otobüs yolculuğunda koridor tarafını seçen insan

camda sümük görmüştür.

manzara için cam kenarını seviyorum ancak yolculuk ettiğim insanı tanıyorsam onun için cam kenarını feda ediyorum.

uzun boyludur.

pencere tarafına geçersem bacaklarım sığmıyor. koridora ayaklarımı rahatça uzatabiliyorum.

yüzde 95 erkektir.
hatta 97.

bacak bacak üstüne atabilmesi adına önemli bir olay sonuçta.
ayrıca, otobüs mola verdiğinde ya da bir yerde durakladığında, hemen pıt diye orta kapıdan inip, sigarayı yakmak için de yerinde bir tercih.

yanım boş olmayacaksa şayet, ben de genellikle koridor tarafını tercih ederim.

rahat hat diye satılan otobüslerde tek sıra koltuklar oluyor. hem cam kenarı hem koridor. hem karnım doyuyor, hem pastam bitmiyor. *

belki de prostatı vardır, hızlıca tuvalete gitmek istiyordur.*

uykuyu seven insandır.

1- otobüslerin iç camları çok pis oluyor ve zaten uyurken oraya asssla ama asla yaslanmıyorum onun için bâri başka birinin kafasını koyup uyumasına izin vereyim diye o tarafı tercih etmiyorum.
2- yolda genelde ya kitap okurum ya film izlerim ya da uyurum. boş boş müzik dinleyerek yolu izlemediğim için belki yapacak başka bir şeyi olmayan biri yolu izlemek isteyebilir, o otursun diyerek cam kenarını seçmem.
3- geçerken kalkarken birini rahatsız etmekten hoşlanmıyorum. o beni kaldırsın sıkıntı değil, ben koridor tarafında oturayım.
4- yukarıdaki 3 ince düşüncemin ardından kocaman bir bencillik geliyor: yandan bir araçla çarpışırsak diye korkarım ve cam kenarına oturmam. her zaman koridor tarafında otururum.. yani bu yanımdaki kişi ölsün ve bedeniyle beni korusun şeklinde düşünülmüş bir bencillik değil, sadece küçüklükten kalan bir korku. bizim arabaya öyle yandan girmişlerdi kafam uçuyordu az daha..

dipnot: bazen yanımıza gelenler de abidik gubidik insanlar olabiliyor cam kenarında sıkışmış olmak hiç güzel olmuyor..

tıraş olurken berberin değdirmesinden hoşlanan erkekle aynı kişidir...

canı sıkılır, hemen cam kenarı olan boş koltuğa oturmalı.

sevmediğim şey. yani bu ülkede sevmiyorum belki başka ülkede sevebilirim. başka bir ülkede otobüse binip editleyebiliirim. yazdığımdan anlaşılan üzere gerildim. şahsım olarak bir başkasına rahatsızlık vermekten imtina ederim. koridora oturunca hafif sağa yüklenirim. o koridordan geçen her kimseler hiç mi dikkat etmez. biri totosunu sürer geçer. biri ceketini koltuk altına kadar ağzıma sokar. biri çantayı omzundan almaz kafama giydirir. kısacası dostlar bu güzel ülkede karşımızdakini kendimiz kadar düşündüğümüz gün otobüsün koridor koltuğunda gidilebilir.