ötekileştirmeyen masallar

amerikan yazar james finn garner tarafından yazılan, klasik çocuk masallarının politik doğrucu bir dille yeniden yorumlandığı kitap. bariz bir şekilde politik doğruculuğun varabileceği absürt noktaları hicveden bu kitabı ciddiye alıp çocuklara okutulması gerektiğini söyleyen insanlar da oldu maalesef.


zaten herkesin bildiği masallardan bana komik gelen bazı kısımları paylaşmak istiyorum.


kırmızı başlıklı kız

...çığlıkları duyan oduncu (ya da odun yakıt teknisyeni, kendisini tanımlandırma tercihiyle) kulübeden içeri dalar ve müdahale etmek ister, baltasını havaya kaldırdığı sırada kırmızı başlıklı kız ve kurt bakakalır. "sen ne yaptığını sanıyorsun?" der kırmızı başlıklı kız. oduncu birey donakalır ve ne söyleyeceğini bilemez. kırmızı başlıklı kız, "buraya neandertal gibi dalıp, senin yerine silahını konuşturuyorsun! diye hakırır. "cinsiyetçi!, türcü! ne cürretle bir kadın ve kurt kendi problemlerini bir erkek olmadan çözemez diye düşünürsün!"...


kral çıplak

...kalabalığın içinden küçük bir çocuk bağırır: kral çıplak! kral durur, kalabalıktan bir köylü bağırana kadar merasim alanı sessizleşir; hayır çıplak değil. kral sadece kıyafet opsiyonlu hayat tarzını destekliyor!...


külkedisi

...prensin balosuna giden üvey annesi ve üvey kız kardeşlerinin ardından külkedisi evde yalnız kalır. derken ışıklar içinden bol kesim pamuklu kıyafetleriyle ve geniş terekli şapkasıyla iyilik perisi gelir. külkedisi başta güneyli bir avukat ya da bando lideriyle karşılaştığını zanneder. "merhaba külkedisi, ben senin tercihine göre, peribireyin, ya da şahsi tanrısal vekilin." der peribirey. "demek baloya gitmek ve kendini eril dünyanın güzellik konseptine bağlamak istiyorsun ve kan dolaşımını kesecek daracık bir elbisenin içine sığışıp, ayaklarını kemik yapını bozacak yüksek topuklu ayakkabıların içine sokmak istiyorsun. yüzünü hayvanlar üzerinde test edilmiş makyaj kimyasallarıyla boyamak istiyorsun."
"ah evet kesinlikle!" diye cevapladı külkedisi...


edit: imlâ