yapılan bir şeyden dolayı üzüntü duymak.
devamını gör...
bunun bir de yapmadığından dolayı olanı vardır. fakat çoğunlukla yaşadığım şey geçmişe dönük hadiselerdir.
devamını gör...
zaman kaybettiren, geriye götüren, enerji düşüren durum.
devamını gör...
göğüsümde bi ağrı yaratır sinirlendirir neden yapmadım ya da neden yaptım diye sürekli sormaktan hiçbir işe konsantre olamam.
devamını gör...
yaptığı hatalardan dolayı yapmamış olmayı dilemek.
pişman olan insanlar beni çıldırtıyor. hayatım boyunca dik kafalı kendi kararlarını yanlışsa yanlış olduğunu bile bile almaya çalışan bir insan oldum, olmaya çalışıyorum. bir karar aldın ve sonucu kötü oldu. arkasında duracaksın, sonuna kadar pişman değilim diyeceksin. ah ben neden yaptım keşke yapmasaydım etmeseydim deyip ağlayan sızlayan pişman olan insanlar beni çıldırtıyor. görüyor musun ben sana demiştim bak ne oldu diyen insana karşı olduysa oldu sanane iyiki öyle yapmışım diyebilen insan gel beri.
devamını gör...
bir hangover eylemidir. (bkz: içki tüm kötülüklerin anasıdır)
devamını gör...
dostoyevski'nin çok doğru bir sözü var yıllar geçse de etkisini yitirmeyen ve yıllar geçtikçe güçlenen bir söz...
ne yaparsan yap, pişman öleceksin. belki yaptıklarından, belki de yapmadıklarından.
-fyodor dostoyevski
devamını gör...
en büyük cezadır, toplumlarda suç işleyenlere pişman olma fırsatı verilmeli.

ama bizim ülkemizde pek mümkün değil bu. kapkaççıları televizyonlarda övüyor, eşini döven adamları hayranlıkla seyrediyoruz.
hatta annesini ve kız arkadaşını öldürmüş birisine bile aşk mektupları yolluyoruz.

bir suçluya pişman olması için vakit bile tanımıyoruz, suikast zanlısı mahkeme sırasındayken fotoğraf çektirmek için sıra bekliyor hatta bazılarımız.
devamını gör...
her seferinde diyorum bunu yapmayacagim yapmamaliyim diyorum yapiyorum yine benim en buyuk dusmanim kendim sanirim her seferinde ayni pismanlik
devamını gör...
en büyük erdemlerden biri..
ne mutlu pişman olan insana..
hayatı dogrusuyla yanlışiyla yaşıyordur..
devamını gör...
hiç olmadığım için merak ettiğim eylem. nası oluyo ya çok kötü herhalde.
devamını gör...
“evlenirsen, pişman olursun; evlenmezsen yine pişman olursun; evlenirsen ya da evlenmezsen, her iki şekilde de pişman olursun, evliysen ya da evli değilsen yine pişman olursun. hayatın çılgınlıklarına gül, pişman olursun; ağla, pişman olursun, hayatın çılgınlıklarına gül ya da ağla, iki şekilde de pişman olursun. kendini asarsan pişman olursun, asmazsan yine pişman olursun; kendini as ya da asma, her iki şekilde de pişman olursun. kendini astın, yine pişman olursun; kendini asmadın, yine pişmansın; astın ya da asmadın, her şekilde pişmansın. işte, pratik aklın özeti budur.”
*

anlaşılan o ki hayat bize ne kadar az seçenek sunarsa o kadar çok pişman oluyoruz. bu pişmanlık sarmalından çıkmanın tek yolu, bu ikili zinciri kırıp sonsuz ihtimal denizine açılmamız olarak görünüyor.

sınırlı seçenekleri olan bir olguda, aklımıza gelen bu sınırlı sayıdaki seçeneği tek tek deneyimledigimizde hissedeceğimiz tek duygu, o seçeneği deneyimlemenin verdiği haz ve bu deneyimin sonunda hazzın bitmesiyle hissedilen pişmanlıktır. yani haz varsa pişmanlık kaçınılmazdır.

“memnuniyet dün gibidir, gelip geçer”*
devamını gör...
nadiren pişman olurum. kimseye kötü bir şey yapmadık çok şükür fakat bazı eylemlerden pişmanlık duyabiliyorum.

bugün, bir pazar eğlencesi olarak, ciğerden sonra kahve içmeye, sonra da hipodroma gittik.

at yarışı için güzelleme çektim, yazdım, attım.

bugün tövbe ettim. insanlığımdan utandım...

adana'da, son ayakta, izda isimli at, padoğa çıkmadan önce yere yığıldı ve yaklaşık 1 dakika can çekişti.

yaklaşık 1 dakika, herkes izledi. bugün, bir futbolcu aldığı darbe ya da başka sebepten yere yığılsa, 8 saniye kadar sonra müdahale ediliyor. sahaya ekipler fırlıyor...

at için tek yaptıkları, devasa ekrana yansıttıkları bültenimsi, ganyan oranları gösteren şeyde, atın yanına kırmızı kart iliştirmek oldu.

bir hayvan ambulansı gelmedi, anında sağlıkçılar müdahil olmadı, bir süre sonra beyaz branda gerdiler, atı göremedik, sonra bir traktör geldi, bir çöp gibi atı aldı ve gitti.

ayak koştu. insanların büyük kısmı yarışı takip etti.

at 3 yaşındaydı...

utandım. gözümden yaşlar döküldü. bira içiyordum ve gülüyordum az önce.

insanın ne kadar acımasız olduğunu bir kere daha, bizatihi gördüm.

çok üzüldüm...

daha da gitmem hipodroma. zengin olacaksın deseler gitmem. allah adını verseler gitmem. at yarışını, her şeyden sildim.

kusura bakma izda.

reşatbey'e gitmeli, bira içmeliyim...
devamını gör...
yapılan veya yapılmayan şeylerden dolayı duyulan üzüntüdür. pişmanlık hissinin oluşması insan için iyidir çünkü yaptığı hatayı tekrar etmemesini sağlar.
devamını gör...
hiç geçmeyecek bi döngü içinde kalmak.
devamını gör...
bende olmayandır. onun vahiysi inmemiş daha bana.
devamını gör...
atlatması zor bir duygudur.


okula sonradan gelen ve sessiz içine kapanık sınıf arkadaşımla keşke daha fazla vakit geçirseydim dersin, ama o artık yoktur.
keşke şurada olsaydı da canıma okusaydı dersin.


zordur vesselam.
devamını gör...
keşke zaman geri alınsaydı yapmasaydım dediğimiz şeyler vs.
devamını gör...
o zaman pişmaniye yiyin.
devamını gör...
istemeden kırıyorum insanları ya. umarım benim onları kırdığım, onları benim kırmak istemem değil . benim için daha zor olanı yapmak ve yaşamak olduğunu anlarlar. insanız eleştirilmek zorumuza gider elbet ama bir eleştiride küçük bir haklılık payı varsa dahi bize iyi gelebilir. uzun vadede işimize yarayabilir. böyle düşünmek lazım. uzaktan da olsa tanışılmasa bile birbirine saygı duyan insanlar bunu anlar umarım. eyvallah.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"pişman olmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim