1.
tabii platformunda yayınlanan bir dizi. henüz izlemedim. o yüzden yorum yok.
devamını gör...
2.
tarık tufanı çok iyi bir öykü yazarı olarak tanımıştım bu kitabı ile roman konusunda da umitlendirmisti ki maalesef sonraki kitaplarında aynı tadı alamadım.
devamını gör...
3.
tarık tufan'ın roman türündeki eseridir. ilk baskı 2015 yılında profil yayıncılıktan çıkmış*.
tarık bey deneme ve öyküleriyle meşhur bir yazardır. lâkin şanzelize düğün salonu tabii.com'da dizisinin yayınlanmasıyla daha çok kişiye ulaştı ve yazarı daha görünür kıldı sanıyorum. ben hâlâ dizisini izlemedim ama kitabını severek ve heyecanla okumuştum.
romanlardan ziyâde düşünce yazılarını ve kısa öyküleri daha çok tercih ediyorum ama bu kitaba başlama sebebim, yazarını sevmemin yanı sıra, konusu gereği hem çok ilgi çekici hem de gâyet olağanmış gibi gelen bir hikâye oluşu.
eserdeki ana karakterimiz ismini bilmediğimiz bir genç adam. tarık tufan'ın bazı detayları okurun zihnine, hayal dünyasına bırakmayı çok seven bir tarafı var, zirâ kitabın sonu da yine okura bırakılmış:) bunun spoiler olduğunu düşünmüyorum çünkü dizisi için bir son yazılmış ve yazar bunu katıldığı söyleşilerde sıklıkla dile getirdi. kitapta bulamadığınız 'son'u dizi için yazdım, merak etmeyin diye. her neyse, zaten kitap belli bir sona çok da ihtiyaç duymayan, okurken sizi yeterince meraklandıran ve alıp götüren bir anlatıma sahip.
kısaca konudan bahsetmek gerekirse; annesinin kaybıyla bir buhran dönemine girmiş olan isimsiz gencimiz bir şeyhin oğlu. üniversitede tanıştığı, kendi yaşam tarzından tamamen zıt bir genç kıza duygusal hisler beslemeye başlıyor ve gencimiz evini* terkederek yolunu, yönünü arama arayışına giriyor. kitap ülkemiz gerçekleriyle çok uyuşan bir eser aslında o yüzden keyifle okunacağını düşünüyorum.
sevdiğim birkaç alıntı;
"insan kendi yerine yaşar, kendi yerine ölür oğlum. yüzünü kalbine dön. yalancı bir peygambere inanmaktan daha kötüsü, bir peygambere yalandan inanmaktır..."
"annenin ölümünün dilbilgisi, grameri olmuyor ki eda. insanın annesinin ölümü zaten hayatın anlatım bozukluğu."
"içimdeki hakikati kendi ellerimle öldürmeye teşebbüs etmiştim. bunu bir kez denedikten sonra hayatında her şeyin aynen devam etmesi mümkün olmuyor. ya kendini hakikatin kollarına bırakıp onun kollarında öleceksin ya da buna razı değilsen ve içinde dolaşan bir hayta duygu seni sürekli olarak kendine çekiyorsa, o vakit kendi hakikatini öldüreceksin."
tarık bey deneme ve öyküleriyle meşhur bir yazardır. lâkin şanzelize düğün salonu tabii.com'da dizisinin yayınlanmasıyla daha çok kişiye ulaştı ve yazarı daha görünür kıldı sanıyorum. ben hâlâ dizisini izlemedim ama kitabını severek ve heyecanla okumuştum.
romanlardan ziyâde düşünce yazılarını ve kısa öyküleri daha çok tercih ediyorum ama bu kitaba başlama sebebim, yazarını sevmemin yanı sıra, konusu gereği hem çok ilgi çekici hem de gâyet olağanmış gibi gelen bir hikâye oluşu.
eserdeki ana karakterimiz ismini bilmediğimiz bir genç adam. tarık tufan'ın bazı detayları okurun zihnine, hayal dünyasına bırakmayı çok seven bir tarafı var, zirâ kitabın sonu da yine okura bırakılmış:) bunun spoiler olduğunu düşünmüyorum çünkü dizisi için bir son yazılmış ve yazar bunu katıldığı söyleşilerde sıklıkla dile getirdi. kitapta bulamadığınız 'son'u dizi için yazdım, merak etmeyin diye. her neyse, zaten kitap belli bir sona çok da ihtiyaç duymayan, okurken sizi yeterince meraklandıran ve alıp götüren bir anlatıma sahip.
kısaca konudan bahsetmek gerekirse; annesinin kaybıyla bir buhran dönemine girmiş olan isimsiz gencimiz bir şeyhin oğlu. üniversitede tanıştığı, kendi yaşam tarzından tamamen zıt bir genç kıza duygusal hisler beslemeye başlıyor ve gencimiz evini* terkederek yolunu, yönünü arama arayışına giriyor. kitap ülkemiz gerçekleriyle çok uyuşan bir eser aslında o yüzden keyifle okunacağını düşünüyorum.
sevdiğim birkaç alıntı;
"insan kendi yerine yaşar, kendi yerine ölür oğlum. yüzünü kalbine dön. yalancı bir peygambere inanmaktan daha kötüsü, bir peygambere yalandan inanmaktır..."
"annenin ölümünün dilbilgisi, grameri olmuyor ki eda. insanın annesinin ölümü zaten hayatın anlatım bozukluğu."
"içimdeki hakikati kendi ellerimle öldürmeye teşebbüs etmiştim. bunu bir kez denedikten sonra hayatında her şeyin aynen devam etmesi mümkün olmuyor. ya kendini hakikatin kollarına bırakıp onun kollarında öleceksin ya da buna razı değilsen ve içinde dolaşan bir hayta duygu seni sürekli olarak kendine çekiyorsa, o vakit kendi hakikatini öldüreceksin."
devamını gör...
4.
tarık tufan'ın muhteşem romanıdır. beğenim tarık tufan hayranlığından mı kaynaklanıyor bilmem ama mutlaka okuyun. veya dizisini izleyin.
devamını gör...
"şanzelize düğün salonu" ile benzer başlıklar
atari salonu
19