palmira antik kenti

güzel ve iyi olan her şeye düşman olmak zorundalar sanki. hayat bu radikaller için nasıl da zordur ama uykularında bile kafa kesiyorlardır herhalde.

islamcı teröristler tarafından altına dinamit yerleştirilerek yıkılmış olan tarihi suriye şehri.

abdülhamid padişahın kişisel girişimleri sonucu yapılan kazılarda ortaya çıkarılmış olan antik kent ve diğer kalıntılar daeş tarafından yıkılmıştı.

bugün herkes madımak'ı konuştu. biraz da kimsenin hatırlamadığı şeyleri hatırlatalım.

bu güzel tarihi alanı ışid gördüğünüz hale getirdi. kendisi bir yağmur tanrısı baal tapınağıdır. (baal'in diğer adı da molektir. tanıdık gelmiştir belki. molek-malik-melek-melik-mülk aramice ve arapça'da hepsi mlk kökünden neyse bambaşka bir konu bu.) bir de buranın bilim şehidi arkeolog halil esad vardır ama ondan evernevergreen bahsetmiş zaten. söylemediği bir şeyi söyleyeyim halil esad'ı 1 aya yakın işkenceyle öldürdükten sonra kellesini de bir süre palmira'ya asmış adiler. inançlı arkadaşlar ruhuna bir fatiha okusun. hayatta çok az kişiye lanet ettim fakat ışid kadar lanet ettiğim başka bir embesil topluluğu yok heralde. çocukluğumdan beri arkeolojiye aşık birisi olarak bir ışidli görsem tek kaşık suda boğarım. pislik herifler.

dünya medyasına bu şekilde servis edilmiş olsa da ışid'a gelmeden şehrin karıncanın yuvasına taşınanlar gibi europa ve emerigalara uçurulduğu dedikodusunu duymuştum.

2000 yıl boyunca nice devletler, imparatorluklar, seferler, işgaller gören ve ayakta kalabilen bu antik kent ne yazık ki "modern" çağda bir grup terörist tarafından tahrip edildi. görkemli tiyatro sahnesi aşağılık infazlara sahne oldu, çöl sarısı taşlarına masum insanların kanı bulaştı. merhum arkeolog halid esad başta olmak üzere palmira'nın bütün kurbanlarını saygıyla yad ediyorum. dilerim bölgede en kısa sürede barış ve sükûnet sağlanır, palmira şehri restore edilir, tekrar ziyarete açılır.