özgün adı: rahel rechtet mit gott
yazar: stefan zweig
stefan zweig'ın üç menkıbesinden oluşan bu eser, birinci öykü rahel tanrıyla hesaplaşıyor'dan ismini almıştır.
yakup peygamber'in eşi olan rahel'in tanrıyla konuşmasını okuyucuya sunar.
rahel, tanrıdan yarattıklarına merhamet etmesini ve acıların son bulmasını diler.
yazar: stefan zweig
stefan zweig'ın üç menkıbesinden oluşan bu eser, birinci öykü rahel tanrıyla hesaplaşıyor'dan ismini almıştır.
yakup peygamber'in eşi olan rahel'in tanrıyla konuşmasını okuyucuya sunar.
rahel, tanrıdan yarattıklarına merhamet etmesini ve acıların son bulmasını diler.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ot" tarafından 29.11.2020 00:30 tarihinde açılmıştır.
1.
bir avrupa hayranı olan ve avrupa'yı entelektüel vatanı olarak gören zweig, avrupa dışındaki düşünce ve yaşam biçimlerine de ilgi duymuştur.
tüm eserlerinde hümanist bir karakter hakimdir, kendisi de düşünce özgürlüğünden yanadır, fundamentalistlere ve diktatörlere karşıdır ancak hayatı boyunca herhangi bir siyasi ya da sosyal hareket içinde bırakın yer almayı, sadece
yakınlaşmayı bile reddeder.
stefan zweig 20. yüzyılın zorba iktidarından
kaçan entelektüellerin sembolü olmuştur .
kitaptaki üç öyküde de insanlar huzuru, barışı, tanrı'yı ve kendilerini arıyorlar, bu arayış sırasında kendi yaşamlarını sorguluyorlar. üç öyküde de barış özlemini dile getiren yazar, savaşın, şiddetin, gücün ve öldürmenin acımasızlığına vurgu yapıyor. üç öykünün ikisi kutsal kitap'tan, üçüncüsü bir hint efsanesinden alınma.
yazar üçüncü güvercinin hikayesi için kutsal kitap'taki nuh tufanı'ndan esinlenmiş .
rahel tanrı'yla hesaplaşıyor'da ise yazarın çok sevdiği merhamet ve hoşgörü konusu işleniyor.
tüm eserlerinde hümanist bir karakter hakimdir, kendisi de düşünce özgürlüğünden yanadır, fundamentalistlere ve diktatörlere karşıdır ancak hayatı boyunca herhangi bir siyasi ya da sosyal hareket içinde bırakın yer almayı, sadece
yakınlaşmayı bile reddeder.
stefan zweig 20. yüzyılın zorba iktidarından
kaçan entelektüellerin sembolü olmuştur .
kitaptaki üç öyküde de insanlar huzuru, barışı, tanrı'yı ve kendilerini arıyorlar, bu arayış sırasında kendi yaşamlarını sorguluyorlar. üç öyküde de barış özlemini dile getiren yazar, savaşın, şiddetin, gücün ve öldürmenin acımasızlığına vurgu yapıyor. üç öykünün ikisi kutsal kitap'tan, üçüncüsü bir hint efsanesinden alınma.
yazar üçüncü güvercinin hikayesi için kutsal kitap'taki nuh tufanı'ndan esinlenmiş .
rahel tanrı'yla hesaplaşıyor'da ise yazarın çok sevdiği merhamet ve hoşgörü konusu işleniyor.
devamını gör...
2.
düşündüğüm gibi bir hesaplaşma göremeyerek hayal kırıklığına uğrasam da son kısmı ile okuduğum için sevindiğim stefan zweig kitabı. üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümünü kendime pek yakın bulamasam da son bölümü özellikle doğruların değişmez gerçekler olmadığını göstermesi konusunda çok başarılı. ilk bölüm okuma demiş olsa da son bölüm ile iyi ki okumuşsun dedirten kitaptır benim için
devamını gör...
3.
at bey şu aralar yular yerine fular takmaya başladı. kendisinden duyduğumuz entel kişnemeler ziyadesiyle keyif verici bir hale geldi. sözlük buram buram entel çim kokuyor. * işin latifesi bir yana güzel bir hikâye kurgusudur. aslında tamamen tevrat temelli bir konu örgüsüne sahip. zweig, bu ilahi hikâyeler üzerinde ince dokunuşlar yapmış. özellikle tanrı'ya yakarışlar bölümü ziyadesiyle düşündürücüdür. sor, sorgula sonra kendini hükmünü ver. yalnız mitolojik bir karakter olarak rachel'e baktığınızda o biraz daha kıskanç bir kadın. burada ise kıskançlığı sadece dilinde. zweig sayesinde geliştirmiş kendisini. farkına varmış kendi karakterinin. * bir yaratıcının merhameti sonsuz değilse, kendi sonsuz mudur? sorusu herhalde bu öyküdeki en can alıcı soru olsa gerek. ya da değildir bilemem. * yalnız kadın sabır taşı. maşallah nazar değmesin demek lazım. neticede zor bir yaşamı olmuş.
virata konusunda ise at beye katılıyorum. üç öykü içerisindeki en sağlam hikâye virata'nın hikâyesi. bir insanın kılıcı terk edip eline teraziyi alması ve bu teraziyi şaşmaz bir akli ve vicdani sorumlulukla taşıması cidden insanı hayran bırakıyor. tabii hikâyedeki diyaloglar çok hoş. sorular ve cevaplar çok çarpıcı. belki o noktada ''adalet'' nedir ne değildir sorgulaması bu öykünün insana kattığı en önemli değerlerden birisi olabilir. zaten öyküler söylendiği gibi kısa ve öz. o yüzden çok fazla ipucu vermeden etrafından dolanarak yorumlamakta fayda var. okursanız bir şey kaybetmezsiniz. ama üzerinde düşünmek durumunda kalacağınız sorular heybenize bir şeyler katmanıza vesile olabilir.
hülasa; at beye yular yerine fular taktıran hikâyeler bütününden kimseye zarar gelmez. * bu kitabı o açıdan değerlendirmenizde fayda var. *
virata konusunda ise at beye katılıyorum. üç öykü içerisindeki en sağlam hikâye virata'nın hikâyesi. bir insanın kılıcı terk edip eline teraziyi alması ve bu teraziyi şaşmaz bir akli ve vicdani sorumlulukla taşıması cidden insanı hayran bırakıyor. tabii hikâyedeki diyaloglar çok hoş. sorular ve cevaplar çok çarpıcı. belki o noktada ''adalet'' nedir ne değildir sorgulaması bu öykünün insana kattığı en önemli değerlerden birisi olabilir. zaten öyküler söylendiği gibi kısa ve öz. o yüzden çok fazla ipucu vermeden etrafından dolanarak yorumlamakta fayda var. okursanız bir şey kaybetmezsiniz. ama üzerinde düşünmek durumunda kalacağınız sorular heybenize bir şeyler katmanıza vesile olabilir.
hülasa; at beye yular yerine fular taktıran hikâyeler bütününden kimseye zarar gelmez. * bu kitabı o açıdan değerlendirmenizde fayda var. *
devamını gör...