radyo paranormal radyo yayını

"cumartesi pazarı" da aslında hem bilimsel hem de paranormal bir olay.
düşün hem zaman kayması hem de ilginç.

serdar ortaç! müziğin indigo çocuğu çalıyor.
karabiberim.

iyi yayınlar dilerim. konsept çok heyecanlı, ayrıca karabiberim şarkısı ile birlikte flash tv tadı geldi, güzel oldu :))

flash tvde kinin ismi sırlar alemiydi ve bildiğiniz komşu dedikodularından ve çocukların korku hikâyelerinden derlenmişti.

kayifli bir radyo yayını oldu. sabah çok erken kalkıp işe gitmem gerekiyor. size iyi yayinlar. teşekkürler. iyi geceler.

sevgili pink çok kibar bir adamsın senin diyemediğini ben yazıyım, çok kompleksli ve kibirli bir milletiz.

sayın pink arkadaşım bir soru sormuştu. yanıtını mesaj yoluyla da kendisine gönderdim. x files, yani gizli dosyalar dizisinin bizdeki versiyonu sana bir sır vereceğim isimli dizi olabilir mi? 2013 yılında fox tv'de yayınlanmıştı. jenerik müziği de fantastik ve büyüleyiciydi, o müziğin hastasıydım.

bu arada, köpekli hikaye ve evin soğuk köşesi, gerçekten ürkünçmüş.. körü körüne inanmıyorum dememek lazım bu tip şeylere diye düşünüyorum, çok zorlarsak bilimsel açıklaması bile vardır, nihayetinde kuantum fiziği dipsiz kuyu. yayın müzik yayını değil,ancak düşünürseniz kapanış için sizlere şarkı önerisinde bulunuyorum.
ray parker jr.- ghost busters

dil ile alâkalı bir şey söyleyeceğim. ilk iş hayatına başladığım zaman, bir otelde stajyer olarak çalışıyordum, ingilizcem lisede aldığım eğitim kadar ve yok denebilir. pratik sıfır.

otelin bar kisminda çalışıyorum bu arada. kasaya bakıyorum, barmene yardım ediyorum vs.

bir de huy edindim, boş vakitlerimde import içkilerin etiketlerini okuyorum. menü full ingilizce olduğundan, bütün yiyecek ve içeceklerin ingilizcesini öğrenmiştim. türkce menü yoktu.

bir gün, bara bir kadın geldi . o sırada barmen barda, iyi ingilizcesi var, otel müdürü barda, dört dilbbiliyor, garsonlar zaten oralarda. kadın bir şey istiyor, herkes birbirine bakıyor. tam olarak ne dediğini hatırlamıyorum ama "peach" ile başlayıp, "7up" la bitiriyor. barmen şeftali suyu gösteriyor, yok. sprite gosteriyor, yok. müdür bile mal oldu kadının aksanindan.

bana kimse bakmıyor doğal olarak çünkü dil bilmiyorum. kadın ısrarla aynı şeyi söylemeye devam ederken; derin bir nefes alıp dedim ki?

"do you wanna archers sprite?"

kadın gurbette hemsehrisinibbulmuscasina duygulandı "yeah, thank u!" diyor. müdür şok sfsfsfs

ben bile şoktayım. çünkü sadece düşündüğüm şuydu, şeftali ile alakalı tek gösterilmemiş içki archers kalmıştı.

dedim kaybedecek neyim var ki?

çaylak stajyer olarak kriz yönetimi hakkında workshop verdim ayak üstü müdüre, barmene.

o içkilerin üzerini onlar da okusaydi keşke. afsfsgs

edit: gözlemleyerek baya ingilizce ogrendigimin farkına varmıştım ben de o gün. ne kadar maruz kalırsanız, o kadar ilerliyor dil.

1999 yılında çekilmiş sır doyası dizisi.tyalan biraderlerin yönetmenliğindeki bir diziydi.

merhaba iyi yayınlar . yolculuk halindeyim radyoya biraz kulak kabartırken mevzu bahis dil konusuna gelince bir soru yönetmek istiyorum sizlere;

dünyaya yeni gelen bir çocuk olduğunu varsayalım.
bu çocuk ile hiçbir şekilde iletişim kurulmadiğini sadece temel ihtiyaçlarının sessiz bir şekilde giderildiğini farz edelim.
bu çocuk hangi dili konuşur?
ya da hiç konuşamaz mı?

teşekkürler...

ülkece biliyorum demek farz olduğu için soru soranlara ahmak muamelesi yapılıyor.

herkese iyi geceler diliyorum. ben lüküs kamarama geçip danalar gibi yatacağım.

çocuk,dış dünyadan bir ses duyup hafızaya atamadığı için ses çıkarma algısı ve yetisi oluşmayacağı için konuşamaz.

meja ve aslan kadına olmasına aykırı alçakgönüllüğü peki?

ülke olarak bu kadar zengin topraklarda yaşayıp bir ürün ortaya koymak için kore dizilerine bel bağlıyorsak vay ki halimize.

tabii platformunda mimar sinan'ın küçüklüğünü konu alan bir dizi var fena değil. bir göz atabilirsiniz.
bilim ve felsefe temalarını işliyor .

korku demişken the innocents 1960 lütfen izleyin ve the other nereden araklanmış kendiniz bizzat görün.

cairodan araklama dabbe.