salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve salon lebaleb dolu

(bkz: değişik değişik kelimeler)
(bkz: lebaleb)

zat-ı devletlimizin rize 7. olağan il kongresinde kullanması sayesinde (farsça) 'lebaleb' kelimesinin (sıf. ve zf.) (leb “dudak” ve pekiştirme elifi -a- ile leb-a-leb) "ağzına kadar dolu" anlamına geldiğini öğrendiğim kelimedir.

işbu bağlamda kongre salonları lebaleb doluyken pandemi sosyal kurallarının ihlal edilmiş olmaması; ancak 200-300 boğaziçi üniversitesi öğrencisinin protesto eyleminin pandemi nedeniyle yasak olması durumu hayreti muciptir; bilin istedim.

(bkz: hayreti mucib)

akp'nin 90'ların sonundaki anap ve dyp'ye dönmesi.

bu cümleye büyük bir coşkuyla alkış tutan bir güruh var. insanın aklı gerçekten almıyor. sokağa çıkana, maske takmayana, toplu taşıma kurallarına uymayana anında ceza yazarak doldurulan kasalar herhalde bu kongreye teşvik edenlerin yol, yemek ve ulaşım masraflarında kullanıldı. söylenecek çok şey var fakat sussak gönül razı değil, susmasak silivri çok soğuk.

bu ülkede çok boktan şeyler yaşandı, yaşanıyor ama beni içlerinde en çok korkutan bu çifte standarttır.

birine işleyen yasa diğerine işlemiyor daha fenası olabilir mi? hani müslümandınız siz ya? hz peygamberin "hırsızlığı yapan kızım fatıma da olsa aynı cezayı verirdim" lafı vardı belki kaçırmışsınızdır, meydanlarda okumamışsınızdır. ve o cezanın bir elin kesilmesi olduğunu da unutmuşsunuz belli ki.
ama siz devam edin, devam edin ki aklı başına gelmeyen koyunlar da sokakta yürürken ceza yediklerinde, ateş ceplerine dokunduğunda -noluyoruz ya?- desinler.

yasaklar yavaş yavaş kalkıyordur.