1984 yılı türk komedi filmi. postacı olan adem ile sevtap birbirlerine aşıktırlar. ama sevtap'ın ağabeyi bu ilişkiyi onaylamamaktadır. imdb: 7/10.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ahmet" tarafından 04.12.2020 12:59 tarihinde açılmıştır.
1.
kemal sunal,fatma girik,ihsan yüce,erdal özyağcılar gibi oyuncuların yer aldığı uyanık bir postacının gurbetçi kayınçosunu yolmaya çalıştığı 1984 yapımı film.
devamını gör...
2.
bir memduh ün filmidir.

filmin senaryosunu umur bugay yazmıştır ve ben bir umur bugay senaryosunu nerede görsem tanırım. filmin başrollerine komedi devi kemal sunal, bu filmdeki oyunculuğunu çok beğendiğim fatma girik, ezeli ve ebedi kayınço erdal özyağcılar, türk sinema tarihinin en karizmatik adamlarından biri olan ihsan yüce, küçük bir rolde bile hemen kendini belli eden nubar terziyan ve bu filmdeki rolü için biçilmiş kaftan olan yaşar güner oynamıştır.
onur ünlü bir film festivali esnasında nelere gülüyoruz: türk sinemasında komedi başlıklı bir söyleşide kemal sunal’ın kaypak karakterlerini sevmediğini söylemiş ve bu sözler üzerine ağır eleştiriler almıştı.
işte bu filmdeki karakter onur ünlü’nün sevmediği kemal sunal’ın kaypak karakterlerinden biri. film boyunca alamancı latif’i kız kardeşi üzerinden tehdit ederek soyup soğana çevirmeye çalışan postacı adem sınıf atlamak için kaypak bir yol seçmiştir. ancak film boyunca, filmin anlatımı yüzünden, seyirciden destek gören yine adem karakteri olmuş, hatta son sahnedeki yarışta çoğunluk adem’in kazanması için tezahürat yapmıştır.
belki de bu kemal sunal’ın başarısıdır. belki kemal sunal bize kaypak karakterleri bile sevdirecek kadar büyük bir oyuncudur.

filmin senaryosunu umur bugay yazmıştır ve ben bir umur bugay senaryosunu nerede görsem tanırım. filmin başrollerine komedi devi kemal sunal, bu filmdeki oyunculuğunu çok beğendiğim fatma girik, ezeli ve ebedi kayınço erdal özyağcılar, türk sinema tarihinin en karizmatik adamlarından biri olan ihsan yüce, küçük bir rolde bile hemen kendini belli eden nubar terziyan ve bu filmdeki rolü için biçilmiş kaftan olan yaşar güner oynamıştır.
onur ünlü bir film festivali esnasında nelere gülüyoruz: türk sinemasında komedi başlıklı bir söyleşide kemal sunal’ın kaypak karakterlerini sevmediğini söylemiş ve bu sözler üzerine ağır eleştiriler almıştı.
işte bu filmdeki karakter onur ünlü’nün sevmediği kemal sunal’ın kaypak karakterlerinden biri. film boyunca alamancı latif’i kız kardeşi üzerinden tehdit ederek soyup soğana çevirmeye çalışan postacı adem sınıf atlamak için kaypak bir yol seçmiştir. ancak film boyunca, filmin anlatımı yüzünden, seyirciden destek gören yine adem karakteri olmuş, hatta son sahnedeki yarışta çoğunluk adem’in kazanması için tezahürat yapmıştır.
belki de bu kemal sunal’ın başarısıdır. belki kemal sunal bize kaypak karakterleri bile sevdirecek kadar büyük bir oyuncudur.
devamını gör...
3.
kemal sunal, fatma girik, erdal özyağcılar, ihsan yüce'nin rol aldığı film. yönetmen memduh ün, senaryo umur bugay, yıl 1984.
postacı adem, sevtaba yanıktır. sevtabın alamanyadaki abisi de bu işe posta koyar. sonra olaylar olaylar... muhtemelen adem sevtabı sevmiyor. malı için evlenmek istiyor.
postacı adem, sevtaba yanıktır. sevtabın alamanyadaki abisi de bu işe posta koyar. sonra olaylar olaylar... muhtemelen adem sevtabı sevmiyor. malı için evlenmek istiyor.
devamını gör...
4.

