte de görüldüğü üzere -ınca zarf fiil eki, eylem tamamlandıktan sonrasını karşılıyor. 'eve vardıktan sonra' desek de çok fazla anlam kaybına uğramamakla beraber hemen hemen aynı anlama gelmektedir.
dil, canlı bir varlıktır der bilim insanları. uzun zamanların ardında sözcükler, ekler gelişip değişebilir, hatta yok olabilirler. buradaki durum da bundan ibarettir. -ınca, -ince zarf fiil eki çok önceleri şimdiki anlamda değil, 'eylemin yapılacağı zamana kadar' gibi bir anlam taşıyordu. karacaoğlan'ın yaşadığı dönemde şimdiki türkiye türkçesi kullanılıyor olsaydı, karacaoğlan bu cümleyi 'ölünceye kadar sevemezsem seni' ya da 'ölene dek sevemezsem seni' şekillerinde yazabilirdi.

değer bilen için çok anlamlı bir şarkı sözüdür. ya ölünce sevemezsem seni.. dinleyelim efendim. bu gece de bu şarkıya yakalım.

insan bu şarkıyı dinleyince bakışları donuyor bir süreliğine.

bu gece efkarlı müzik dinlemeyecektim daha kolay uyuyabilmek için fakat artık dinlemek zorundayım. hele ki bu parçayı görüpte dinlemeden geçemezdim.
tam balkonda oturup gece gece bir dal sigarayla hayatı sorgulama şarkısı. balkona çıkarsam gtüm donacağı için yorganımın altında idare ediyorum.
hele bir yaz gelsin, bak bakalım o zaman bu şarkıyı bütün komşulara ezbelettirmiyor muyum. bekleyin komşularım. sizin için her şey.

travmatik parça. ayna grubu ben çocukken meşhurdu. sonra keltoş öldü diye hatırlıyorum. toprağı bol olsun, umarım yeterince sevmiştir. bu parça nedense çok dramatik gelmiştir bana. bir bu bir de bu akşam ölürüm... hiç iyi hissettirmiyordu ya. yağmurlu tripli bir klibi vardı diye hatırlıyorum. ne günlerdi...

aslında gençliğinde bu şarkıyı karacoğlana katkısıyla yapan kel ve gözlüklü abimiz cemil özeren, ölümüne yakın pişman olup gençliğimi geri verseler diye de bildiğimiz; yıllarım gitti parçasını yapar. çünkü o çok sevdiği, ölünce sevemezsem seni dediği kadın için yılları yok yere gitmiş ve siroza yakalanmıştır. ölümü de zaten bu illet hastalıktan olur.

benim her dinlediğimde aklıma gelir tüylerim diken diken olur... o yüzden onu değil; bunu dinleyin efenm.*

doğal olarak ölürsen, sevemezsin zaten.

"ölmüşsün ve hala derdin beni sevmek mi?
gerçekten mi?"

tepkisi veririm.

ve şarkıyı söyleyenin artık olmaması.
çağırdı ölümü ve öldü, ne gerek vardı.

sevme mevme hikaye, iki gerçek var yaşam ve ölüm.
hiç öyle ölme edebiyatı ile sevmeye gerek yok, yaşarken sev, güzel sev, aşırı sevme, yormadan sev.

sanırım benim huzur evi yaşlarım yaklaştı.
ekşinli aşklar, uzaya çıkan aşk dolu sözler şarkılar bana saçma geliyor ya.
yok ya yaştan değil, ben başak burcuyum.
bende öyle yoğun duygu olamıyor. siz takılın.

sevda pıtırcıkkarı sizi, sizi anlamadan ölecem.

ayna grubunun 1997'de yayınlanan şarkısıdır.

muhtemelen öyle olacak.

senden bana kalan filminde duyduğum ve nakaratı çok güzel olan şarkı sözleri de güzel ama benim için nakarat can yakan kısmı.

ayna grubunun 1997 yılında çıkardıkları şaheser olup sözleri karacaoğlan'a bestesi ise cemil özeren'e aittir.

sözleri felsefik; müziği ise zamansız olan şarkı grubun en iyi şarkılarından birisi kabul edilir.
sanatçı burada ölmekten değil ölürse artık onu sevememekten korkuyor.

ay öldükten sonra da sevmiyiverelim ya. bu dünyada düşmüşüz derdine çilesine, yeter. biz pamuğu çıkarma derdindeyiz, millet aşk maş tekoti çikoti. belki ölünce annemi bile sevemeyeceğim artık. ay çok üzücü. severiz ya. ruhsar dizisinden de edindiğimiz bilgiye göre, ruhospu değilsek, ölünce de sevmeye devam ederiz, sevdiklerimizi.

evlendiğim gün ilk dinleyeceğim, sevdiğime dinleteceğim şarkıdır.

ayna grubunun en sevdiğim en çok dinlediğim şarkısı. her daim ağlatır.

bir karacaoğlan şiiridir.
cemil özeren bestesi ile ayna grubu şarkı olarak da kaydetmiştir.

ayna grubu'nun, hatırladığım kadarıyla, kısa travmatik film temalı kliplerinin ilki bu şarkı için çekilmiştir.