#ödüllü filmler
2012 yılı abd yapımı film. içine kapanık ve geçmişte yaşadığı travmaları omuzlarında taşıyan charlie, yeni başladığı lisede edindiği iki arkadaş ile,hayatın farklı dallarından da tutmaya başlar. imdb: 8/10.
filmin orijinal ismi: the perks of being a wallflower
filmin orijinal ismi: the perks of being a wallflower
-boston society of film critics awards
-chlotrudis awards
-film ındependent spirit awards
-glaad media awards
-hollywood film awards
-ındiana film journalists association, us
-national board of review, usa
-online film & television association
-people's choice awards, usa
-san diego film critics society awards
-santa barbara ınternational film festival
-teen choice awards
-tla gaybies
-utah film critics association awards
-chlotrudis awards
-film ındependent spirit awards
-glaad media awards
-hollywood film awards
-ındiana film journalists association, us
-national board of review, usa
-online film & television association
-people's choice awards, usa
-san diego film critics society awards
-santa barbara ınternational film festival
-teen choice awards
-tla gaybies
-utah film critics association awards
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "birgaripanda" tarafından 07.10.2021 22:52 tarihinde açılmıştır.
1.
(bkz: saksı olmanın faydaları) stephen chbosky'nin yazdığı su gibi akan roman. farklı bir tarzdadir hikayede başrol bize hikayesini ile mektuplarla anlatıyor.
gençlik kitaplarında benim için birincidir.
filmi ise yine yönetmen olan stephen chbosky tarafından yönetilmiş başrollerinde emma watson , logan lerman ve ezra miller olan 2012 yapımı film.
kitabını okuduktan sonra filminde izlemenizi tavsiye ederim o yapış yapış gençlik kitaplarından/filmlerinden olmadığını garanti ederim.
gençlik kitaplarında benim için birincidir.
filmi ise yine yönetmen olan stephen chbosky tarafından yönetilmiş başrollerinde emma watson , logan lerman ve ezra miller olan 2012 yapımı film.
kitabını okuduktan sonra filminde izlemenizi tavsiye ederim o yapış yapış gençlik kitaplarından/filmlerinden olmadığını garanti ederim.
devamını gör...
2.
çıktığı yıl izleyen herkes öyle bir izleyip övüyordu ki bu filmi, öyküsünü ve karakterlerini çoktan unutsam da film bittikten sonra arkama yaslanıp yaşadığım hayal kırıklığı dün gibi aklımda.
devamını gör...
3.
2012 yapımı baş rollerinde logan lerman ve emma watsonın yer aldığı kitap uyarlaması dram kategorisinde film.
çocukluğunda zor zamanlar geçirmiş liseye yeni başlayan bir gencin gözünden izliyoruz filmi. lisenin bitimine kalan gün sayısı ile başlıyoruz filme. çekingen ve içe dönük bir yapısı var başrolümüzün. ondan lise için de bitse de gitsek diye düşünüyor. görünmez adam çünkü sınıfta, okulda, kantinde. kendisi gibi farklı bir grup son sınıf öğrencisi ile bir şekilde arkadaş oluyor ve bu esnada geçen olayları izliyoruz. çok mu güzel bir film? emin değilim. normali normal olarak anlatmışlar. ana karakteri sosyallikte başarılı olmasa da yazmada ve anlatmada iyi olduğunu vurgulamışlar. hikayenin çekici olması için ufak detaylar var. bir şekilde akıyor film. sıkılmıyorsun. ne izledim şimdi ben hissi ise bittikten sonra geliyor.
garip bir film anlayacağınız. ismi de nereden geliyor çözemedim. belki kitabında bir ip ucu vardır.
çocukluğunda zor zamanlar geçirmiş liseye yeni başlayan bir gencin gözünden izliyoruz filmi. lisenin bitimine kalan gün sayısı ile başlıyoruz filme. çekingen ve içe dönük bir yapısı var başrolümüzün. ondan lise için de bitse de gitsek diye düşünüyor. görünmez adam çünkü sınıfta, okulda, kantinde. kendisi gibi farklı bir grup son sınıf öğrencisi ile bir şekilde arkadaş oluyor ve bu esnada geçen olayları izliyoruz. çok mu güzel bir film? emin değilim. normali normal olarak anlatmışlar. ana karakteri sosyallikte başarılı olmasa da yazmada ve anlatmada iyi olduğunu vurgulamışlar. hikayenin çekici olması için ufak detaylar var. bir şekilde akıyor film. sıkılmıyorsun. ne izledim şimdi ben hissi ise bittikten sonra geliyor.
garip bir film anlayacağınız. ismi de nereden geliyor çözemedim. belki kitabında bir ip ucu vardır.
devamını gör...