yönetmenliğini memduh ün'ün üstlendiği ve 1984 yılında çekilen postacı, kemal sunal'ın canlandırdığı sevimli ve iyi niyetli karakterler üzerinden toplumsal bir eleştiri sunan filmlerin en güzel örneklerinden biridir. tıpkı aynı yıl çekilen namuslu filmi gibi, postacı da 12 eylül sonrası türkiye'nin değişen sosyal dinamiklerini, özellikle de almancı olgusu üzerinden filizlenen yeni zengin sınıfını ve değerler erozyonunu hedefine koyar. film, mütevazı bir postacı olan adem'in aşk mücadelesi perdesi altında, paranın insan ilişkilerini ve toplumsal statüyü nasıl yeniden tanımladığını anlatan dokunaklı bir komedidir.
filmin en merkezdeki sosyal göndermesi, erdal özyağcılar'ın canlandırdığı latif karakteri üzerinden "sonradan görme" ve "almancı" tiplemesine yaptığı sert eleştiridir. latif, yıllar önce kapıcılık yaparken almanya'ya işçi olarak gitmiş ve ülkeye büyük bir servetle dönmüştür. ancak bu servet, ona sadece maddi zenginlik değil, aynı zamanda geçmişini unutan, eski komşularını ve hatta ailesini küçümseyen bir kibir de getirmiştir. onun sürekli olarak alman markından, mercedes arabasından ve video oynatıcısından bahsetmesi, batı'yı sadece tüketim malları üzerinden algılayan sığ bir zihniyetin karikatürüdür. latif karakteri, 80'ler türkiye'sinde türeyen, parayı tek güç ve itibar kaynağı olarak gören, insani değerleri hiçe sayan yeni zengin sınıfının somut bir temsilidir.
bunun tam karşısında ise kemal sunal'ın canlandırdığı postacı adem yer alır. adem, devletine hizmet eden, mahallelinin sevdiği, dürüst ve alçakgönüllü "küçük adam"dır. o, geleneksel değerleri, komşuluk ilişkilerini ve samimiyeti temsil eder. ancak film, bu değerlerin yeni düzende artık bir anlam ifade etmediğini acı bir şekilde gösterir. latif'in, kız kardeşi sevtap'ı yani fatma girik'i bir "postacı parçasına" vermeyi kendine yedirememesi ve adem'i sürekli mesleği üzerinden aşağılaması, aslında devlet memurluğunun ve emeğe dayalı dürüst kazancın, kolay ve hızlı gelen servet karşısında nasıl itibar kaybettiğinin bir göstergesidir. bu durum, 80'li yıllarda kamu hizmetinin saygınlığının azalıp, girişimciliğin ve zenginliğin yüceltilmeye başlandığı sosyal değişime doğrudan bir göndermedir.
filmin ana çatışması, adem ile latif arasındaki kişisel bir mücadeleden çok, iki farklı değerler sisteminin savaşıdır. bir yanda sevginin, samimiyetin ve onurun temsilcisi adem, diğer yanda ise paranın, kibrin ve gösterişin temsilcisi latif vardır. sevtap'ın bu iki dünya arasında kalması, toplumun da yaşadığı kafa karışıklığını simgeler. adem'in sevdiği kıza kavuşmak için girdiği komik ve naif çabalar, aslında paranın satın alma gücüne karşı insan onurunun ve sevginin direnişidir. film bu yolla, "insanın değeri parasıyla mı ölçülür, yoksa karakteriyle mi?" gibi evrensel bir soruyu sorar.
postacı, seyirciyi güldürürken aynı zamanda düşündüren, toplumsal yaralara parmak basan bir halk filmidir. 80'ler türkiye'sinin ekonomik liberalleşme ile yaşadığı sosyal kırılmayı, sınıf atlama hırsını ve bu süreçte yitirilen insani değerleri bir mahalle ortamında başarıyla özetler. film, paranın getirdiği sahte itibara karşı, sevginin ve dürüst bir kalbin her zaman daha değerli olduğunu savunan, sıcak ama bir o kadar da eleştirel bir klasik olarak sinema tarihimizdeki yerini almıştır.
devamını gör...