1.
hayranları arasında pkd olarak anılan, amerikalı bilim kurgu roman yazarı. aynı zamanda yalnızca yazar değil kuramcıdır da. simulakra adlı eserinin her ne kadar ülkemizde baskısı tükenmiş durumda olsa da bir yerlerden bulup buluşturup o eksiği tamamlamak şart. ayrıca (bkz: do androids dream of electric sheep) ...
ben düşlüyorum.
elliden fazla yayınlanan romanının yalnızca on-on iki tanesi (thank to 6:45 dükkan) türkçeye çevrilmiş ve yayınlanmıştır. en son android ve insan kitabını okumuş; dalgacılığına, bakış açısına yine hayran kalmıştım. bugün jean baudrillard'ın baştan çıkarma üzerine adlı kitabını okurken, kitabın porno-stereo bölümünün başlangıcını pdk ile yaptığını gördüm. şöyle:
''beni odana götür ve düz
senin sözcük dağarcığında
insanda arzu yaratan
tarifsiz bir şeyler var''
ben düşlüyorum.
elliden fazla yayınlanan romanının yalnızca on-on iki tanesi (thank to 6:45 dükkan) türkçeye çevrilmiş ve yayınlanmıştır. en son android ve insan kitabını okumuş; dalgacılığına, bakış açısına yine hayran kalmıştım. bugün jean baudrillard'ın baştan çıkarma üzerine adlı kitabını okurken, kitabın porno-stereo bölümünün başlangıcını pdk ile yaptığını gördüm. şöyle:
''beni odana götür ve düz
senin sözcük dağarcığında
insanda arzu yaratan
tarifsiz bir şeyler var''
devamını gör...
2.
öldükten sonra değeri bilinenlerden.
yaşarken yazdıklarına kimse dönüp bakmamış, öldükten sonra toplanıp filmler üretilmiştir.
yaşarken yazdıklarına kimse dönüp bakmamış, öldükten sonra toplanıp filmler üretilmiştir.
devamını gör...
3.
bk tarihinin gelmiş geçmiş en büyük halüsinojeni olan philip k. dick rüyalarının ve ekseni sık sık kayan zihninin sayısız ürünüyle bilim kurgu evreninde nelere yol açtığının çok da farkında olmadan geçip gitmiş amerikalı bir yazardır. öldükten sonra anlaşılanlar gibi büyük bir sanatçı topluluğun üyesidir. rahmetli bolaňo'nun da buyurduğu gibi, dick kötü olduğunda bile iyidir.
amerikalı olduğu özellikle belirtilebilir, sovyetlere karşı kalınan dönemin paranoyası genelinde, yaşadığı karmaşık hayatın özelinde philip k. dick için paronoya işin omurgası niteliğindedir. biçim değiştiren, şekil değiştiren, nitelik değiştiren, göründüğü gibi olmayan her şey dick hazretlerini dehşete düşürür. dick ise şeytani bir hızla çalışan yazarlardandır, gördüğü görmediği tüm dehşeti cehennemi hızla kaleme almıştır. oldukça üretken olan philip k. dick elliden fazla roman kaleme aldı. kimi zaman sayısız evliğinden kalan nafakaları için kimi zaman da çok fazla kabus gördüğü için...
şahsımın favorisi, aksın gözyaşlarım, dedi polis.
amerikalı olduğu özellikle belirtilebilir, sovyetlere karşı kalınan dönemin paranoyası genelinde, yaşadığı karmaşık hayatın özelinde philip k. dick için paronoya işin omurgası niteliğindedir. biçim değiştiren, şekil değiştiren, nitelik değiştiren, göründüğü gibi olmayan her şey dick hazretlerini dehşete düşürür. dick ise şeytani bir hızla çalışan yazarlardandır, gördüğü görmediği tüm dehşeti cehennemi hızla kaleme almıştır. oldukça üretken olan philip k. dick elliden fazla roman kaleme aldı. kimi zaman sayısız evliğinden kalan nafakaları için kimi zaman da çok fazla kabus gördüğü için...
şahsımın favorisi, aksın gözyaşlarım, dedi polis.
devamını gör...
4.
devamını gör...
5.
16 aralık 1928 şikago doğumlu, amerikalı bilimkurgu yazarı.
44 romana ve 121 hikayeye imza atmıştır.
2 mart 1982' de abd' de ölmüştür.
ben kendisini metruk bir kütüphanede karanlığı taramak isimli romanıyla tanımıştım.
44 romana ve 121 hikayeye imza atmıştır.
2 mart 1982' de abd' de ölmüştür.
ben kendisini metruk bir kütüphanede karanlığı taramak isimli romanıyla tanımıştım.
devamını gör...
6.
i think everybody, u know… loves dick. if u dont love dick, its because you’ve never really try dick.
nadide yazar.
devamını gör...
