oy atmayınca akp'ye mi gidiyor sorunsalı

ben hayatım boyunca oy verdiğim hiçbir seçimde chp'ye oy vermedim. bir tek bu seçimde bu heriflerin gitmesine yardımcı olabilirim belki diye kılıçdaroğlu'na oy vereceğim.
zaten hile yapacaklar. kılıçdaroğlu'nun alacağı her fazla oy hilelerini zorlaştıracak. bunu bildikleri için tüm tuşlara basıyorlar. kendi patronları camiye ayakkabıyla girdiği, ayakkabıyla namaz kıldığı halde kalabalık bir davette ne olduğu belirsiz bir halıya bastı diye dini duyguları kaşıyorlar. muharrem ince, ümit özdağ, sinan oğlan gibi binde çeyreklik adamları kullanıyorlar.
bu seçimi alırlarsa anayasayı istedikleri gibi değiştirecekler. ibrahim kalın demişti zaten, daha 20 yık buradayız diye. siz "bölücü terör örgütü" derken bir de bakacaksınız ki bölücü terörü arar, medet umar hale gelmişsiniz.
iyice düşünüp karar verin.

gauss un mezarında ters dönmesine sebep veren sorunsal.

cevabı normalde gitmiyor ancak bir katakulli ile gidebilir olan sorunsal. sonuçta boş pusula atmış oluyorsunuz. akp'nin kuvvetli olduğu bir yerde yaşıyorsanız sandık görevlileri, müşahit oyunuyla* atı alan üsküdar'ı geçebilir*. o yüzden anketleri gözleyip muhakkak barajı aşacak bir partiye oy vermek şart.

en basit örneğinden, ankara'nın çankaya (%75) ilçesinde oy kullanmayınca sandık görevlileri katakulli yapıp boş pusulaya oy basıp chp'ye atabilirse,
ankara'nın keçiören (%65) ilçesinde oy kullanmayınca sandık görevlileri katakulli yapıp akp'ye basabilir.

o yüzden oy kullanmayacaksanız bile* gidip geçersiz oy kullanın.

temennim siyasi anlamda tek yapabileceğiniz şeyi yapın. gidin lütfen oy verin. siyaset konuşmak, tartışmak hiçbir işe yaramıyor.

bir adet merak konusu.

bu konu açılınca hep derler ki "seçime katılım oranı, demokrasi, protesto hakkı vs vs..." ama sanki olay ondan daha önemli gibi duruyor, ne dersiniz? zaten "biz bu sistemi, bu yöneticileri protesto ediyoruz." diye demokratik demokratik hareketler yapacaksanız, öncelikle orada çoğunluğu sağlamanız gerekiyor. böylece siyasiler de katılım oranına bakıp "aaa! seçmenin %80'i seçime gelmemiş" diyebilirler ve silkelenip kendilerine gelebilirler böyle bir durumda amma velakin sadece mesela %2'lik bir kesimin bunu yapmasının hiçbir faydası yok. üstelik bazen o %2 seçim kazandırabiliyorken...

fazla basit ve bu konunun cahili biri tarafından bile yapılabilecek düşünce deneyi;

bir sınıfta 20 kişi var. bunlardan ikisi başkanlığa aday. bu ikisi dışında kalan 18 kişi oy kullanacak.

oy kullanmak zorunlu değil. bunlardan 10 tanesi ahmet'e, 8 tanesi ayşe'ye oy verse ahmet seçimi kazanır.

ahmet'e oy verenlerden 3 tanesi "nasılsa zorunlu değil. kullanmayacağım." diyerek oylamaya hiç katılmasa, ayşe'ye oy verenler firesiz şekilde aynen devam etse bu kez 7'ye karşılık 8 oy ile ayşe kazanır.

hileli bir seçimde kullanmadığınız oyları sizin yerinize kullanan uyanık ayşe'ciler de çıkabilir mesela. bu durumda ayşe 11-7 skorla kazanır.

basit örnekte durum budur. ülke genelini de işte hesap edin siz.

halihazırda ki oy oranı yüksek olan mevcut parti, seçime zaten 1. başlayacağından mütevellit oy kaybı diye bir sorunu olmayacak.
oy oranı yüksek partiye oy atmayacaksın. tamam eyvallah. o partinin oy oranı yüksek olduğu için ona puan kaybettirmeyeceksin.
fakat sen diyorsun ki rakibine de oy atmayacağım. işte kaybedilen nokta budur. sen onun en yakın rakibine de oy atmadığın için rakibin oyunu da yükseltmemiş oluyorsun.
böyle yapınca da ortaya çıkan sonuç şu oluyor muhterem.
oy oranı yüksek olan parti zaten birinci. ona en yakın rakibi de bu şekilde düşünen kişiler tarafından yükseltilmediği için evet sen teorik olarak otomatikman o partiye çalışmış oluyorsun. hesap şu şekilde yapılmalı.
oy atmadığın için, o partiye destek vermedin yükseltmedin. tamam eyvallah.
fakat rakibini de yükseltmek için oy atmadığından ötürü, bu sorunsalın cevabı da dolaylı yollardan "evet akepe ye gidiyor" dur.

şöyle açıklamak gerek sanırım;

d'hondt sistemi diye bir şey uyguluyorlar. açıklama kısmını atlıyorum. bu sistem oyu fazla olana avantaj sağlıyor.

akepe birçok ilde birinci partidir. ancak bu iller küçük iller olduğu için c.başkanlığı seçimlerine büyükşehirler kadar etki etmez. sorun cb seçiminde çıkmıyor zaten. milletvekili sayısında etkili oluyor bu küçük şehirler.

a şehrinde, atıyorum kırşehir, 4 mv. çıkacaksa oyu en çok olan parti 3 kalan da 1 mv. çıkarabiliyor. bunu engellemenin tek yolu o şehirde en çok oyu alabilecek duruma gelmek. muhaliflerin atmadığı her oy halihazırda o şehirde birinci parti olan akepe'ye yaramış oluyor.

not: 2019'da;
akepe 57230
mhp 24071
cehape 36092
iyi 14427
hdp 6029 oy almış.

iktidarın oy kaybını da hesaba katarsak atmadığınız her oy akepe'ye yetişip geçme şansını ortadan kaldırıyor. barajı geçemeyen partiye verdiginiz oylarda en çok oy alan parti'nin işine yarıyor.