orijinal adı : the giver
yazar : lois lowry
yayım yılı : 1993
bilinmeyen bir gelecek zamanda geçen roman, on iki yaşındaki jonas ve yaşadığı toplumu konu alır. her şeyin mükemmel görünen bir şekilde düzenlenmiş olduğu bu toplumda jonas'ın seçilmiş kişi olması bildiğini sandığı dünyasının sırlarını öğrenmesi ile sonuçlanacaktır.
yazar : lois lowry
yayım yılı : 1993
bilinmeyen bir gelecek zamanda geçen roman, on iki yaşındaki jonas ve yaşadığı toplumu konu alır. her şeyin mükemmel görünen bir şekilde düzenlenmiş olduğu bu toplumda jonas'ın seçilmiş kişi olması bildiğini sandığı dünyasının sırlarını öğrenmesi ile sonuçlanacaktır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ben gri" tarafından 07.04.2023 08:23 tarihinde açılmıştır.
1.
kaşkolnikov tarafından ukde bırakıldı. kaşkolnikov anlatılmasını istediği kitap carol lynch wıllıams 'ın kitabı mıydı bilmiyorum ancak ben lois lowry'un kitabından bahsetmek istiyorum .
lois lowry tarafından aslında çocuklar için yazdığı 1993 yılında romanı. çevirmenliğini ise (bkz: esra davut) yapmıştır.
kitap ütopik kurgularla yazılmış olsa da 12 yaşındaki bir çocuğu anlatır. ancak kitapta hristiyanlık, isa ve kurtarıcı bir peygambere yönelik olgulara oldukça sıklıkla rastlanmakta. yunan mitolojilerinde anlatılan bir çok konunun benzerlerini bu kitapta bulabiliyorsunuz. yazar bu tür olgulara yer verirken insan olmanın erdemlerine ve insanın doğayla olan ilişkisine de göndermeler yaparak insanı insan yapan değerleri irdeliyor. sevginin ,aile bağları ve acıma duygusunun yok olduğu ,çocukların evlatlık verildiği kendi tercihleri sorulmaksızın seçimler yapıldığı yaşlıların ve istenmeyen yeni doğan bebeklerin öldürüldüğü hiçbir hakka sahip olmayan bir toplum düşünün nasıl yaşanır böyle bir yerde.
tüm bunlar düşünüldüğünde seçilmiş kişi kitabını sadece bir çocuk romanı olarak kabul etmek pekte mümkün değil . üstelik yazarın ‘’din ve bilgi daha küçük yaşlarda aşılanır’’ mantığıyla 12 yaşında ki bir çocuğun mesih yani isa olarak lanse etmeye çalışma olasılığı nedir? okurken kitapta bahsedilen her bir konu üzerine düşünmenizi sağlayan belki de irdelenmesi gereken şeyler olduğunu düşündüren etkileyici bir kitap.
lois lowry tarafından aslında çocuklar için yazdığı 1993 yılında romanı. çevirmenliğini ise (bkz: esra davut) yapmıştır.
kitap ütopik kurgularla yazılmış olsa da 12 yaşındaki bir çocuğu anlatır. ancak kitapta hristiyanlık, isa ve kurtarıcı bir peygambere yönelik olgulara oldukça sıklıkla rastlanmakta. yunan mitolojilerinde anlatılan bir çok konunun benzerlerini bu kitapta bulabiliyorsunuz. yazar bu tür olgulara yer verirken insan olmanın erdemlerine ve insanın doğayla olan ilişkisine de göndermeler yaparak insanı insan yapan değerleri irdeliyor. sevginin ,aile bağları ve acıma duygusunun yok olduğu ,çocukların evlatlık verildiği kendi tercihleri sorulmaksızın seçimler yapıldığı yaşlıların ve istenmeyen yeni doğan bebeklerin öldürüldüğü hiçbir hakka sahip olmayan bir toplum düşünün nasıl yaşanır böyle bir yerde.
tüm bunlar düşünüldüğünde seçilmiş kişi kitabını sadece bir çocuk romanı olarak kabul etmek pekte mümkün değil . üstelik yazarın ‘’din ve bilgi daha küçük yaşlarda aşılanır’’ mantığıyla 12 yaşında ki bir çocuğun mesih yani isa olarak lanse etmeye çalışma olasılığı nedir? okurken kitapta bahsedilen her bir konu üzerine düşünmenizi sağlayan belki de irdelenmesi gereken şeyler olduğunu düşündüren etkileyici bir kitap.
devamını gör...
2.
bir çocuk kitabı olduğunu bilerek başladım ama kesinlikle bir çocuk kitabında fazlasıydı. distopik / ütopik kitapları hep sevmişimdir. bu kitapta da yine o aradaki ince çizgide bir dünya vardı. distopya mı ütopya mı kişiden kişiye değişir sanki.
kitabın tek kötü yanı kısa olması ama çocuklar için yazıldığını düşününce mantıklı geliyor. yine çocuk kitabı olması sebebiyle havada kalan kısımlar vardı. siyasi yapı çok fazla anlatılmamıştı mesela. daha çok günlük yaşama yönelik bir anlatı vardı.
ana karakterimiz jonas 12 yaşına geliyor ve geleceğini belirleyecek meslek için eğitime başlıyor. bu meslek herkesinkinden epey farklı.
kitabı okuduğumda devamı olmadığını sanıyordum ama varmış. hatta kocaman bir dörtleme imiş. (bkz: seçilmiş kişi dörtlemesi)
jonas ve gabriel’in gelecekte neler yaptığını da okuyabilmek güzel oldu. burada bitseydi çok yarım kalacak bir kitap olacaktı. hatta son kitapta ayrıldıkları toplulukta onlar gittikten sonra neler olduğunu bile az da olsa okuyabiliyoruz da spoiler vermeyeceğim.
lois lowry daha önce okumadığım bir yazardı. seçilmiş kişi ile sevdiğim yazarların arasına girdi diyebilirim.
not: bu kitabın bir de filmi var, izlemedim, ama genel anlamda başarısız olmuş bir film olarak görülüyor anladığım kadarıyla.
kitabın tek kötü yanı kısa olması ama çocuklar için yazıldığını düşününce mantıklı geliyor. yine çocuk kitabı olması sebebiyle havada kalan kısımlar vardı. siyasi yapı çok fazla anlatılmamıştı mesela. daha çok günlük yaşama yönelik bir anlatı vardı.
ana karakterimiz jonas 12 yaşına geliyor ve geleceğini belirleyecek meslek için eğitime başlıyor. bu meslek herkesinkinden epey farklı.
kitabı okuduğumda devamı olmadığını sanıyordum ama varmış. hatta kocaman bir dörtleme imiş. (bkz: seçilmiş kişi dörtlemesi)
jonas ve gabriel’in gelecekte neler yaptığını da okuyabilmek güzel oldu. burada bitseydi çok yarım kalacak bir kitap olacaktı. hatta son kitapta ayrıldıkları toplulukta onlar gittikten sonra neler olduğunu bile az da olsa okuyabiliyoruz da spoiler vermeyeceğim.
lois lowry daha önce okumadığım bir yazardı. seçilmiş kişi ile sevdiğim yazarların arasına girdi diyebilirim.
not: bu kitabın bir de filmi var, izlemedim, ama genel anlamda başarısız olmuş bir film olarak görülüyor anladığım kadarıyla.
devamını gör...