seksenli yıllar

benim için journey- seperate ways olan decade dir;

seksenler dizisini severek izleyen bir insan olarak hoşuma giden yıllardır. içim bir huzurla doluyor mutlu oluyorum mahallede bozacı diye gezen insanlar düşlüyorum sonra sağcılar solcuları vuruyor 2020 ye dönüyorum.

1980-1989 yıllarını kapsayan dönem. seksenlerde doğanların çocuklukları doksanlı yıllarda geçmiştir ki bana göre dünyanın en şanslı ve mutlu nesli bu dönemlere rastlayanlardır.

80 ler deyince gözüme george micheal in careless whisper konseri ve konserine gelen tipler geliyor.bütün dünyanın ılık gibi göründüğü yıllar. giyim kuşam müzik her şey bunu destekler nitelikteymis. öyle ki smooth jazz furyası bu zaman çıktı. her saksafon notasında insanın üzerindeki kıyafetler erotik şekilde kendi kendine çıkıyordu. dünyanın en karizmatik çalgı aleti 80 lerde sekse çağrı gibiydi.

zıp zıp zıplardık:

hayatları bir disko topunun içindeymiş gibi geçen bu dönem ve kuşağı, kocaman vatkalar, permalar, kabarık saçlar, seksenler denince kulakta beliren yabancı müzikleriyle kendinden sonraki nesillere kült bir etki bıraktı. omuzda taşınan müzik setleri, herkesin nefesini tutarak izlediği challenger uzay mekiği faciası, maradona'nın arjantin'e kupa kazandıran " tanrı'nın eli" denilen golü vs. seksenli yıllar, bunların yanında cazibenin, ölçüsüz modanın gelişen teknoloji ile birleştiği emsali olmayan ikonik bir dönem.

herkesin yaşadığı yıl kendine güzel. bu yılları yaşayanlar şu anda sürekli sövüyor belki ama belli zaman sonra keşke eskiler olsa diyecek.

güzel zamanlardı.

tarihin en fantastik ve fütüristik dönemi olabilir.

ozlendi. muhtesem gunlerdi. saka saka en rezalet yillarimdi.

emin olun 80'ler 2020'lerden cok daha berbatti.

90'lar gene iyi sayilir da 2000'ler de berbatti.

fare, sen 18 yaşında değil miydin? portakalda vitamin olduğun zamanı mı hatırladın ?)

seksten sonrasını okumadım.