opel tigra

opel firmasının ürettiği iki kapılı spor otomobil modeli. bir dönemler sarı renkli olanları sıkça görülmekteydi trafikte.

travesti arabası diye isim yapmış olduğundan binicisinin direkt fişlendiği araç.
siz her gün yediğinize-içtiğinize dikkat edin, sporu hayatınızdan eksik etmeyin, araçtan inerken bıyıkaltı tebessümler veya imalı bakışlarla karşılasın.
verseniz nefesinizi keserler ama işte vermediğiniz zaman travesti gözüyle bakarlar.

sarı renkli olanların travesti arabası olduğuna dair bir inanış olan araba modeli.

tam travesti arabası dediklerinden birine 1998-2003 arası sahip olduğum araç. sarı renk, siyah deri koltuklar, açılır tavan. sahip olduğum araçlar içerisinde kullanmaktan en zevk aldığım araç olmuştur. hafiftir. bu hafifliği sayesinde çok kısa sürede 200km/s'leri görebilirsiniz ibrede. bir depo ile 711km yaptığımı bilirim bu araçla ki biraz deli kullanırdım o zamanlar.

tek dezavantajı güneşli günlerde arka koltukta biri oturuyor ise arka cam karartılmış olmasına rağmen resmen yanar. o zamanlar özelleştirilmemiş tabi bir kere araç muayenede adam film var bunda deyip anahtarıyla arka camı kazımaya çalışmıştı.

bir de tipinden dolayı bu araçla sol şeritte hiç yol istemenize gerek olmuyordu. daha sonra üretilen modelleri tip olarak daha farklıdır.

bu aracı honda vti vtec 1.6 için satmıştım. zor olmuştu ayrılmak.

trabzon’da otobüsle üniversiteye giderken önünden geçtiğim opel galerisinde görüp aşık olduğum araçtır bu kendisine kendisi, sene 90’lar.
onu porscheye benzetirdim.
çok opel sürdüm ama onu hiç süremedim, nasip böyle bir şey.
iki koltuklu olmasa belki başka şeyler olurdu ama işte…

ilginç bilgiler.! (öğrenmenin yaşı yoktur derler de, böyle gereksiz bilgiler de ediniyorsun işte.. hayat zor vesselam.)

tigra bulamayan ya da alamayan travestilerin ikinci tercihi de buydu, renault megane cabrio. ama rengi ille de sarı olacak, bu kural değişmezdi.


(bkz: bornova sokağında çalışırken öğrenilenler)

audi tt mi opel'den çalmış opel mi audi'den bilemediğim bir dizayn. üretim tarihlerine baktım ikisi de 1988...

opel'in en shitbox arabası



bu arabanın2 nesili var:

1inci nesil:
1994-2000 arası üretildi.
spor araba gibi görünüyo ama motor hacmi 1.4 litre ve 1.6 litre. standart corsa b'nin motorunun azcıcık oynanmış hali. motor sesi iyi ama o kadar.




hele hele otomatikleri... saç baş yoldurtur adama.

ama keşke bi motorla bitse dertleri.

- kapı altları ve çamurlukların keskin köşelerinde pas olmayanı yok gibi bi şey. bazılarında şasinin paslandığını bile gördüm.
- gerçek bi spor araba sayılmaz, sadece görüntü. bildiğin corsa b'nin kaporta ve trim tasarımını değiştirip spor araba diye salmışlar ortaya. daha hafif yapmışlar, o yüzden azcıcık dahaiyi hızlanıyo sadece.
- iç trim tasarımı ve kalitesi rüsva-i rezil düzeyde. kaporta finiş işlemi ona keza. arabanın komple yeni boyanmışı bile 1-2sene içinde hurda gibi bi görüntüye bürünüyo. iç trimlerden hiç durmadan garç-gurç sesler gelir, tıngırdar durur.
ellerinin ucuyla yapmışlar gibi.
- ve o garip arka cam. bak bu saçmalığı başka arabada göremezsin.
bak şimdi olaya bak, bagajla birlikte açıyorsunuz. alacağınızı alıp bagajı kapatıp arabayı kilitleyip işinize bakacaksınız. yani ön camlar falan kapalı.
bagaj kapağını bi kapatıyosunuz ve "punkliçk..." diye bi ses duyuyorsunuz. geçmiş olsun, ön camlardan birisi patladı. kabindeki sızdırmazlık hoş, güzel. ama bagaj kapağı kürek gibi olduğu için içeriye havayı sıkıştırıyor, içerideki basınç anlık olarak çok yükseliyor, ve camlardan birisi patlıyor.


2nci nesil:
2004-2009 arası üretlidi.
bunda ilk nesildeki bazı sorunlar da giderildi. ama opel "yau bu sefer cabrio yapakh!" dedi.
demez olaydılar.



babacım, siz tam nabıyonuz ? spor araba olsun diye kabrio araç yapıyosunuz, içine 1.3 dizel motor koyuyosunuz. üstü açılan spor araba, ama 1.3 dizel. hadi dizel koydun, niye 1.3. baya toştoş geçmişler spor araba olayıyla. tabi yine bildiğiniz corsa bu, dışı farklı.

sonra hadi anladık, tamam. ucuz, az yakan, çok gitmesine gerek olmadan spor görünen bi araba yapıyosun, ok. bari bu özelliklerini sorunsuz yap. açılır tavanın mekanikleri tam bir baş belası. kapanmaz, kasılıp sıkışır, açılmaz, su sızdırır. tamiri de pahalı baya bi.

(bkz: alman mühendisliği)

bir garip arabadır özetle.
ben almam yani.
alana da mani olmam ama "emin misin?" diye bi sorarım.

ankara'da 'travesti arabası' derlerdi

hoşdere'ye bu araçla müşteri almaya çıkan travestiler nedeniyle sanırım

ilk nesli ikinci neslinden daha çok tutmuş ve daha geniş olan opel modeli.
evet travesti arabası olarak da bilinir.
bu yüzden travesti arabası almayın, tertemiz megane coupe ya da cabrio alın :)