oyuk dünya teorisi

admiral byrd antarktikaya yaptığı keşif uçuşları sırasında kutuplardan dünyanın içine doğru bir geçit olduğunu,yeşilliklerin ve binaların olduğunu,bizden daha gelişmiş toplumların olduğunu söyledi.mahkemelere çıktı ve susturuldu.

yani ya şizofren bir askeri pilotumuz var ya da ...

antarktika araştırmaları beni kıllandırıyor doğrusu.
buzullar eridikce belki kayıp medeniyet kalıntılarına ulaşılabilir.

açığa çıkacak buzul çağı öncesi virüslerden korkulduğu kadar hiç bir şeyden korkulmuyor

bu kadim virüsler insanlığın sonunu getirebilir deniyor

insanların fantastik şeylere inanma eğilimi çok fazla, gerçekler çok sıkıcı geliyor.

günümüz bilimselliğinde hiçbir dayanağı olmayan; mitoloji, bilim kurgu ve komplo teorilerinin harmanlanarak ortaya çıktığı, yıkımı çok kolay olmuş bir teori. yapılan tespitler şu şekilde:

1. depremler sırasında yayılan sismik dalgalar doğrudan tespit edilmiştir. eğer dünya’nın içinde boşluk olsaydı, bu dalgaların yayılması ve tespiti mümkün olmazdı.
2. yerçekimi ölçümleri, dünya’nın iç kısmının yoğun olduğunu ortaya koymuştur. eğer içi boş olsaydı, dünya’nın kütlesi ve çekim gücü çok daha düşük olurdu; bu durumda havada savruluyor olurduk.
3. kontrollü patlamalarla dünya’nın iç yapısı haritalanmış ve farklı bölgelerde yapılan sondaj çalışmalarında 12 kilometre kadar derinlere inilmiştir. bu derinliklerde boşluklara rastlanmamıştır.
4. 12 km derinlikte sıcaklık 200-300 dereceye ulaşırken, daha derinlerde binlerce dereceyi bulur ve basınç giderek artar. bu koşullar herhangi bir yaşam formu için uygun değildir.

hala bu teoriye, dünyanın düz olduğu ve bir noktada bittiği gibi şeylerin gerçek olduğuna; bu bilgilerin hükümetler tarafından saklandığına inanılır. valla ben isterim abi ''raaaaağ'' diye bir godzilla dünyanın içinden çıkıversin. biraz heyecan olur, hayatımıza renk gelir. çok sıkıcı.

(bkz: oyuk böyük yeğenim)

kim diyor sözlük sıkıcı diye..? birisi 'oyuk dünya' teorisi gibi, derin bilgi piramitlerinde bizi geziye çıkartırken, bunu 'tavuk dünya' olarak anlayabilecek açlığına aldırmadan bizi tanımsız bırakmayan yazarlarımız varken sırtımız yere gelir mi..?
(tanım sahibi yazar dostların anlayış ve ironi algılarına güvenle yazıyorum.. umarım spekülasyon konusu yapılmaz.)

(bkz: gözünü oyarım teorisi)
(bkz: serbest çağrışım)

dünyamızın kocaman bir dolma olduğundan bahseder. ne dolması olduğu konusunda hala anlaşmazlıklar var. ben kabak dolması olmasını tercih ederim. çünkü, bence süper bi şey. birileri de, çıkıp biber dolması olsun der. kesin bir iki değişik çıkar, domates der, patlıcan der, der oğlu der. bu konuları açıklığa kavuşturmak lazım.

safsata

tepsi dünya teorisinden bi 'tık' daha iyice...