4.
7,9 gibi bir imdb notu olan, gençlik filmi görünümlü olmakla birlikte derinlikli ve kaliteli film.
"the perks of being a wallflower" adlı romandan sinemaya uyarlanmış fakat güzel yönü romanın yazarı aynı zamanda filmin senaristi ve yönetmeni. dolayısıyla kitapta vermek istediği tüm duyguyu hatta yazıyla veremediklerini de vererek beyazperdeye aktarmış.
film hakkında yazanların pek çoğu, filmi en iyi filmleri arasına koymuş. kanaatimce bu kadar abartılı bir şaheser olmamakla birlikte filmin kendine özgü bir cazibesi ve farklılığı var.
bu cazibe ve farklılık neyden kaynaklanıyor diye epey düşündüm film üzerinde. ve tespit edebildiğim kadarıyla film klasik gençlik filmi olarak kurgulanmış fakat klişelere bulaşmamış, herkesin içinde kendini bulabileceği başka bir şeyler anlatmaya çalışıyor. yani çerçeve klişe belki ama içerik daha zengin ve derin. lise filmine göre çok güçlü cümleler ve tespitler içeren hikaye çocuğun yaşadığı psikolojiyi çok iyi resmetmiş, kullandığı çekim teknikleriyle duygularını aynen izleyiciye geçirebilmiş.
bunun yanı sıra bıkmadan uzun süre dinlenebilecek harika soundtrack'ıyla iyi müziğin filme yapacağı pozitif katkıyı ispatlamış.
bir de oyuncular karakterleriyle bütünleşmişler, yaşamışlar rollerini. özellikle de ezra miller çok başarılı.
liseye yeni başlayan ve önündeki 4 yılı nasıl geçireceğini bilemediği için tek tek gün sayan, çocukluğunda teyzesi tarafından cinsel tacize maruz kalmış ve bunun travmasını yaşamında bütün ağırlığıyla yaşayan, en iyi arkadaşını geçen yıl kaybetmiş (başlangıçta) asosyal bir gencin çaylak yılında yaşadığı uyum sorunu, arkadaş edinme ve yalnızlıktan kurtulabilme problemini, ölesiye aşık olmasını ve çocukluğundan getirdiği ruhsal tahribattan kurtulabilmesini dostluk bağlamında anlatan bir film.
kızların neden kendilerini gerçekten seveni değil de çapsız ve uçarı olanı tercih ettikleri sorunsalına da değinen filmde geçen şu replikler ve dikkati çekiyordu:
kız-kendimi çok kötü ve sıradan hissediyorum. kendime soruyorum neden ben ve sevdiğim diğer kızlar, bize değersizmiş gibi davranan insanları seçiyoruz.
oğlan- hak ettiğimizi sandığımız aşkı kabulleniriz.
kız- öyleyse neden bana çıkma teklif etmedin?
oğlan- çünkü bunu isteyeceğini düşünmedim.
kız- sen ne istiyordun peki?
oğlan-s adece mutlu olmanı.
kız- anlamıyor musun charlie bunu hissedemem. her şey çok güzel ama öyle oturup başkalarının hayatını seninkinin önüne koyup bunun sevgi sayılacağını düşünemezsin.
'nereden geldiğimizi seçemeyiz ama oradan nereye gideceğimizi seçebiliriz.'
'bütün bunların olamayacağını söyleyen insanlar var biliyorum. hatta 17 yaşına basarken 16'nın nasıl olduğunu unutan insanlar var. bunların hepsinin bir gün hikaye olacağını biliyorum. ve fotoğraflarımız mazi olacak. ve hepimiz birilerinin annesi babası olacağız. ama şimdi bu anlar hikaye değil. yaşanıyor, işte buradayım ve ona bakıyorum. çok güzel görünüyor.'
