safra

(bkz: öd) sindirimi kolaylaştırmak için sıvı üreten karaciğerin hemen üzerinde bulunan kese.

karaciğerde üretilen ve on iki parmak bağırsağına boşalan ve sindirimde önemli derecede görev üstlenen bir salgıdır.

bir denizcilik terimi olarak geminin gerektiğinde yüksüz olarak dengesini sağlayıp sefere elverişli olması amacıyla gemiye alınan taş, kum gibi ağırlıklar.

ttk madde 1091/2 hükmü uyarınca kaptan gerekli safranın gemide bulunmasına dikkat etmek zorundadır.

karaciğerde üretilen ve bazı kanallarla duodenuma salınan salgı.
insan, kedi, köpek gibi hayvanlarda safra kesesi bulunması nedeniyle depo edilebilir. fakat tek tırnaklı, deve, fil, geyik, sıçan, zürafa gibi hayvanlarda ise safra kesesi bulunmadığı için depo edilemez.
hayvan çeşitlerine göre de vücutta bulunma miktarı değişmektedir.

yağların emülsiyon haline getirilmesinde ve emilmesinde etkilidir. bunun yanında a, d, e,k, ve b12 vitaminlerinin emilmesine de katkıda bulunur.

bir teknede denge sağlanması için sintinesine konan ağırlık..
aynı zamanda argoda hiç işe yaramayan ya da bir iş yapmayan insanlar için de kullanılır..

balonlarda bulunan pilotların, yükselmek veya inişi yavaşlatmak istediklerinde attıkları ağırlık anlamına gelir.

karaciğer tarafından üretilen, yemek yenince on iki parmak bağırsağına salgılanan bir sindirim sıvısıdır.
günde 400/800 milimetre safra üretir.

yazılmamış yazayım, mecazen sayılabilecek bir anlamı daha var; "sıkıntı, tedirginlik, rahatsızlık veren kimse veya şey"

gerekirse aldırın safranızı, ben aldırdım.