ömer seyfettin'in kitaplarının çocuklara uygun olmaması
başlık "gregory house" tarafından 30.11.2021 01:23 tarihinde açılmıştır.
1.
millete çocuk kitabı diye yutturuyorlar bir de. kaşağı hele ki bomba saçma sapan kitaplar.
devamını gör...
2.
geçenlerde arkadaşlarımla konuştuğumuz konu. herkesin travmatik bir ömer seyfettin anısı varmış çocukluğunda. eğitim sistemi hiçbir zaman düzgün bir olmayan bir ülke olmak bunu gerektiriyor sanırım.
“ilk cinayet” adlı bir hikayesini çocukken okuduğumu hatırlıyorum. küçük bir çocuğun bir kuşu boğarak öldürüşünü anlatıyor. şaka gibi değil mi? ben bunu okuduğumda ne hissettiğimi çok net hatırlıyorum mesela.
“ilk cinayet” adlı bir hikayesini çocukken okuduğumu hatırlıyorum. küçük bir çocuğun bir kuşu boğarak öldürüşünü anlatıyor. şaka gibi değil mi? ben bunu okuduğumda ne hissettiğimi çok net hatırlıyorum mesela.
devamını gör...
3.
çocukken diyet kitabındaki adamın kendi kolunu kesmesini hatırlayanlar bugünün derbeder saykoları oldular. bir de çocukken bu kitapları sınıf kütüphanesinden almak için birbirimizi ezerdik. okurken tüylerimin diken diken olduğunu hala unutamıyorum.
devamını gör...
4.
kadının kocasının kafasını koparıp kadına verdikleri bir hikaye okumuştum çocukken. adam daha o yıllarda ışidi görmüş.
devamını gör...
5.
kaşağı hala çocukluk travmamdır cidden.
devamını gör...
6.
kesinlikle uygun degildir.
hatta mekruh diye dusmustum bir sohbette.
hatta mekruh diye dusmustum bir sohbette.
devamını gör...
7.
kaşağı gibi mesela.
devamını gör...
8.
#1842160
beyaz lale açık ara başı çeker ya korku hikayesi ln resmen çocuk öyküleri diye yutturuyorlardı bi de. adamın zaten cocuklar okusun diye bir derdi de yok gerçi, sirkiyye kanon oluşturacağım diye milli bilinç aşılacağım diye işbilmezlik yaptı zamanında ama şimdilerde pek kimse okumuyor sanırım
beyaz lale açık ara başı çeker ya korku hikayesi ln resmen çocuk öyküleri diye yutturuyorlardı bi de. adamın zaten cocuklar okusun diye bir derdi de yok gerçi, sirkiyye kanon oluşturacağım diye milli bilinç aşılacağım diye işbilmezlik yaptı zamanında ama şimdilerde pek kimse okumuyor sanırım
devamını gör...
9.
bence bu öyküler çocuklar için yazılmadı sadece kitaplar çok uzun değil, parça parça hikayeler var, sıkıcı olmaz diye çocuklara okutuldu.
devamını gör...
10.
yani tartışmalı bir husus. her iki fikre saygım olsa da ben bu kanaatte değilim.
öncelikle şunu bilmek gerekiyor ki türk edebiyatı zayıftır. pek az kaliteli edibe sahibiz. hele tepeden bakan köy kentli çatışması(!) temalı romanların en az yarısı da hayli zayıftır. hele ki çocuk edebiyatı biz de neredeyse hiç yoktur. oktay akbal, muzaffer izgü, belki biraz kemalettin tuğcu. bir çırpıda sayabileceğimiz 10 çocuk edebiyatçımız yok. ömer seyfettin bu açıdan önemli biri. elbette kendisi bazı hikayelerini çocuklar için yazmamıştır ancak ömer seyfettin'in çocuklara okutulmasının, duru üslûbunun yabana atılmaması gerektiği fikrindeyim.
kibritçi kız'ı da okuduk mesela. çocukken hayli etkilendiğimi hatırlıyorum. bu tarz hikayeler bence çocuklardan esirgenmemeli. bir çocuk da ölümü, hastalığı bilmeli. ömer seyfettin'in de bu meyanda kurgularıyla bunu iyi ifade ettiğini düşünüyorum. oktay akbal'ın hikayeleri de bir çocuk icin hayli vurucudur mesela.
bizim asıl eksikliğimiz bir jules verne'imizin olmayışı mesela. tek başına bu hikayeler travmatik olabilir ancak bilimle, kaliteli fanteziyle, macerayla birlikte dramatik hikayelerin de çocuk gelişiminde yerinin mühim olduğunu düşünüyorum.
tabi pedagoglar daha iyisini bilir ancak çocuklarımızın yarım saatlik bir youtube gezintisinde ömer seyfettin'den çok daha travmatik şeyler gördüğüne eminim.
