ronald reagan

soğuk savaşı bitiren abd başkanı olarak tanınan cumhuriyetçi partiden çıkan en önemli abd başkanlarındandır. siyasete demokrat partide başlamıştır.
kendisi gençken hollywood aktörlüğü de yapmıştır.
bugünkü orta doğu planlarının tohumları bu başkan dönemdinde atıldı.
iran ırak savaşı sırasında iki tarafı da destekleyip savaşın uzamasını sağlaması ile bölgedeki iki kilit gücü olan ırak ve iranı asker göndermeden sadece para ve silah sağlayarak saf dışı bıraktırdı. ırak’ın o dönemki gücünü anlatam gerekirse o dönem türkiyeden bile daha güçlülerdi.
sonra ne mi oldu? abd bush döneminde körfez harekatıyla bölgeye bir fiil girmiş oldu.

içimi rahatlatan başlık. teknolojik başlıkları atanların yaş gurubundan olmayanların bilebileceği, kendi yakışıklı karısı güzel amerikan başkanı.

zamanında bunlara beyaz sarayda misafir olmuştum, kış bahçesinde beni ağırlamışlardı karı koca gayet ilgili ve sevecen davranışlar sergilediler, bende saygıda kusur yapmadım muhteşem amerikan ingilizcem ile büyüle dim onları.
zilin sesiyle kalktım gittim kapıyı açtım baktım kuzenim allah allah bunun burda ne işi var diye düşünüyorum?yahu bu kapı bizim evin kapısı eee ben amerika'da değilim meğer rüya görmüşüm ve etkisi uyandığım halde, kapıyı açtığım halde devam ediyormuş.
moralim bozuldu niye ben burada'yim, hani amerika,hani ronald reagan hepsi uçtu ve benim aklıma geldikçe gülerim o günkü halime.
bu da benim rüyam.

bunlar komünist diyerek, bağımsız takılmak isteyen latin amerika ülkelerine a.b.d ordusunu göndermiş, suçlu suçsuz onbinlerce kişinin katilidir.

komünistler ile ilgili harika söze sahip eski amerikan başkanı.

if fascism ever comes to america it will come in the name of liberalism sözüyle hastalıklı bir kitle olan sözde özgürlükçü sjw yi yıllar önce tanımlamıştır.

liyakatli insana her zaman gereken önemi vermiş abd başkanı. danışmanları ile ilk toplantısında şöyle buyurmuş.



meali: bakın gençler, ben vergileri sevmem, enflasyonu sevmem ve rusları gerçekten hiç sevmem. bir şeyler ayarlayın.

80'lerde akıl hastanelerini kapatarak, abd'nin şimdiki güvensiz sokaklarını oluşturmuş olan, o hasta yakınlarının da, hastaların da, o hastalardan zarar görenlerin de ahını almış zat-ı muhterem. lafta amerikan tv kanallarında alkol ve uyuşturucudan uzak durun diyip en çok bu bahsettiklerimin bağımlılığının kendi döneminde artması da ayrı bir olaydır.

sovyetler birliğinin kapısına kilit asarak (bkz: ekmek arası bağırsak)ın akıl hastası olmasına yol açmış ikinci sınıf western aktörü.

komünist sovyetler birliği'nin şeytan imparatorluğu olarak nitelendirmiş ( bu konudaki meşhur söylevi için (bkz: evil empire speech) ve ezeli düşmanına karşı psikolojik üstünlük sağladığı gibi, silahlanma yarışını tüm eleştirilere rağmen devam ettirerek sovyet ekonomisinin iyice darboğaza girmesine sebep olmuştur.

tüm bunların ötesinde, reaganizm denen 80'lere damga vuracak hür teşebbüse teşvik , devletin ekonomiye olan müdahalesinin minimuma indirilmesi, sosyal yaşamda kürtaj ve uyuşturucuya karşıtlık, aile mefhmuna önem verilmesi gibi politikalar onun alameti farikasıydı. sosyal devlet anlayışı bu dönemde reagan öncülüğünde akamete uğramış, thatcher ve özal gibi figürler onun izini sürmüştür. tutucu çevrelerle olan yakın ilişkisi, 80'lerde adeta sosyal travma yaratan aids fenomenine kayıtsız kalması, hatta hastalığı tanrı'nın eş cinsellere bir cezası olarak görmesi kıyasıya eleştirilse de abd'yi tekrar tek süper güç yapan adamdır. halk da onu 2 dönem seçerek başarısını tasdiklemiştir. 40 ve 50'li yıllarda western filmlerinin yıldızı olan bu adamın, abd'nin en etkili başkanlarından birisi olması,
(bkz: back to the future) 'de dalgaya alınmıştır.

hem kendi döneminde hem de sonrasında bir çok edebi ve sinematik çalışmada reagan dönemine atıflar yapılmış ve bilhassa liberal hollywood tarafından yerden yere vurulmuştur. bu döneme işareten de olsa eleştiri getiren fenomen dizi, tony kushner'in aynı adlı tiyatro eserinden uyarlanmış (bkz: angels in america) 'dır.