1944 yılında doğmuş brezilyalı foto muhabiri ve sosyal belgesel fotoğrafçısıdır.

fotoğraflar için:
https://www.icp.org/browse/archive/constituents/sebastiao-salgado
devamını gör...
müthiş bir belgesele (bkz: the salt of the earth) konu olan fotoğrafçı.*
devamını gör...

1944 doğumlu brezilyalı aktivist, sosyolog, belgesel fotoğrafçısı ve foto muhabiridir.
dünyanın dört bir yanındaki işçiler, göçmenler, topraksızlar, yoksul çocuklar, evsizler, yurtsuzlar, kırsal yaşamlar, toplumun ve dahi tanrı'nın unuttukları, kısacası "öteki"ler salgado'nun konularını oluşturur. kimileri tarafından "trajediyi estetize ederek röntgenlemek ve bu yolla para kazanmak" şeklinde ağır eleştirilere maruz kalsa da, derin bir hümanizmle doludur ve bu insanların içinde yıllarca yaşayarak paydaşlık eder, bununla da kalmayıp bu hayatlara dokunur. "ötekileri" hatırlatmak, geride kalana baktırmak, kendine katmak, bunun çözümü yönünde toplumu harekete geçirecek bir bilinç yaratmaktır yaptığı.

buna bir örnek; 1997 yılında, "yurtsuzların mücadelesi" projesinde brezilyalı köylülerin fotoğraflarından oluşan bir albüm oluşturur ve elde ettiği gelirle de aldığı binlerce dönüm araziyi köylülere dağıtır.

"fotoğraflarıma bakan birinde sadece bir merhamet duygusu uyanırsa, tamamıyla başarısız olduğuma inanacağım. insanların bir çözüme ulaşılabileceğini anlamalarını istiyorum" "yoksulların güzel fotoğraflarını çekiyorsun" diyenlere ise;
"bunu söyleyen aslında hiçbir şey anlamamıştır, çünkü ben asla fotoğraf çekmek için gitmem. ben güzel fotoğraf çekmeye gitmem. güzel bir fotoğraf nedir ki ayrıca? hayır. ben öykümün içinde yaşamak için giderim, neler olup bittiğini anlamak için, fotoğraflarını çektiğim insanlara yakın olmak için ve başkalarına bir şeyler iletebilecek bir bilgi akışı oluşturmak için." der.

çalışmaları arasında workers/işçiler (1993) albümü en bilinenler arasındadır.
yaşamını ve çalışmalarını anlatan toprağın tuzu adlı bir belgesel de bulunmaktadır.
bu belgeselde, ruanda’da gördüklerini şöyle anlatıyor: (bkz: ruanda soykırımı) “oradan ayrıldığım zaman, artık hiçbir şeye inanmıyordum. bir tür olarak insanoğlunun kurtuluşu olduğuna inanmıyordum. böyle bir şeyden kurtulamazdınız. biz yaşamayı hak etmiyorduk.”

serra pelada’daki altın madenindedeki işçiler için;
“serra pelada, brezilya’daki bir altın madeni, önümde uzanıyor. o devasa çukurun ucuna kadar gittiğimde, tüylerim diken diken oldu. daha önce hiç böyle bir şeyi görmemiştim. orada yarım saniye içinde bütün insanoğlunun tarihini gördüm. piramitlerin inşasının tarihini, babil kulesini, kral süleyman’ın madenlerinin tarihini… tek bir makine sesi bile gelmiyordu. duyabildiğiniz tek şey o devasa çukurdaki 50 bin kişinin mırıltılarıydı. sohbetler, gürültüler, insan sesleri, beden gücüyle çalışmanın seslerine karışıyordu. sanki zamanın başlangıcına yolculuk etmiştim. neredeyse altının bu insanların ruhlarına fısıldadığını duyabiliyordum.”

eduardo galeano ise, sebastiao salgado’nun “serra paleda’nın maden işçilerini fotoğrafları için şu sözleri söylüyor;
“bir madenciler ordusu mu bu, dağı tırmanan? firavunlar zamanında piramitleri kuran işçilerin bir görüntüsü mü? bir karınca ordusu mu yoksa? karınca ya da kertenkele? madencilerin derisi kertenkele derisi; gözleri kertenkele gözleri... yeryüzünün bahtsızları, insana özgü bir hayvanat bahçesinde mi yaşıyorlar burada?
salgado’nun fotoğrafları insan acısının çok yüzlü bir portresini sunuyor. aynı zamanda bizi insan onuruna saygı duymaya davet ediyor. bu açlık ve acı görüntüleri, yabani açık yürekliliğin ürünleri ama aynı zamanda saygılı ve edepli. sefalet turizmiyle hiçbir ilgisi yok. bu çalışmalar insan ruhunu lekelemiyor, onu açıklamak için nüfuz ediyor. hayırseverlik dikeydir, aşağılar. dayanışma yataydır, yardım eder. salgado içeriden fotoğraf çekiyor; dayanışarak.”


bizi dünyanın dört bir yanıyla karşı karşıya getiren, çürümeye ve kokuşmaya yüz tutmuş "insan" yanlarımıza can suyu veren bu varlık ve onun görmemizi istedikleri görülmeli, bilinmeli, tanınmalıdır.


daha derli toplu bilgi edinmek isteyenler için;

seçmek çok zor olsa da bir kaç fotoğraf;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
josef koudelka, eve arnold ve robert capa'yı sevdiğim kadar sevdiğim, savaşların en çok da doğal felaket mağdurlarının hikayesini yeniden yazarak değil, ışık-gölge ile anlatan fotoğrafçı.

“ben onlara hayatım hakkında bir şeyler anlatıyorum ve onlar da kendilerininki hakkında bir şeyler anlatıyorlar. fotoğrafların kendisi buz dağının görünen sadece küçük bir kısmı.”

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

görsel kaynağı
devamını gör...
sebastião ribeiro salgado

1944 doğumlubrezilyalı fotoğrafçı/ yazar/ foto muhabiri.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görsel kaynak/
www.artnet.com/artists/seba...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim