#ödüllü filmler
orijinal adı: scener ur ett äktenskap
ıngmar bergman yönetmen koltuğunda oturduğu 1974 yapımı bir dram filmidir.
marianne ve johan adlı evli çiftin yıllar içerisinde ki birbirlerine olan davranışlarının ve duygularının değişimini tüm çıplaklığıyla izleyiciye aktarmıştır.
ıngmar bergman yönetmen koltuğunda oturduğu 1974 yapımı bir dram filmidir.
marianne ve johan adlı evli çiftin yıllar içerisinde ki birbirlerine olan davranışlarının ve duygularının değişimini tüm çıplaklığıyla izleyiciye aktarmıştır.
*altın küre (1975) / en iyi yabancı film
*nbr ödülü (1974) / en iyi yabancı film
*nsfc ödülleri (1975) / en iyi kadın oyuncu : liv ullmann
*nsfc ödülleri (1975) / en iyi film ve en iyi senaryo
*nyfcc ödülü (1974) / en iyi kadın oyuncu : liv ullmann
film, toplam 8 ödüle sahiptir.
*nbr ödülü (1974) / en iyi yabancı film
*nsfc ödülleri (1975) / en iyi kadın oyuncu : liv ullmann
*nsfc ödülleri (1975) / en iyi film ve en iyi senaryo
*nyfcc ödülü (1974) / en iyi kadın oyuncu : liv ullmann
film, toplam 8 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "troublemaker" tarafından 27.05.2021 21:16 tarihinde açılmıştır.
1.
efsanler efsanesi bir ıngmar bergman filmi.
ilk olarak 1973'de 6 bölümlük mini bir dizi olarak yayınlanmış daha sonra toparlayıp bir filme dönüştürmüşler. bir evliliğin/ilişkinin 10. ve 20. yılları arasındaki katastrofik hikayesini o kadar iyi anlatıyor ki.
öyle bir şey demiş bergman üstad;
bayağı gelse de bir şey söyleyeceğim. biz duygusal açıdan çok cahiliz. bize anatomi, pretoria'daki tarım, hipotenüsün karesinin dik kenarların karelerinin toplamına eşit olduğu gibi her tür boku öğrettiler. ama insan ruhuna ilişkin tek bir şey öğrenmedik. kendimiz ve başkaları hakkında kara cahiliz.
ilk olarak 1973'de 6 bölümlük mini bir dizi olarak yayınlanmış daha sonra toparlayıp bir filme dönüştürmüşler. bir evliliğin/ilişkinin 10. ve 20. yılları arasındaki katastrofik hikayesini o kadar iyi anlatıyor ki.
öyle bir şey demiş bergman üstad;
bayağı gelse de bir şey söyleyeceğim. biz duygusal açıdan çok cahiliz. bize anatomi, pretoria'daki tarım, hipotenüsün karesinin dik kenarların karelerinin toplamına eşit olduğu gibi her tür boku öğrettiler. ama insan ruhuna ilişkin tek bir şey öğrenmedik. kendimiz ve başkaları hakkında kara cahiliz.
devamını gör...
2.
1973 yapımı ingmar bergman imzalı mini dizi. isveç televizyonu için yapılmış. ama ben 1974’te sinema için tekrar kurgulanan yapımı izledim. bergman için garip bulduğum bir film oldu. öyle yüce fikirler ya da şairane bir senaryo yok. ama diğer filmlerinden daha sempatik buldum.
devamını gör...
3.
bergman, insanı mevcudu kile benzer çukurundan çıkarır, bir eve, bir hayata, kişiliğe, ruha yerleştirir ve elbette eşlik eden müzik, deniz ya da bir ada cezbedici yanlarıyla kili renklendirip görünür kılar. kadın, erkek, anne, kardeş, arkadaş sıfatlarıyla, bir başka anlatımla bergman' la özdeşleşmiş personasıyla insan, her biri olur ve sonuçta hiçbir şey olunmadığını fark eder. insanın en büyük zaafı nedir sorusunun monotonluğunda en büyük zaafı kendisidir sonucu mu çıkar bilinmez ama ünlü yönetmen kimilerince izleyicileri olumsuz etkilediği gerekçesiyle evlilik bozguncusu gibi görüldüğü filminde, kadın erkek ilişkilerine genel anlamda bakmaktan çok, bilmek ve öğrenmek için çılgınca istek duyduğu insanı diğer filmlerinde olduğu gibi sinema tepsisine atıp pişirir. bitiş ziliyle tepsi yine boştur ve onca çabaya rağmen verimli bir sonuç yine yoktur.
kadın, yıllar sonra kaçamak yaptıkları yazlık evde eski kocasının şömineyi yakarken ıslık çaldığını duyar ve ona şefkatle bakar. adamın arkası dönüktür ve sanki bir başınadır. o an herhangi biridir ve bir şey olması gerekli değildir, belki o nedenle sevilesidir.
kadın, yıllar sonra kaçamak yaptıkları yazlık evde eski kocasının şömineyi yakarken ıslık çaldığını duyar ve ona şefkatle bakar. adamın arkası dönüktür ve sanki bir başınadır. o an herhangi biridir ve bir şey olması gerekli değildir, belki o nedenle sevilesidir.
devamını gör...