1.
1989, sovyet yapımı bir post-apokaliptik filmdir. ingilizceye a visitor to a museum, türkçeye müze ziyaretçisi olarak çevrilmiştir. iklimsel bozuklukların zirveye ulaştığı, küresel çapta felaketin beklendiği korkunç bir gelecekte geçmektedir filmimiz. çok fazla engellinin doğduğu, dışarıdaki iklimin iyiden iyiye bozuk olduğu, insanlığın değerlerinin dibe vurduğu bir çağdayızdır. karakterimiz ancak sular çekildiğinde kısa süreliğine ortaya çıkan, eski dünyanın kalıntılarını yani müzeyi ziyaret etmek ister. aslında yolculuğunun sebebi anlam arayışıdır ya da anlamsızlığın keşfi. insanın kibir, haz ve çıkar eksenine sıkışmışlığının eleştirisini kahramanın yolculuğunda görürüz. aslında bir yolculuk bile değildir onun yaptığı, nereye ve neye gittiğini bile bilmeden savrulmaktır. kahverengi, kızıl tonlarıyla bu kaotik ve umutsuz duyguları sahne sahne pekiştirir film. post-apokaliptik, distopik kitapları, filmleri sevenlerin izlemesi gerekir kesinlikle.
en sonunda sular yeniden yükselirken karakterimizin nereye gideceğini bilmemesi ve "tanrım, benim insan. nereye gideyim?" diye sorması filmin adeta bir özeti gibidir ve asla etkisinden çıkamadığım bir sahnedir.
en sonunda sular yeniden yükselirken karakterimizin nereye gideceğini bilmemesi ve "tanrım, benim insan. nereye gideyim?" diye sorması filmin adeta bir özeti gibidir ve asla etkisinden çıkamadığım bir sahnedir.
devamını gör...