savcıların tesbih kullanma mecburiyeti

bıyık ile bütünleşir.

savcılar, adlarının başında t.cumhuriyeti ibaresi taşıyabilen tek görevlilerdir. yani görevlerini t.cumhuriyeti yani kamu adına yürüten/yürütmesi gereken tek görevli kesim.
t.cumhuriyeti halkı bütünsel anlamda tespihli mi: değil.. öyleyse bu savcımız, sadece tespihli bir kesim için mi maaş alıyor: hayır. herkese karşı tarafsız bir görev yürütmekle sorumlu değil mi: evet.. tespihi bize bir mesaj mı veriyor: evet.. bu doğru mu peki: hayır..
şaşırdık mı hayır.. ama sorun da bu zaten.. kamuoyundaki yargıya güven oranı bunun kanıtı..

onemlidir. savci dedigin adam imanli olacak.

staj sürem boyunca hiç görmediğim bir durumdur. tabii ki adliyede tesbihli dolaşmıyor olmalarından dolayı da olabilir. ancak savcılar genel olarak "ben savcıyım" üst yazısı ile hareket ediyorlar. daha yeni stajyerken bir savcımız "ona görünmediğim için" (her hafta yanına uğramaya çalıştım ancak dolandırıcılık savcısı olduğu için pek yoğundu, gündem malumunuz) o aylık olan stajımı az daha saymıyordu. tekrar ofisten çıkıp adliyeye toplam bir buçuk saat yol gittim kendisi 10 dakika beni görsün diye. sonuç ne mi oldu, aynı okuldan mezun olduğumuzu öğrendik ancak kendisi kaç yıl önce mezun olmuş ve bana çoktan ölen hocaların isimlerini bilip bilmediğimi sordu. ben de saygımdan "onlar öldü savcım" diyemedim. neyse, sonuç olarak bu on dakikalık görüşme sonunda benim hakkımda "çok iyi avukat olur." yazmış, bu övgüyü almak için gelmişim diyor ve mevzuyu kapatıyorum.

bir şekilde hemhal olduğum yaklaşık 500 savcının bir tanesinde bile görmediğim, kast edilenin hangi savcılar olduğu anlaşılamayan mecburiyet.

evet yenilerde bir ülkücü bıyığı fetişi var, çoğunun yüzünde bıyık bırakan lise öğrencisi gibi eğreti de duruyor, ama hiçbirinde tespih yok.

savcılar her ne kadar kolluğa talimat verme yetkileri olsa da nihayetinde başsavcılığa bağlı görevliler olduğundan, başsavcılığın, icrası halinde kendilerini öttüreceği herhangi bir eylemden kaçınır. elinde tespih olması da bunlardan biridir.

almanya'da, haç takıyosa, tesbih kullanıyosa, yahudi kipası takıyosa, savcı diil, savcılığa çaycı bile olamaz. o iş anca türkiye gibi otokratik üçüncü dünya ülkelerinde olur.