1.
evinizin bir köşesinde sizin ilginizi bekleyen, eve ilk girdiği andan itibaren bulunduğu yeri sevecek mi acaba sorunsalı ile heyecanlandıran fakat zamanla evde öylesine bulunan bir obje gibi görülüp, ilk heyecanı kaybedilen, sadece kurudukça sulanan ama bunlara rağmen yaşayan, arada gözünüzün takıldığı canlı bitki.
sanki değerini sonradan anladığımız insanlara benzemiyor mu saksı çiçeği?
sanki değerini sonradan anladığımız insanlara benzemiyor mu saksı çiçeği?
devamını gör...
2.
erol büyükburç çiçeği olarak da bilinir.
devamını gör...
3.
bazısı sırf güzel ve gösterişli yaprakları için yetiştirilir. bazısı, güzel ve dikkat çekici çiçekleri için yetiştirilir. bazısı da, çiçeklerinin, hoş ve cezbedici kokusundan dolayı yetiştirilir.
devamını gör...
4.
annemin (1958) jenerasyonunum salonun yarısını tahsis ettiği çiçek.
salonda geriye sadece koltuklar kalıyor.
gördüğüm kadarıyla benim jenerasyon çok ilgi göstermiyor.
muhtemelen anaların çiçeklerini görmekten gelen bir bıkkınlık.
ne bakmayı beceririm ne de ihtiyaç duyarım. nazlı olan hiç bir şeyi sevemiyorum.
1 demet çiçek bana yeter. kırda kendi kendine yetişenlerinden.
salonda geriye sadece koltuklar kalıyor.
gördüğüm kadarıyla benim jenerasyon çok ilgi göstermiyor.
muhtemelen anaların çiçeklerini görmekten gelen bir bıkkınlık.
ne bakmayı beceririm ne de ihtiyaç duyarım. nazlı olan hiç bir şeyi sevemiyorum.
1 demet çiçek bana yeter. kırda kendi kendine yetişenlerinden.
devamını gör...
5.
pencere önü çiçeği-bülent ortaçgil
devamını gör...
6.
yer değiştirmediğiniz, suyuyla alakalı bir sıkıntı olmasa da durduk yere bozulduklarını görünce saksıyla birlikte çöpe atma isteği uyandıran çiçeklerdir.
iç mekanların bazısı sıcağı sevmez, sabah akşam yıkayıp serinletmeye çalışırsınız. bazen kurtarırsınız, bazen de ölür gider.
yukarıdaki arkadaş tam da böyle bir kıvamda şu an. duşunu aldı, serin havaların bir an önce gelmesini diliyor.
mesela dış mekan için olanlar; havaların çok sıcak olduğu zamanlarda direkt güneşi ve sıcağı seviyor olsalar bile toprakta yetişene göre daha nazlı oluyor. yaprakları kıvrılıyor, bazısını da yakıyor güneş resmen. gölge yer arayıp bulup koyuyorsunuz, bu sefer de karıncalar gelip yuva yapıyor akşamdan sabaha. fırtınalı ya da çok soğuk günlerde de içeri taşımaya uğraşıyorsunuz, hava düzelince de tekrar dışarı.
hiç iş değil aslında da seviyoruz işte.
iç mekanların bazısı sıcağı sevmez, sabah akşam yıkayıp serinletmeye çalışırsınız. bazen kurtarırsınız, bazen de ölür gider.
yukarıdaki arkadaş tam da böyle bir kıvamda şu an. duşunu aldı, serin havaların bir an önce gelmesini diliyor.
mesela dış mekan için olanlar; havaların çok sıcak olduğu zamanlarda direkt güneşi ve sıcağı seviyor olsalar bile toprakta yetişene göre daha nazlı oluyor. yaprakları kıvrılıyor, bazısını da yakıyor güneş resmen. gölge yer arayıp bulup koyuyorsunuz, bu sefer de karıncalar gelip yuva yapıyor akşamdan sabaha. fırtınalı ya da çok soğuk günlerde de içeri taşımaya uğraşıyorsunuz, hava düzelince de tekrar dışarı.
hiç iş değil aslında da seviyoruz işte.
devamını gör...