7.
bu adamın kafası çok farklı çalışıyor. sadece bilimkurgu değil ana akım roman da yazabilecek çapta bir dahi. en kolay anlaşılır bk yazarıdır. karakterler iyi işlenir, kurgu mükemmeldir. gerçeklik olgusuna kafayı takmıştır. arada tırlatıp tedavi görse de romanlarını aklı başında halde yazmış gibi görünüyor. çok üretkendir. erken ölse de epeyi eseri var. yeri dolmaz, çok özgündü. asimov'a oranla daha basit ama okuması daha keyifli. en büyük üç beş sf dehasından biri.
devamını gör...
8.
gerçeğe çağrı, blade runner filmlerinin de hikayesine sahiptir. büyük adamlardan birisidir
devamını gör...
9.
hayatı sinemaya aktarılacak sanatçılar kervanına kendisini de eklemişler. umarım cidden gerçekleşir ve hakkıyla yapılır da içi can sıkıntısı, depresyon, paranoya dolu saykodelik bir şey izleriz.
devamını gör...
10.
(bkz: dick derken)
devamını gör...
11.
bilim-kurgu alanında kendine has üslubuyla dünyaya büyük bir edebi miras bırakmış bir yazardır. yüksek şatodaki adam isimli eseriyle bilim-kurgu edebiyatının en prestijli ödülü olan hugo ödülü'nu kazanmıştır.
cyberpunk türünün kurucusudur. çoğunlukla bu türün kurucusunun neuromancer serisinin yazarı ve yine hugo ödüllü william gibson olduğu kabul edilse de gibson bu türün geliştiricisi olmuştur ve tarihi olarak kurucusu philip k. dick'tir.
philip k. dick günümüz dünyasına sadece romanları ve hikayeleriyle katkıda bulunmamıştır. birçok insanın hayran olduğu bilim-kurgu filmlerinin hikayeleri dick'in kitaplarından uyarlanmıştır. bunlardan en meşhuru androidler elektrikli koyun düşler mi kitabından uyarlanan blade runner serisidir. total recall, scanner darkly, minority report gibi büyük filmler de dick'in hikayelerinden uyarlanan başlıca filmlerdendir.
philip k. dick kendi deyişiyle bir philip k. dick romanı kahramanıdır. kitaplarını ve hayatını okuduğumda da bu söze hak verdim. bu adam hakikaten kitaplarındaki gerçek ve sanalı sorgulatan ve en sağlam zihinli insanın aklına bile şüphe tohumu ekebilecek hikayelerinin en merkezinde olup bunları kendi hayatında hissederek yazmıştır.
philip k. dick kendisini iki farklı kişi olarak görmektedir. bunlardan ilki bizim tanıdığımız 20. yy amerika'sında geçimini dergilere gönderdiği hikayelerle sağlayan yazar philip k. dick'tir. diğeri ise ilk hristiyanlık döneminde yaşayan, imparatorluktan gizlenerek inançlarını yaşamaya çalışan insanların içinden birisidir. kendisi hakikaten de bu kişilik bölünmesini yaşamıştır. uyuşturucunun etkisi olsa gerek. ancak çok da güvenilir bulmadığım bir kaynağa göre dick'in kullandığı uyuşturucu olan lsd'yi metabolize etmeden direkt idrarla itrah ettiği söyleniyor. ancak bu söylentileri bir kenara bırakırsak dick'in hayatının en büyük olaylarından birini yaşadığı "philip k. dick's religious experience" isimli olayda aşırı diş ağrısı çektiğinden dolayı medikal bir uyuşturucu kullanımı mevcut. bu olay dick'in zihnini ve hayatını derinden etkileyen bir deneyim olup kişilik bölünmesinin en derin yeri.
dick'in ölmeden sekiz yıl önce yaşadığı olay şöyle ki: dick ağır bir diş sancısı çekiyor ve yirmilik dişini çektiriyor. aşırı ağrı çektiği için bolca ona sodyum pentotal veriliyor. ancak eve geldiğinde bu da ağrısını dindirmeye yetmiyor. karısı eczaneyi arıyor ve eczane bir kızla ilaç gönderiyor. kız eski hristiyanların sembol olarak kullandığı balık sembolünü kolye olarak takıyor. sembolü görür görmez dick gaipten sesler duymaya başlıyor. kendi ifadesiyle bu anda anamnesis yaşıyor yani unuttuğu kimliğini hatırlıyor. bu kimlik ilk yüzyılda roma imparatorluğundan saklanarak gizli sembollerle birbirlerini tanıyan eski hristiyanlardan birisi. bir nevi matrix'ten uyanma deneyimi yaşıyor. ki dick bu dünyanın bir matrix olduğuna emin olan bir kişidir ve fikirleri matrix filminin yazılmasında etkili olmuştur. hikaye uzun, merak edenler için entrinin sonunda hikayenin çizgi roman halini link olarak ekleyeceğim.
dick'in hikayelerinde matrix'ten uyandıran haberi veren karakter hep siyah saçlı bir kızdır. filmde de bu neo'ya ilk ulaşan kişi trinity olarak görünür ve siyah saçlı bir kızdır. bu siyah saçlı kız aslında dick'in hayatını kaybeden kız kardeşidir. hayatı boyunca dört evlilik yapan dick evliliklerinde hep kaybettiği kız kardeşine benzer kişileri aramıştır.
