sermaye

bir işletme bilançosunun mevcut veya uzun vadeli kısmında bulunan varlıklardır.

ekonomide sermaye, parayı değil üretim sürecinde kullanılan tüm araçları ve ekipmanı ifade eder. sermaye aslında yatırımın ürünüdür.

ekonomik, kültürel, beşeri ve sosyal sermaye olarak türleri vardır.

engels'e göre tarihsel başlangıç noktalarından biri venedik (ve beraberinde hansa.) olan şey.

engels, ticarette eşit kar oranı anlayışının tutundurulması girişimlerini, venedik tüccarlarının 14.-15. yy.'lara tarihlenen ticaret ağına dayandırarak bu tespiti yapmış.

şöyle minimum 80 bin lira falan olsa sağlam bir başlangıc yaparım bir kaç sepete koyarak. 50 bin aklımdaki ana iş için kalan parada reklam ve diğer küçük çaptaki işlerim için. o kadar çok üreten fikir ve az maliyetli iş fikri var ki illaki tutacak birisi. şu anda teknolojiyi ve gerekli araçları kendi yaratıcılık ve ticari zekası ile birleştirip, ölçeklenebilir ve iyi analiz edilmiş fikirlere sahip,pazarlama konusunda yetenekli birisinin başarız olacağını sanmıyorum. bahsettigim başarı illaki milyonlar kazanmak değil, günümüzde aylık 40-50 bin lira gibi görece refah bir seviyeye ulaşmak, ilerideki daha büyük işler için yeterli olacaktır.

sermaye var da fikir yok.

kedinin hiç mi suçu yok?

insanın yaşantısı boyunca edinmiş olduğu bilgi birikimi, deneyim ve yetenekleri de insanlığının sermayedir diye düşünüyorum.

sermaye, kendisini yaratan harekete bağımlıdır ve sürekli çoğalmaz ise sermaye olmaktan çıkıp iflas eder. bu sebeple sermaye, bir meta veya para değildir, bir ilişki biçimi ve emek ile üretilmiş artı ürüne el koyulmasıyla oluşur. bu da birikmiş emektir. genellikle sermaye döngüsü emeğin üretkenliğiyle gerçekleşir. sermayenin büyümesini sağlayan hareketin itici gücü emektir. bu, herhangi bir sanayi üretiminde de medya içeriklerinin üretiminde de değişmemektedir.

insanın sermayesi ömürdür. şirketin sermayesi para. hadi eyv.

devletin katkısı olmamasına rağmen, kârına ortak olduğu ticari faaliyetin kaynağı.