"the perks of being a wallflower" adlı romandan sinemaya uyarlanmış fakat güzel yönü romanın yazarı aynı zamanda filmin senaristi ve yönetmeni. dolayısıyla kitapta vermek istediği tüm duyguyu hatta yazıyla veremediklerini de vererek beyazperdeye aktarmış.
film hakkında yazanların pek çoğu, filmi en iyi filmleri arasına koymuş. kanaatimce bu kadar abartılı bir şaheser olmamakla birlikte filmin kendine özgü bir cazibesi ve farklılığı var.
bu cazibe ve farklılık neyden kaynaklanıyor diye epey düşündüm film üzerinde. ve tespit edebildiğim kadarıyla film klasik gençlik filmi olarak kurgulanmış fakat klişelere bulaşmamış, herkesin içinde kendini bulabileceği başka bir şeyler anlatmaya çalışıyor. yani çerçeve klişe belki ama içerik daha zengin ve derin. lise filmine göre çok güçlü cümleler ve tespitler içeren hikaye çocuğun yaşadığı psikolojiyi çok iyi resmetmiş, kullandığı çekim teknikleriyle duygularını aynen izleyiciye geçirebilmiş.
bunun yanı sıra bıkmadan uzun süre dinlenebilecek harika soundtrack'ıyla iyi müziğin filme yapacağı pozitif katkıyı ispatlamış.
bir de oyuncular karakterleriyle bütünleşmişler, yaşamışlar rollerini. özellikle de ezra miller çok başarılı.
liseye yeni başlayan ve önündeki 4 yılı nasıl geçireceğini bilemediği için tek tek gün sayan, çocukluğunda teyzesi tarafından cinsel tacize maruz kalmış ve bunun travmasını yaşamında bütün ağırlığıyla yaşayan, en iyi arkadaşını geçen yıl kaybetmiş (başlangıçta) asosyal bir gencin çaylak yılında yaşadığı uyum sorunu, arkadaş edinme ve yalnızlıktan kurtulabilme problemini, ölesiye aşık olmasını ve çocukluğundan getirdiği ruhsal tahribattan kurtulabilmesini dostluk bağlamında anlatan bir film.
kızların neden kendilerini gerçekten seveni değil de çapsız ve uçarı olanı tercih ettikleri sorunsalına da değinen filmde geçen şu replikler ve dikkati çekiyordu:
kız-kendimi çok kötü ve sıradan hissediyorum. kendime soruyorum neden ben ve sevdiğim diğer kızlar, bize değersizmiş gibi davranan insanları seçiyoruz.
oğlan- hak ettiğimizi sandığımız aşkı kabulleniriz.
kız- öyleyse neden bana çıkma teklif etmedin?
oğlan- çünkü bunu isteyeceğini düşünmedim.
kız- sen ne istiyordun peki?
oğlan-s adece mutlu olmanı.
kız- anlamıyor musun charlie bunu hissedemem. her şey çok güzel ama öyle oturup başkalarının hayatını seninkinin önüne koyup bunun sevgi sayılacağını düşünemezsin.
'nereden geldiğimizi seçemeyiz ama oradan nereye gideceğimizi seçebiliriz.'
'bütün bunların olamayacağını söyleyen insanlar var biliyorum. hatta 17 yaşına basarken 16'nın nasıl olduğunu unutan insanlar var. bunların hepsinin bir gün hikaye olacağını biliyorum. ve fotoğraflarımız mazi olacak. ve hepimiz birilerinin annesi babası olacağız. ama şimdi bu anlar hikaye değil. yaşanıyor, işte buradayım ve ona bakıyorum. çok güzel görünüyor.'
devamını gör...
5.
izleyenlerin dağarcığına
we accept the love we think we deserve.
gibi şahane bir tespiti ve sarı ışıklı bir tünele girildiğinde ayağa kalkıp kollarını açarak çılgınlar gibi bağıran bir emma watson imgesini kazandırmış film. çok iyi film.
we accept the love we think we deserve.
gibi şahane bir tespiti ve sarı ışıklı bir tünele girildiğinde ayağa kalkıp kollarını açarak çılgınlar gibi bağıran bir emma watson imgesini kazandırmış film. çok iyi film.
devamını gör...