pembe fili düşünme

düşünceler ve düşüncelerin davranışlara etkisi üzerine bir kitap. ezcümle, eğer size pembe bir fil düşünme dersem sürekli gözünüzün önüne pembe bir fil gelecektir. yani düşünmemeyi düşünmek, düşünmek istemediğinizi düşünmenize neden olur.

normalde kişisel gelişim kitaplarına safsata gözüyle bakarım. pembe fili düşünme'yi de her yerde görmeye başladığımda "pff popülerse kesin saçma sapan bir kitaptır." demiştim ve belli bir süre daha önyargıyla yaklaşmıştım. sonraları "öz-duyarlılık" ile tanıştım. üzerine bazı araştırmalar yaptım, yazılar okudum ve sonunda karşıma bu kitap çıktı. bir şans vereyim dedim, okudum ve iyi ki de okumuşum.

kitaba teknik açıdan bakacak olursak gayet anlaşılır, sade bir dili var. psikoloji terimleriyle sizi boğmuyor, kolay okunabilir ve akıcı -ben üç günde bitirdim. aslında öz- duyarlılık hakkında bu zamana değin yazılmış şeylerin basitleştirilmiş bir derlemesi denebilir. çok yüksek beklentilerle okunduğu taktirde hayal kırıklığına uğratabilir. daha derin bilgi sahibi olmak isteyenler için son kısma kitap önerileri konmuş keza kaynakça kısmındaki kitaplar da okunabilir.

yazar, sanki bir dostuyla dertleşiyormuşçasına bize kendi deneyimlerini anlatıp onlar üzerinden vereceği bilgiyi veriyor. bu samimiyet benim hoşuma gitmişti açıkçası. okurken kendinizden bir şeyler bulma ihtimaliniz yüksek.

sevgili psikolog zeynep selvili çarmıklı imzalı kitap. doğrusu bir psikoloğun ‘panik atak’ deneyimlerini insanlara aktarması oldukça değerli olduğunu düşünüyorum. çünkü bu kitap kişisel gelişim(kişisel kabul) kitabı ve genelde kişisel gelişim kitaplarının da ‘kendine güven, harekete geç’ gibi küflenmiş sözcüklerden ileri gitmediğini biliyoruz. zeynep ise okuyanlara, bu yolda nasıl yürüdüğünü, neler hissettiğini, nasıl mücadele verdiğini ve bazen de nasıl kabullendiğini anlatıyor.

panik atak ile ilgili çok bilgilendirici bir kitap. basit bir dili var yani tıbbi terimler içinde boğulmazsınız okurken.
kitapta zeynep hanım kendi deneyimlerini anlatırken, aynı ben diye düşündüm. hatta onun yaşayıp bitirdiği sürecin yarısında olduğumu fark ettim. tetikleyicilerden kaçış aşamasındaydım öyle ki okulu bırakmak bile seçeneklerim arasındaydı. ama kitabı okudukça bunun bir çözüm olmadığını fark ettim. benzer deneyimler yaşamaktaysanız mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.
ayrıca cansu dengey ile olan sohbetinde panik atağının geçmediğinden ama onun atağa yaklaşımının değiştiğinden bahsediyordu.
buradan

kendinizi canınızı sıkan bir olay hakkında “düşünme” diyerek ikna etmeye çalışırsanız, onu düşünmeden edemezsiniz. örneğimizde olduğu üzere pembe fili düşünme diyerek kendinize olumsuz bir talimat veriyor olsanız bile; aklınızda pembe bir filin canlanmasını engelleyemiyorsunuz.

ben bu olguyu daha çok “aklımıza takılan şeyleri düşünmemeyi nasıl başarırız?” sorusu altında eke alıyorum. 3 seçeneğiniz var; ya konunun üstüne gidersiniz, ya inatla gitmemeye çalışırsınız ya da hayatı akışına bırakırsınız. ilk ihtimali zaten kafadan herkesin elediğini düşünüyorum. kurtulmak istediğiniz bataklığın iyice içine saplanmak hiç mantıklı değildir malumunuz. 2. seçenek az önce irdelediğimiz özellikle düşünmeme talimatının ters etki yarattığıdır. en mantıklısı ise son seçeneğiniz yani akışına bırakma seçeneğidir. kafanıza takılan ve düşünmemeniz gereken bir şey varsa beyninizi meşgul edin. bir şeylerle uğraşın, o konu da dokunulmadan akışında kalsın. böylelikle bilinçdışı bir talimatla düşünmemeye başlıyorsunuz. zaman içerisinde duygularınızın üzerinizdeki tesiri azalacağı için konu kendiliğinden çözülecektir.

çok severek okuduğum bir kitaptı. kendimi sevmeyi, öz şevkat kelimesini, düşünmekten kaçamayacağımı bu kitapla öğrenmiştim. panik ataklarımın ilk yıllarında okuduğumdan ötürü çokta sevmiştim. ama zeynep hanımın hayatının getirdiği şanslılıkları herkesin ulaşabilceği yapabilceği şeyler gibi yansıtması okumam bittikten sonra bir hayli sinirimi bozmuştu. new yorktaki evinde yoga yaparken kendini sevmeye düşünceleri sevmeye başlamak çok olağan bir durum. birde istanbuldaki evinizde gelecek stresi, ekonomi kaygısı yaşarken sevin düşüncelerinizi aynı ilham gelmeyecektir. ama olsun düşünce ve panik ataklarımı anksiyetelerimi hala sevmesemd bile kendimi sevmeye başladım.

zeynep selvili imzalı kitaptır.
yol gösteren/ rehber niteliğinde bir eser olarak anılır.
bir şeyi ne kadar düşünme dersen, aslında o kadar çok düşünürsün, pembe fili düşünme, düşünme