hayatını ekonomik olarak ortalarda geçiren dick, ancak öldüğü yılda iyi para kazanabilmiştir. çünkü öldüğü yıl olan 1982'de onun romanından uyarlanan blade runner filmi çekilmiştir ancak henüz vizyone girmeden dick geçirdiği bir inme neticesinde 54 yaşında ölmüştür.
en sevdiğim eseri: valis
the religious experience of philip k. dick
cyberpunk türünün kurucusudur. çoğunlukla bu türün kurucusunun neuromancer serisinin yazarı ve yine hugo ödüllü william gibson olduğu kabul edilse de gibson bu türün geliştiricisi olmuştur ve tarihi olarak kurucusu philip k. dick'tir.
philip k. dick günümüz dünyasına sadece romanları ve hikayeleriyle katkıda bulunmamıştır. birçok insanın hayran olduğu bilim-kurgu filmlerinin hikayeleri dick'in kitaplarından uyarlanmıştır. bunlardan en meşhuru androidler elektrikli koyun düşler mi kitabından uyarlanan blade runner serisidir. total recall, scanner darkly, minority report gibi büyük filmler de dick'in hikayelerinden uyarlanan başlıca filmlerdendir.
philip k. dick kendi deyişiyle bir philip k. dick romanı kahramanıdır. kitaplarını ve hayatını okuduğumda da bu söze hak verdim. bu adam hakikaten kitaplarındaki gerçek ve sanalı sorgulatan ve en sağlam zihinli insanın aklına bile şüphe tohumu ekebilecek hikayelerinin en merkezinde olup bunları kendi hayatında hissederek yazmıştır.
philip k. dick kendisini iki farklı kişi olarak görmektedir. bunlardan ilki bizim tanıdığımız 20. yy amerika'sında geçimini dergilere gönderdiği hikayelerle sağlayan yazar philip k. dick'tir. diğeri ise ilk hristiyanlık döneminde yaşayan, imparatorluktan gizlenerek inançlarını yaşamaya çalışan insanların içinden birisidir. kendisi hakikaten de bu kişilik bölünmesini yaşamıştır. uyuşturucunun etkisi olsa gerek. ancak çok da güvenilir bulmadığım bir kaynağa göre dick'in kullandığı uyuşturucu olan lsd'yi metabolize etmeden direkt idrarla itrah ettiği söyleniyor. ancak bu söylentileri bir kenara bırakırsak dick'in hayatının en büyük olaylarından birini yaşadığı "philip k. dick's religious experience" isimli olayda aşırı diş ağrısı çektiğinden dolayı medikal bir uyuşturucu kullanımı mevcut. bu olay dick'in zihnini ve hayatını derinden etkileyen bir deneyim olup kişilik bölünmesinin en derin yeri.
dick'in ölmeden sekiz yıl önce yaşadığı olay şöyle ki: dick ağır bir diş sancısı çekiyor ve yirmilik dişini çektiriyor. aşırı ağrı çektiği için bolca ona sodyum pentotal veriliyor. ancak eve geldiğinde bu da ağrısını dindirmeye yetmiyor. karısı eczaneyi arıyor ve eczane bir kızla ilaç gönderiyor. kız eski hristiyanların sembol olarak kullandığı balık sembolünü kolye olarak takıyor. sembolü görür görmez dick gaipten sesler duymaya başlıyor. kendi ifadesiyle bu anda anamnesis yaşıyor yani unuttuğu kimliğini hatırlıyor. bu kimlik ilk yüzyılda roma imparatorluğundan saklanarak gizli sembollerle birbirlerini tanıyan eski hristiyanlardan birisi. bir nevi matrix'ten uyanma deneyimi yaşıyor. ki dick bu dünyanın bir matrix olduğuna emin olan bir kişidir ve fikirleri matrix filminin yazılmasında etkili olmuştur. hikaye uzun, merak edenler için entrinin sonunda hikayenin çizgi roman halini link olarak ekleyeceğim.
dick'in hikayelerinde matrix'ten uyandıran haberi veren karakter hep siyah saçlı bir kızdır. filmde de bu neo'ya ilk ulaşan kişi trinity olarak görünür ve siyah saçlı bir kızdır. bu siyah saçlı kız aslında dick'in hayatını kaybeden kız kardeşidir. hayatı boyunca dört evlilik yapan dick evliliklerinde hep kaybettiği kız kardeşine benzer kişileri aramıştır.
hayatını ekonomik olarak ortalarda geçiren dick, ancak öldüğü yılda iyi para kazanabilmiştir. çünkü öldüğü yıl olan 1982'de onun romanından uyarlanan blade runner filmi çekilmiştir ancak henüz vizyone girmeden dick geçirdiği bir inme neticesinde 54 yaşında ölmüştür.
en sevdiğim eseri: valis
the religious experience of philip k. dick
devamını gör...