öncelikle şunu bilmek gerekiyor ki türk edebiyatı zayıftır. pek az kaliteli edibe sahibiz. hele tepeden bakan köy kentli çatışması(!) temalı romanların en az yarısı da hayli zayıftır. hele ki çocuk edebiyatı biz de neredeyse hiç yoktur. oktay akbal, muzaffer izgü, belki biraz kemalettin tuğcu. bir çırpıda sayabileceğimiz 10 çocuk edebiyatçımız yok. ömer seyfettin bu açıdan önemli biri. elbette kendisi bazı hikayelerini çocuklar için yazmamıştır ancak ömer seyfettin'in çocuklara okutulmasının, duru üslûbunun yabana atılmaması gerektiği fikrindeyim.
kibritçi kız'ı da okuduk mesela. çocukken hayli etkilendiğimi hatırlıyorum. bu tarz hikayeler bence çocuklardan esirgenmemeli. bir çocuk da ölümü, hastalığı bilmeli. ömer seyfettin'in de bu meyanda kurgularıyla bunu iyi ifade ettiğini düşünüyorum. oktay akbal'ın hikayeleri de bir çocuk icin hayli vurucudur mesela.
bizim asıl eksikliğimiz bir jules verne'imizin olmayışı mesela. tek başına bu hikayeler travmatik olabilir ancak bilimle, kaliteli fanteziyle, macerayla birlikte dramatik hikayelerin de çocuk gelişiminde yerinin mühim olduğunu düşünüyorum.
tabi pedagoglar daha iyisini bilir ancak çocuklarımızın yarım saatlik bir youtube gezintisinde ömer seyfettin'den çok daha travmatik şeyler gördüğüne eminim.
devamını gör...
11.
zaten ömer seyfettin öyküleri çocuk öyküleri değildir. muhtemeldir ki öyküleri hiç okumamış bir yayıncı, bunlar çocuk öykülerine benziyor, öyleyse çocuk kitapları arasında yayınlayalım demiş ve öyle de kalmıştır. #3116900 @urga beyaz lale'yi örnek vermiş. hangi yayınevinden okudu öyküyü bilmiyorum ama beyaz lale değme erotik yazarlara taş çıkartır. bulgar askerlerinin türk kadınlarına tecavüz ritüelleri, normal yoldan tecavüz kesmeyince karınlarında bir delik açıp onu kullanmaları neler neler. bulgar komutan da beyaz lale'nin cesedine tecavüz eder.
bana göre ömer seyfettin iyi bir öykü yazarı değildir. dişe dokunur tek öyküsü kaşağı'dır. öte yandan koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi dendiğini de unutmayalım.
bana göre ömer seyfettin iyi bir öykü yazarı değildir. dişe dokunur tek öyküsü kaşağı'dır. öte yandan koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi dendiğini de unutmayalım.
devamını gör...
12.
kesinlikle katıldığım görüştür.ömer seyfettin'in kaşağı hikayesini ilkokul 4. sınıfta okumuştum. okurken öyle üzülmüştüm ki ağladığımı bugün gibi hatırlıyorum.aslında hangisine ağladığım konusunda ayrım yapamamıştım. kardeşinin iftirasına maruz kalan yaşadığı olaydan bir süre sonra ölen küçük hasan'a mı yoksa vicdan azabıyla yanıp kavrulan bir de kardeşini kaybeden ömer e mi?
uzun süre etkisinden çıkamadığım hikayeyi o yaşlarda okumak biraz hoyratça geliyor şimdi.insanın ileri ki yaşlarında dahi kabullenemediği başa çıkamadığı travmaların çocuk yaşa indirgenerek anlatılması özellikle.
uzun süre etkisinden çıkamadığım hikayeyi o yaşlarda okumak biraz hoyratça geliyor şimdi.insanın ileri ki yaşlarında dahi kabullenemediği başa çıkamadığı travmaların çocuk yaşa indirgenerek anlatılması özellikle.
devamını gör...
13.
çocukken bu kitapları insanların okumasını ben doğru buluyorum. çünkü bu kitaplar bir hayali değil, gerçeği anlatmaktalardı. çünkü ömer seyfettin aslında yaşadığı olayları kitaplara aktarmıştı. tabii eskiden düşüncem bu başlıktaki gibiydi. sonra bir tane sjwnin ömer seyfettinin hikayeleri ile alakalı bir yazı okudum. kendisi ömer seyfettinin savaş, türklük ve milli şuur gibi düşüncelerinin korkunç olduğunu, onun terine insan hakları vb. konulu kitapların öğretilmesi gerektiğini söylemişti. o günden beridir çocuklara ekseriyetle ömer seyfettin okutulması gerektiğini savunuyorum. çocukların milli şuur kazanmasında, özellikle benim milli şuur kazanmamda çok etkili bir kişi oldu. toprağı bol olsun. çocukken bana o kitapları okutan öğretmenlerimden de allah razı olsun.
devamını gör...
14.
ilk olarak bir neslin psikolojini bozup çocuk kitabı kategorisine alan kişileri burdan en derin (!) sevgilerimi gönderiyorum... asla uygun değildir, o sahnelerı unutamazsınız...
devamını gör...
15.
son derece yerinde bir görüş.
ömer seyfettin , türk edebiyatının değeridir. ancak kitapları pedagojik açıdan son derece sıkıntılı eserlerdir.
bu bakımdan belli bir yaşın altındaki çocukların okuması felakettir.
ömer seyfettin , türk edebiyatının değeridir. ancak kitapları pedagojik açıdan son derece sıkıntılı eserlerdir.
bu bakımdan belli bir yaşın altındaki çocukların okuması felakettir.
devamını gör...
16.
kesinlikle katılıyorum.
diyet kitabının etkisini uzun süre üzerimden atamamıstım. kişinin kendi kolunu kesmesi görüntüsü hâlâ aynı zihnimde.
ve fakat, onurlu olmak konusundaki kerterizim de aynı hikâye. karmaşık duygular içerisindeyim.
diyet kitabının etkisini uzun süre üzerimden atamamıstım. kişinin kendi kolunu kesmesi görüntüsü hâlâ aynı zihnimde.
ve fakat, onurlu olmak konusundaki kerterizim de aynı hikâye. karmaşık duygular içerisindeyim.
devamını gör...