rıza tevfik'in "bir akşamdı, evimizde ecel kanat germişti" diye başlayan şiiri
necip fazıl küçük kız kardeşi semayı erken yaşta kaybetmesi ve annesinin verem olması üzerine vaniköy'deki rehber-i ittihat mektebi'ne yatılı okumaya başlar.
o dönemlerde bu şiirini okuyarak gözyaşı döktüğü söylenir.


bir akşamdı, evimizde ecel kanat germişti,
anneni - bir cellad gibi - vurup yere sermişti.
ölüm ile pençeleşen bir hayatın güreşi,
sekiz yıldan sonra dinmiş; nihayete ermişti.
adalar'ın denizinde batan akşam güneşi
sönük, ölgün ışığını çamlıklara dökmüştü.
evde yoktun, sonra geldin, dağda kırda gezmiştin;
lâkin bilmem bu yokluğu nerden, nasıl sezmiştin?
güzel ela gözlerine bir öksüzlük çökmüştü,
gözyaşımda dehşetli bir sır arayan gözlerin,
ıssız kalan vicdanıma karanlıklar serperdi.
'-baba! annem nerde? ' dedin,hep tüylerim ürperdi:
hançer gibi ta ruhuma battı yaman sözlerin.
o gün bugün 'annem nerde? ' diye ba'zı sorarsın,
gülümserim gözyaşlarım sakin sakin akarken;
uzaklarda bir şey arar, ufuklara bakarken,
benim dalgın gözlerimde hayalini ararsın.
o tâli'siz bi-çareyi bak ben bile unuttum,
gönlümdeki iniltiyi ninnilerle uyuttum.
unut kızım, sen de unut, anma artık adını;
yabancıdır bize, sorma o zavallı kadını.
sorma kızım, sorma yavrum,ben de bilmem nerdedir;
onu örten kara toprak bir karanlık perdedir.
'o ağaçlar neresidir? ' diye sorma güzelim!
gel, seninle yapayalnız çamlıklarda gezelim.
o ağaçlar batıp giden güneşlerin gölgesi;
o serviler hayal olan varlıkların ülkesi.
bak bu yanda daha dil-ber fidanlar var, kuşlar var;
beyaz, penbe çiçek açmış gelin gibi ağaçlar.
bahar olmuş bak her yere hayat nuru saçılmış,
gözyaşların döküldüğü yerde güller açılmış.
güneş senin, bahar senin, bak sen de bir çiçeksin;
gül ki, benim küskün gönlüm o gülüşe özensin,
sessiz dağlar kahkahana cevap versin, bezensin.
ölüm şeklindeki sırrın ma'nasını düşünme
gölge gibi bir varlığın ru'yasını düşünme
sabahı yok, nihayetsiz karanlıklar içinde
-bir kıvılcım gibi- bir an beliririz, söneriz.
varlık budur benim için, hatta senin için de;
'bir hakikat var mı? ' derken bir hayale döneriz.
nice yüzler gördüm, geçti - ben unuttum- besbelli;
her çehre bir hayalettir bu süreksiz ru'yada
unut yavrum, sen de unut! . bu ölümlü dünyada
her cefayı unutmaktır bizler için teselli.
sonbaharın matemini gözlerimde okuma! ...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"selma sen de unut yavrum" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim